ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Emziksiz çocuk ağlamaları | Yaşar Üstün

Emziksiz çocuk ağlamaları | Yaşar Üstün

nerede olduğumu

düşünmeler

kuytularda ışıksız

ayazlarda üşümüş

gölgelerde yalnız

kalmış

metruk evlerde

yatacak yer

bulamamış

kendimden korkmuş

halim

bakışım

kimin üstünde

madalyon

bir daha

ne zaman karşılaşırız

durulmaz dediğim kentler

ayağımda prangasız kelepçe

evden çıkmasız hapisler

tanrı

kendi tecellisine

tanrı

çarmıh

İsa’dan bu yana çivisiz

Van Gogh

renklerine değil

resmine küsmüş

gidelim dediğim

kalbimde eskiz çizikleri

yağıp kaçan yağmur

bulutları

damlaları bağrıma düşen

gözyaşı

ömrümü kovalayan

acı çekmeler

nefer olduğum

çocuk ağlamaları

atına binen

beyaz atlı prensin

yavukluları

havarilerin sayısı

şehrin varoşlarında

sağır  dilsiz

kelebek ölümleri

ah bu tasalar

kederleri

yola çıkmadan yorgun

isyan

içimden dışıma taşana

kapıları kapatmadan

elimi böğrümden

gözlerimi gözünden

alıp gidene

iniltiler anlaşılmamış

derin naif sızıltılar

bildiğim kalbimi unutarak

olmadığın yerlerde

nostaljiler

aman bulmaz

bıçak ucu yaraları

aşkın depremi

ilgiye koştukça

sevdiğimi söyledim ya

artık gelmezsin dramı

gölgemde

adımım olduğun

rönesansım

hüzün tiryakisi

haritalara

kurşun kalemle çizilmiş

emziksiz

çoçuk ağlamaları

ah bu dünya

önce

başımda dönüyor

başımı ağrıtıyor

istediği kadar ölsün

bu kent

yaşamıyor ki

ruhumda

akmıyor ki

damarlarımda

düşlerimi yerden

toplamalıyım

ölüm

hayatın en sağlam adı

merhabalar

ahiri aşk olanın

ömrünün

bir yaprağa sığınması

yaprağın dalına tutunması

suhudi alem

bu dünyanın çarkı

yolumuzun uzunluğu

görecelilik

geometrinin doğrusu

büyüsün dursun

tuza batmış insanın

bağrında

tuz damlayan acılar

o tanrı

o devlet

o insanlık

kadından önce

insanı

azalttığı için

hayatı

bize utanç

bıraktığı için

yok olduğum

utandığım

sandıklarda

gelin çeyizi

balık kavağa çıksa

deniz suyunu yutsa

gökyüzü rengini unutsa

kışa yaz demeler

baharın gelmesini

önler mi

umudu olanın

acısı bitmezmiş

ne fayda

ölüm

hayatın içinde

yaşama sevinci

kalbime dokunan

tezenenin ucunda

insan  yok

yanan yakınılan

taşa çaldığım

aşkı

aşksız

saza vurduğum

göğümle

kucaklamalar…

 

Aralık/2019-22

 

….

 

Yaşar Üstün
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.