Gecenin Cambaz Teli | Hıdır Mutluer
Egoları şişmiş şımarık tanrılar
Ve tanrıcıkları onların yeryüzünde
Kara tohumlar ekiyorlar ömür ekeneğimize
Toplamak için hasadında kan ve gözyaşı
Alazlanmış bir gözyaşının ardısıra akıyorum
Kanatarak ruhun en tenha acılarını
Işığı hasım edinmiş bir gecenin cambaz teli üzerine
Hayatı sayıklayan şiirler bırakıyorum
İki ucunda ipin iki kadim yaranın eli
Ve karşı kıyıda güneş henüz doğmuş değil
Bir kusur muydum/k hayatın orta yerinde beceriksizliğini ifşa eden tanrıların
Çirkin uyumsuz ya da fazlaca asi
Yontulması gereken bir nesne gibi bakan her gözde
Bundan mıydı dülgerliği ömrümü/zü kanatan her elin
Bildik ve aşikar eyledik sırlarını
Kusurlarını cehennemin ardına gizleyen tanrıların
Nedeni bu tuzla kavrulan azabı tenin
İnsan denilen sermayelerini kaybetmemek için
Kursağımıza diziyor hayat elimizden geleni
Gelmeyeni ömrümüze…
Daha ana rahminde vuruyor düşlerimizi
Çıplak ve silahsız bırakıyor bizi
Bu yüzden alnından öpüp helalleşiyorum yazdığım her şiirle
Onları bırakırken kaderleriyle baş başa gecenin cambaz teli üzerinde
Ve karşı kıyıda güneş henüz doğmuş değil
iki ucunda ipin iki kadim yaranın eli..
Hıdır Mutluer