Eğitim Şart Ama Kimden Yana? | İbrahim Uysal

  Anadolu, Rumeli, Trakya, Ortadoğu, Kafkaslar hepsi kan görmüş, ayaz yemiş coğrafyada yer alır. Aynı zamanda yazı, güzü de bereketli olarak bilinen topraklar…

Kültür yozlaşması olsa da topraklar çoraklaşsa da eskiden beri çeyiz sandığında saklanan tohumlar gibi bir şeyler ya evlerin bir köşelerinde dururdu. Genetik kotlar ile nesilden nesille devreder dururdu.

Söz uçar, yazı her iki cihanda kalır.

Günümüzde yarattıklarımız kadar günümüzde yaşattıklarımız da değerli ve önemlidir.

Tamam, dünya kendi evrimini yaşıyor değişip dönüşüyor olabilir, ama derinlerinde hep bir şeyleri gizliyordur.

Demokrasi, insanlığın bu güne kadar geliştirdiği, yeşerttiği en güzel toplu yaşama yöntem ve yönetimlerinin başında yer alır.

İnsanlık, günümüzde en gelişmiş sürecini yaşamaktadır.

Alon Mask, Tesla araçları uzayda safari yaparken, ülkemiz dâhil birçok yerde ve ülkede, insanlar çöp bidonlarının dibini kazımakla gün geçiriyor.

Hani insanlık iyiden ve güzelden yana yol alırdı. Öğle yazılıp, öğretilmişti.

Olayın aslına gelecek olursak gerçekten özünde her şey iyiden ve güzelden yana gelişiyor, değişiyor.

Burada sorun olan iyi ve güzel şeyler, kimin için ve kimden yana iyi ve güzel.

Hat burada karışıyor.

Hani “Her insan bir dünyadır” deniliyor. Bu gerçekten çok doğru…  Artık insan da insanlık da zirveden, zırvadan yana da aldı başını gidiyor.

Özgürlük, insan için en güzel erdem ve bu doğasında da olan bir şey.

Peki, Mahzuni Şerif neden kula kulluk edene “yuh” demişti!

İşte sorun burada başlıyor.

İnsan, kendi benliğinden ve erdemlerinden gün geçtikçe uzaklaşıyor. Kendine ve benliğine gün geçtikçe uzaklaşıyor.

Bir şeyi kabul edelim ki çağlar boyunca da böyle olmuştur. Ama günümüzde bu daha da çok belirgin hale gelmiştir. İnsan, insan için kullanışlı bir varlıktır.

Ozan, “bu dağlarda, koyun gibi kendimizi gütmüşüz, der. Ne kadar doğru bir söz…

“İti, ite kırdırırlar”, diyen, o ünlü Ortadoğu özlü sözünde; insanlığı, insanlara kırdırtıyorlar.

Doğayı, kendi emelleri için insanlara bozdurtuyorlar

İyi de kim bunlar?

İşte sorun da tam burada.

Önceleri “asalet, erdem” gibi kavramlar baş tacı yapılır idi.

“Kırıyorum ama para bende!..” sözü bile bu toplumda kabul gördükten sonra, sonrası yoktur.

İşte bütün bular tesadüfen olan, yapılan şeyler değildir.

O yüzden “eğitim şart.”

İnsanı, toplumu hatta insanlığı bozmak için de düzene koymak.

Diyalektikte, denge denilen olay da tam budur. İyiyi ve kötüyü, güzeli ve çirkini bir arada tutma yöntemi.

Bu kadar geniş ve kapsamlı bir şeyi kim, neden ve niçin yapar?

Süreci kişiler yönetse de perde gerisinde bir sistem, düzen vardır.

Olay da bunu görüp, görmeme de düğümlenir.

Kişilerin, doğanın, çevrenin, eğitimin, ahlâk ve etiğin bozulması da buna bağlıdır.

Genel anlamda günümüzde bu organizasyon “Kapitalizm” dediğimiz paranın düzenince yapılsa da kullandığı masa insandır.

Bu da senelerce, asırlarca bozulan, bozdurulan sistemler ile olur.

Ertuğrul Gazi’nin öğüdü boşa değildir.

“İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın!..”

DEMOKRASİYİ, seçim; doğanın bozulmasına, kirlenmesine göz yummayı ticaret, cahilleştirilmeyi de eğitim saydığımız sürece:

Bilgesu Erenus’un dizelerinde,  “Çıkmaz bu yol bir yere”!.. der.

Her yeni yıl eğitim sürecine herkes çevresinde ilköğretimden, liseye kadar yaşanan eğitim sürecine bir baksa sorunun kökeni nedir anlayabilir..

Özel okullar velilerin duyarlılıklarına göre daha çağdaş yöntemler uygulama da özellikle devlet okullarının yöntem ve eğitim içerikleri görmezlikten gelinmemelidir.

Unutmayın atalar, “ağaç, yaş iken eğilir” derler.

Siz, sizden sonrasını görmezlikten gelip yaşayıp gitmeyi düşünebilirsiniz, ama yaşanacak bir dünya kalmayabilirse..

İşte bu yüzden “eğitim önemli ve şarttır.

Kendiniz ve yarınlarınız için!..