Edebiyat ve Sanat Dünyasından Kısa Duyurular
KERİM ÖZBEKLER | GAZETECİ-YAZAR-ŞAİR
HABERTON WEB SİTESİ GÖNÜLLÜ YAZARLAR ARIYOR, İLGİ DUYUYORSANIZ AŞAĞIDAKİ LİNKİ TIKLAYABİLİRSİNİZ.
habertonmedya@gmail.com
***
ÖZGÜR SANATÇILAR DERNEĞİ BAŞKANI ARZU KÖK ANKARA’DA OKUYUCULARI İÇİN KİTAPLARINI İMZALAYACAK…
15 Ocak 2021 Cumartesi günü, saat.13.00-19.00 arasında;Bahar Cafe-Meşrutiyet Caddesi, Konur 2.Sokak, No.26/4 Kızılay-Ankara adresinde, Cumhur Karaca ve Ahmet Turan’ın sunumu ile Nesimi Çimen Türküleri Resitali gerçekleştirilecektir. Seçkin Işıldak-Erdem Altun Kepotze proğramda yer alan diğer sanatçılardır. İzan Yayınları tarafından organize edilen ”5.Okur-Yazar Buluşması” adını taşıyan etkinlik sırasında Proğram Direktörü-Yazar-Şair-Editör-Özgür Sanatçılar Derneği Başkanı-Matematik Öğretmeni ve Metin Yazarı Arzu Kök ise Batan Gemi ve (1921-2021 yılları arasında öldürülen öğretmenleri kapsayan) Geleceğini Vuran Ülke isimli kitaplarını okuyucuları için imzalayacaktır. İlgilenenlere, önemle duyurulur.
***
YUNUS YAŞAR ANTALYA’DA RESİMLİ MEKTUPLU ŞİİR SERGİSİ AÇACAK…
24-28 Ocak 2022 tarihleri arasında ”Muratpaşa Belediyesi Aydın Kanza Sanat Galerisi-Altındağ Mahallesi, Güllük Caddesi, No.75 Muratpaşa-Antalya adresinde, Yunus Yaşar 108. defa resimli şiir sergisi açacak ve 1970-2000 yılları arasında kendisine gönderilen edebiyat üzerine yazılı mektupları sergileyecek. Mektupları sergilenecek olan, yazar ve şairlerin isimleri ise aşağıdaki şekildedir.
Abdullah Aşçı-Adnan Yücel-Ahmet Arif-Ahmet Ada-Ahmet Özer-A.Hicri Özgören-Ali Dündar-Ali Fuat Kafkasya-Arife Kalender-Ayhan Hünalp-Azime Korkmazgil-Baki Yiğit-Bülent Ecevit-Can Öz-Duran Aydın-Durmuş Mert-Fakir Baykurt-Fikret Otyam-Gülgün Koçman-Güngör Gençay-Hasan Hüseyin Yalvaç-Hüseyin Yurttaş-İbrahim Tığlı-İbrahim Oluklu-İsmet Kemal Karadayı-Kerim Korcan-Kutluay Şakar-Mehmet Kemal-Mehmet Yaşar Bilen-Metin Altıok-M.Sadık Aslankara-Mustafa Tuncel-Musa Seyirci-Nahit Övünç-Nahit Kayabaşı-Nebahat Çetin Altıok-Nuri Kırcıoğlu-Nuri Abaç-Nusret Kemal Otyam-Remzi İnanç-Süleyman Yağız-Şevket Yücel-Talat Sait Halman-Taki Akkuş-Talip Apaydın-Ümit Yaşar Işıkhan-Yekta Güngör Özden-Yılmaz Odabaşı-Yılmaz Yeşildağ-Zeki K.Ergin-Ümit Sarıaslan-İzzet Kılıçlı-İbrahim Eroğlu-Necdet Evliyagil-Mehmet Mümtaz Tuzcu-Nedim Orta-Abdullah Şanal-Ali Narçın-Aslan Bayır-M. Fikret Ünlüer-Çetin Boğa-Halil İbrahim Özcan-M. Cevdet Karakurt- Hüseyin Şahin-Ali Sönmez-Bedriye Sönmez-F. Kadri Gül-Tamer Abuşoğlu. İlgilenenlere, önemle duyurulur.
***
YAZAR VE ŞAİR GÜLSÜM COŞKUN LONDRA’DA OKUYUCULARI İÇİN KİTAPLARINI İMZALAYACAK…
27 Ocak 2022 Cumartesi günü, saat.13.00-16.00 arasında;The Garden House (Tottenham Kitap Evi) 410 Hıgh road N17 9JB London-England adresinde, Yazar ve Şair Gülsüm Coşkun (gulsumcyilmaz@outlook.com)
son romanı ”Geyşa” ile birlikte 5 şiir kitabı. 2 roman ve 1 antoloji’yi okurları için tanıtacak ve imzalayacaktır. Gülsüm Coşkun Kahramanmaraş’ın Afşin İlçesi’ne bağlı Kötüre Köyü’nde dünyaya gelmiştir, bir çok tv-radyo ve festivallere konuk olmuş ve ödül almıştır. Uzun Uzun Baktım Gökyüzü’ne isimli romanı çok ses getirmiş, yazdığı şiirler ise Belçika’da derece almıştır.
İlgilenenlere, önemle duyurulur.
https://lnkd.in/gAwD6aE3t
***
Hocam, ben Nihat İlikcioğlu,
Tanıdınız mı ?
Gazeteci
Önce Vatan Gazetesi-Kültür Sanat ve Edebiyat Yönetmeni
Yeni Çağrı Gazetesi köşe yazarı vs.
Duyuru gönderiyorum, paylaşmak isterseniz.(05 Ocak 2022 Çarşamba-21.27)
Nihat İlikçioğlu (Gazeteci-Yazar-Şair) Gaziantep
2022 ALTIN KALEMLER İLKBAHAR PLAKET ÖDÜLLÜ ŞİİR YARIŞMASI BAŞVURUSU ve ŞARTLAR…
Gemlik Haber Gazetesi’nin manevi destekleriyle 2022 Altın Kalemler
Plaket Ödüllü Şiir Yarışması düzenleniyor.
ŞARTLAR;
1-Her şair kısa özgeçmişi ile birlikte, sadece 2 eserle katılacaktır.
Fazlası, dikkate alınmayacaktır.
2-Özgeçmişine katıldığı şiirlerin adını-mektup adresini-telefon
numarasını ve e mail adresini yazacaktır.
3-Şiirlerin altına kesinlikle isim-imza-tarih ve herhangi bir işaret
konmayacaktır. Sadece (RUMUZ) konacaktır.
Her şairin şiirlerinin altına yazdığı rumuzlar, aynı olacaktır.
(Rumuzunu unutmayın )
4-Konu serbest olup alıntı, çalıntı ve siyasi içerik taşımayacaktır.
5-Her eser, en fazla 6 kıta veya bir sayfayı geçmeyecektir.
6-Yarışmacı, bütün masraflar için sadece 100.00 Tl.sı ödeyecektir.
7-Özgeçmiş, eserler ve paranın ödendiğini kanıtlayan dekontu
carkacioglu-nasah@hotmail.com
adresine gönderilecektir.
8-Bursa ve yakın mesafede olanlar, eserlerini ve dekontu Hasan
Azkıran’a elden de teslim edebilirler.
9-Son katılım, 28 Şubat 2022 dir. Bu tarihten sonra, katılım kabul edilmeyecektir.
10-Katılım ücreti;PTT Gemlik Şubesi, Hasan Azkıran adına kayıtlı
İBAN:TR600080701115505025940001 numarasına ödenecektir.
11-Mart 2022 ay’ı içinde düzenlenecek yemekli toplantı da, ödüller
sahiplerine dağıtılacaktır.
12- Daha detaylı bilgi için Komite Başkanı Hasan Azkıran 0-536-316 3762 ve Jüri Başkanı Nihat İlikcioğlu’na ait olan aşağıdaki telefon numarasından ulaşabilirsiniz.
NİHAT İLİKCİOĞLU
Önce Vatan Gazetesi
Duyguların Adresi Yönetmeni
2022 Altın Kalemler Şiir Yarışması Jüri Başkanı
E Posta.duygularinadresi@gmail.com
https://lnkd.in/d46BGSYB
https://lnkd.in/dCErgZxE
https://lnkd.in/dhqTYMY6
Tel.0-532-7644448
***
KADIN GÖZÜYLE HAYATTAN KARELER FOTOĞRAF YARIŞMASI BİRİNCİSİNE 7.000, İKİNCİSİNE 5.000. ÜÇÜNCÜSÜNE, 3.000 LİRALIK PARA ÖDÜLÜ TAKDİM EDİLECEK.(SON BAŞVURU TARİHİ.11 MART 2022 CUMA)…
Türkiye’nin kadınlara özel tek fotoğraf yarışması olan Kadın Gözüyle Hayattan Kareler 2022 için başvurular 6 Ocak 2022’de başladı. Bu yıl 16’ncısı düzenlenen yarışmanın başvuruları, 11 Mart tarihine kadar Anadolu Hayat Emeklilik ve Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu (TFSF) internet sitesi üzerinden yapılabiliyor. TFSF’nin danışmanlığında “Hayata Dair” temasıyla 18 yaş ve üzeri kadın fotoğrafçılar en fazla 4 adet dijital renkli fotoğrafla yarışmaya katılabiliyor. Yarışmanın 1’incisine 7 bin TL, 2’incisine 5 bin TL, 3’üncüsüne ise 3 bin TL para ödülü verilirken, 3 eser de bin TL değerinde mansiyon ödülünün sahibi olacak. Fotoğrafları sergileme alan eser sahiplerine de 350 TL’lik ödül verilecek.
Kadın Gözüyle Hayattan Kareler Fotoğraf Yarışması’nda sonuçlar 8 Nisan tarihinde Anadolu Hayat Emeklilik’in internet sitesinde ve http://www.tfsfonayliyarismalar.org
adresinde yayınlanacak
BAŞVURULAR, AŞAĞIDAKİ ADRESLER ÜZERİNDEN YAPILABİLİYOR;
http://www.anadoluhayat.com.tr/
http://www.tfsfonayliyarismalar.org/
***
TİLKİ KİTAP EDİTÖR ŞEFİ EKİP ARKADAŞLARI ARIYOR…
Editör Şefinde Aranan Özellikler;
-Üniversitelerin Türk Dili ve Edebiyatı ve/veya Türkçe Öğretmenliği bölümlerinden mezun
-Editörlük deneyimi bulunan
-Çalışmalarını referans olarak sunabilecek
-Yayın sektöründe tecrübeli
-Aktif bilgisayar kullanabilen
-Office programlarına hakim
-Yoğun çalışma temposuna ayak uydurabilen
-Sabır ve nezaket sahibi
-Ümraniye Şerifali merkez ofisizime ulaşım sorunu olmayan
-Tam zamanlı ve ofiste fiili olarak çalışabilecek
Başvuruların fotoğraflı CV ile iletisim@tilkikitap.com adresine gönderilmesini rica ederiz.
Emrah Çelik
***
Sevgili Sanatseverler, Şiir Sarnıcı 11. Sayısı çıktı.
Aşağıdaki linke tıklayarak da 11. Sayıyı cep tel veya bilgisayardan okuyabilirsiniz…
Yayın kurulumuz üyeleri: Hidayet Karakuş, Dizdar Karaduman, Seval Arslan, Nilüfer Açılan Yıldız, Selami Karabulut, Özge Sönmez, Elif Burcu Özkan’a, dergimize yapıtlarıyla katkı veren şair/yazarlarımıza, yapıtlarına yer veremediğimiz yazar/şairlerimize, yurt içi/yurt dışı temsilcilerimize ve okurlarımıza Şiir Sarnıcı ekibi olarak teşekkür ederiz.
Şiir Sarnıcı’na gönderilen yazı, görsel ve şiirler; yayın kurulumuzca tek tek değerlendirmeye alınmıştır. Dergimizin yayın ilkeleri gereği belli bir düzeyin üstünde olan yapıtlar on birinci sayımızda yer almıştır.
Dergimizin ticari ve telif kaygısı/bağlayıcılığı yoktur; arzu ettiğiniz kişilerle, yer ve platformlarda paylaşabilirsiniz. Esenlikle, mutlu günlerde okumanız dileğiyle…
Şiir Sarnıcı 12. Sayı’nın DOSYA KONUSU: “Edebiyat Eleştirisi ve Eleştiriye Tahammülsüzlük” tür. Bu konu veya arzu ettiğiniz konuda yazılarınızı/şiirlerinizi bekliyoruz. 12. Sayı Nisan 2022’de yayımlanacak. Dosya konusuna ilişkin açıklamaya aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
siirsarnici@gmail.com
https://siirsarnici-e-dergi.blogspot.com/p/gelecek-say.html
***
https://www.darussafaka.org/haberler/68-sait-faik-hikaye-armagani-sahibini-ariyor
***
BİR VEFAT HABERİ;
Kütahya Şairler Yazarlar Derneği eski başkanı Mehmet Uygun vefat etti.
***
Uğur Soğutma Şirketler Grubu kariyer.net
üzerinden 80 işçi alacak, ilgilenenlere önemle duyurulur.
***
KAZAKİSTAN İÇİN NE DEDİLER ? NELER YAZDILAR ?
KAZAKİSTAN OLAYLARI HAKKINDA | Feyzullah BUDAK
Kazakistan’da 2-3 günden beri yaşanan karmaşanın ve bu karmaşadaki anlaşılmazlığın perde arkası Rusya Federasyonunun Ermeni asıllı Dışişleri Bakanı Sergey LAVROV tarafından bugün yapılan açıklama ile aydınlandı. Bakınız Lavrov bu konuda ne diyor; “Kazakistan’ın Latin alfabesine geçmesi ve Türk Milliyetçiliğini sistematik olarak desteklemesi sonucunda ortaya çıkan bu olaylar, dar görüşlü milliyetçiliği geliştirmeyi ve Rusya ile işbirliğini itibarsızlaştırmayı amaçlayan dış desteğin sonucudur”
Yani bu diplomatik beyanı sade ifadesiyle açıklayacak olursak; “Zaman içerisinde giderek bizimle işbirliğinden uzaklaştınız. Türk milliyetçiliği fikrini savunarak Türkiye’ye ve Türk Birliğine yöneldiniz ve kril alfabesini terk edip Latin alfabesine geçerek de bunu tescillediniz. Kazakistan’ın başına gelenler işte bunun sonucudur çünkü biz buna göz yumamazdık” diyor. Yani alenen bu işi Rusya’nın tezgahladığını itiraf ediyor ve bir anlamda da meydan okuyor.
Nitekim ülkenin adı KAZAKİSTAN olduğu için Türkiye’ye yansıyan haberlerde hep Kazakların ayaklanmasından bahsediliyor ama bölgeden bize ulaşan haberler, bu eylemlerin başlatılması ve kabartılması sürecinde ağırlıklı olarak Rusların yer aldığını gösteriyor.
Sorulması gereken can alıcı soru şudur; Lavrov’un ifade ettiği bu yaramazlıkları yapan kimdir? Ülkenin bugünkü Cumhurbaşkanı ve hükümeti mi? Yoksa 30 yıldan beri ülke yönetimine egemen olan Nursultan NAZARBAYEV mi? Bu soruya verilecek doğru cevabın “NURSULTAN NAZARBAYEV” olduğunu herkes biliyor. Dolayısıyla bu ayaklanma doğrudan Nursultan NAZARBAYEV’e karşı ve onu etkisizleştirmek, onun Türk Birlikçi siyasetine son vermek amacıyla yapıldı.
Bölgeden aldığım güvenilir bilgilere göre olayların gelişmesi şöyledir;
İlk ayaklanma Mangıstau Oblastının (eyaletinin) Aktav Şehrine bağlı Janaözen avdanında (kasabasında) yılbaşından önce başlıyor. Sebep ise otomobillerde kullanılan gaz fiyatına yapılan zamlar. Çünkü bu ilçe ülkenin en yoksul ilçelerinden biri ve otomobillerde gaz kullanımı burada çok yaygın. Bu arada son zam ile 120 Tenge yapılmadan önce gaz fiyatının bize yansıtıldığı gibi 60 Tenge değil 80-90 Tenge arasında olduğunu ve bu ayaklanma üzerine hükümetin duruma müdahale ederek gaz fiyatını 60 Tengenin bile altına (50 Tengeye) indirdiğini belirtelim.
Yine ikinci bir not olarak bu yöre halkının yoğunlukla Küçük Cüze mensup olduğunu da vurgulayalım. (Kazaklarda ne yazık ki Büyük Cüz, Orta Cüz ve Küçük Cüz adlarıyla 3 ayrı cüze mensubiyet gibi bir toplumsal zafiyet tarihin derinliklerinden beri vardır)
İlk ayaklanmayı başlatan Janaözen halkı Gaz fiyatının düşürülmesinden sonra sükunetle evlerine dönüyor ama bu kıvılcımı aleve döndürmekte usta olan bir mekanizma ayaklanmayı çevre illere ve Almatı’ya kaydırıyor ve işi yağmacılığa dönüştürerek başıboş cahil toplulukları olayın içine çekiyor.
Buna benzer bir kalkışma aynı ilçede bundan tam 10 yıl önce yani Nazarbayev’in fiilen başta olduğu (bağımsızlığın 20. Yıl kutlamaları sırasında) 2011 yılında da denenmiş ama hükümet güçlerinin erken müdahalesi ile olayların büyümesi engellenmişti. Ama ne hikmetse bu defa hükümet güçleri olayların yayılıp büyümesine engel olmadıkları gibi bunun üstüne bir de Rusya’nın kontrolü altındaki Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü güçlerini ülkeye davet etti.
Tüm bunlardan çıkarılması mümkün olan tek sonuç şudur; Rusya, Nursultan NAZARBAYEV’in bölgedeki “Türklüğü ve Türk Birliğini önceleyen” gücünü kırıp, onu etkisiz hale getirmek ve böylece Kazakistan’da yeni bir düzen oluşturmak istedi ve mevcut yönetim de buna yardımcı oldu. Kazakistan’da yaşananların başka türlü okunma imkanı yoktur. Bu noktada konunun tarihi köklerine dair kritik bir bilgi daha vermeliyim; Rusların Kazakistan bozkırlarını 1723 yılından başlayan tarihteki ilk istilası da bu bölgedeki Küçük Cüz beylerini ikna edip yanlarına çekmeleri sonucunda gerçekleşmişti.
Tüm bu yaşananlar vesilesiyle bizim de kendimize sormamız gereken sorular var;
Türkiye’yi yönetenler neredeler? Bu konuda ne düşünüyorlar? Niçin hiç kimseden ses çıkmıyor? Hani daha dün Türk Devletleri Teşkilatı Kurulmuştu? Bu teşkilatın güçlü bir üyesi olmak, Kazakistan’a sahip çıkmayı Suriye’ye sahip çıkmaktan daha yasal kılmıyor mu? Yoksa sizin de istediğiniz şey Kazakistan’a Türkiye’nin değil Rusya’nın sahip çıkması mıdır?
****
KAZAKİSTAN’DA NELER OLUYOR? | Necdet Buluz
Kazakistan’da başlayan protestolarda can ve mal kaybı büyüyor. Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev ve Rusya “Göstericiler silahlı ve terörist. Dışarıdan destek alıyor” derken, göstericilerin silahsız ve halkın çoğunluğu olarak meydanlar indiği iddia ediliyor.
Kazakistan’da 30 yıllık bağımsızlık tarihinin en büyük protestolarıyla ilgili gelişmeleri dünya da yakından takip ediyor. Kardeş ülkedeki olaylar Türkiye’den de takip edilirken, üzüntü duyanların sayısındaki artışı da vurgulayalım. Temennimiz kardeşi ülkede hayatın normale dönmesi ve daha fazla kan dökülmemesidir.
Kazakistan İçişleri Bakanlığı, LPG fiyatlarındaki artışa karşı başlayan protestolarda 26 gösterici ve 18 güvenlik gücünün öldüğünü duyurdu. Devlet Başkanı Tokayev, yerel makamların kontrolü sağladığını ancak operasyonun süreceğini belirtti.
Kazakistan’daki protestoların ana nedenlerinden biri, halk arasında artan yoksulluğa rağmen yöneticilerin ve özellikle de Nazarbayev’in lüks içinde yaşaması
Kazakistan İçişleri Bakanlığı pazar günü başlayan protestolarda “26 silahlı suçlunun etkisiz hale getirildiğini, 3000’den fazla kişini gözaltına alındığını ve 18 polis ile ulusal muhafızın öldüğünü” duyurdu.
Orta Asya’nın petrol zengini ülkesi Kazakistan’da akaryakıta gelen zamlarla patlak veren protestolarda çok sayıda gösterici ve polis hayatını kaybederken, Devlet Başkanı Kasım Cömert Tokayev anayasal düzenin büyük oranda sağlandığını söyledi.
“Yerel makamlar kontrolü sağladı ancak teröristler hala silahla vatandaşların mülklerine zarar vermeyi sürdürüyor” diyen Tokayev, terörle mücadele operasyonunun süreceğini belirtti.
Reuters haber ajansı, bölgedeki muhabirlerinin ülkenin en büyük kenti Almatı’daki ana meydanda çok sayıda zırhlı araç ve asker gördüğünü aktardı. Meydanda dün gece büyük çatışmalar yaşanmış, askerlerin göstericilere ateş açtığı ve çok sayıda kişinin yaralandığı bildirilmişti.
İngiliz The Times gazetesi, Kazakistan’daki olayları 5 maddede özetleyen bir haber yayınladı:
Gösteriler öncelikle sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG) fiyatlarındaki büyük artış sonucu patlak verdi, ancak daha sonra Rusya ve Çin arasında konumlanan ülkenin otoriter yönetimine karşı bir ayaklanmaya dönüştü. Yüzölçümü bakımından dünyanın 9. büyük ülkesi olan Kazakistan, 19 milyon nüfusa sahip.
Kazakistan yönetimi ve Rusya, protestoların yurt dışında eğitim almış silahlı çeteler tarafından organize edildiğini savunuyor. Ancak buna dair bir kanıt gösterilmedi. Birçok analist protestocuların yolsuzluk ve ekonomik eşitsizlikten rahatsız olan sıradan vatandaşlar olduğunu belirtiyor.
Kazakistan lideri Tokayev, olaylar başladıktan sonra ülkesinin de üye olduğu Rusya liderliğindeki Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’ne yardım için başvurdu. Rusya ile örgütün diğer üyeleri Ermenistan, Belarus, Kırgızistan ve Tacikistan ülkeye barış gücü göndereceğini açıkladı.
Kazakistan uzun yıllardır en istikrarlı eski Sovyet ülkelerinden biri olarak görülüyor ve Moskova’nın ülkede hızla büyüyen protestolardan dolayı dehşete kapıldığı söyleniyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kazak halkının 2019’da görevden ayrılan ancak “milletin lideri” olarak etkisini sürdüren eski Kazak lideri Nursultan Nazarbayev’e birden sırtını dönmesinden de rahatsız oldu.
Batı’yı Belarus ve Ukrayna gibi eski Sovyet ülkelerinde ayaklanmayı kışkırtmakla suçlayan Rusya, Kazakistan’da Batı yanlısı bir hükümet görmek istemiyor. Ayrıca Kazakistan’ın kuzeyinde önemli bir etnik Rus nüfusu var.
Kazakistan Hazar Denizi bölgesinde en büyük petrol rezervine sahip ülke ve günde yaklaşık 1,1 milyon varil petrol üretiyor. Exxon Mobil ve Chevron gibi enerji devleri, protestoların ilk başladığı ülkenin batısındaki petrol sahalarına milyarlarca dolar yatırım yaptı. Bu şirketlerde çalışan işçiler de son protestolara katıldı.
Ayrıca dünyadaki bitcoin madenciliğinin yüzde 18’i Kazakistan’da yürütülüyor ve protestolar bitcoin’in de hızla değer kaybetmesine yol açtı.
Kazakistan’daki protestoların ana nedenlerinden biri, halk arasında artan yoksulluğa rağmen yöneticilerin ve özellikle de Nazarbayev’in lüks içinde yaşaması.
Nazarbayev ailesinin ülke içinde ve yurt dışında birçok mülkü bulunuyor. Aile, geçmiş yıllarda Cannes’da bir villa ve İsveç’te bir şato satın almıştı. Nazarbayev’in damadı Timur Kulibayev, Prens Andrew’in ailesinde 15 milyon sterline villa satın alması da tartışma yaratmıştı.
Rusya barış gücü askerlerinin yanı sıra Kazakistan’a dün paraşütçü birlikleri de gönderdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price, ABD’nin Rusya’yı Kazakistan’daki kurumların kontrolünü ele geçirmemesi konusunda uyardığını söyledi. ABD’nin barış gücünün meşruluğuyla ilgili eleştirilerine yanıt veren Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zaharova ise, ABD’nin Kazakistan’da yaşananları anlamadığını belirtti.
Öte yandan Kazak hükümeti, ülkede gıda fiyatlarını düzenlemek amacıyla yakıt fiyatlarına ve ısınma, elektrik ve su gibi tüketim kalemlerine geçici süreyle devlet kontrolü uygulama kararı aldı.
Tengiz petrol sahasını işleten Chevron da, üretimin azaltıldığını duyurdu.
***
DİKTATÖRLER HER ZAMAN ÜLKESİNİ VE HALKINI SATAR | ALİ KURT
Son yaşanan Kazakistan olayında çok sayıda uzman edasıyla ekranlarda boy gösterenler mide bulandırıyor. Kimisi Kazakistan’ın Çin’e yaklaştığını, Rusya’nın bunu kabul etmediğini söylüyor. Kimisi Kazakistan Latin alfabesine geçmiş, Rusya bunu kabul etmemiş. Kimisi Kazakistan içinde Rusya Uzay Üssü var, tehlikeli duruma gelmemesi için Rusya orayı boş bırakmazmış…
Herkes aptalca demeçlerde bulunuyor.
Ben ise ders alınması gereken yerde duruyorum.
İlk olarak şunu açıklayayım: Vahdettin ve soyguncu yandaşları, Kurtuluş Savaşı kazanılınca, İngiliz gemisiyle kaçarken kucaklarındaki tüm altın ve değerli eşyaları da götürdüler, birçok kuşak, oğul, kız, torun bu altınlarla muhteşem şekilde yaşadı. Bu altın ve değerli eşyalar Vahdettin’in malı mıydı? Yanında kaçan o kişiler da dâhil, hepsinin kaçırdıkları halkın malıydı.
Dün Kazakistan’dan bazı uçaklar Katar’a, İsviçre’ye, İngiltere’ye özel olarak uçmuş.
Kazakistan Lideri Nazarbayev ‘in çocukları, torunları lüks ve şatafat içinde yaşıyor.
Kazakistan Oligarkları ülkeyi soyuyor, parayı da AB ülkelerinde, İngiltere’de tutuyor. Dünya Kara Para Merkezi İsviçre her ülkenin hırsızının sığınma yeri olmuş.
Kazak liderin tüm ailesi İngiltere ve İsviçre’de mal, mülk sahibiymiş… Bu kimin parası? Halk fakirlikten eziliyor, kırılıyor ama soyguncu TEK ADAM veya Otokrat Kişi veya modern dünya görüşüne göre Diktatör ailesi asırlarca yetecek parayı İsviçre ve İngiltere’ye kaçırmış.
Şimdi asıl onursuzluk kısmına geliyorum.
Halk isyanda; isyanın sebebi haklı veya haksız olabilir. İsyan normal veya taşkın olabilir. İsyanda kötü şeyler de olabilir. Bunları bilmiyoruz. Fakat halk isyan etti diye, 70 yıl, evet tam Yetmiş Yıl Kazak Halkının kanını emen Rusya askerleri ülkeye davet edilir mi? Davete üç ülke balıklama atlıyor. Beyaz Rusya, lideri dünyanın en acımasız ve katliamcı lideridir. Ermenistan, dünyada Türk sevebileceği şüpheli bir ülkedir ve “Türkler bize soykırım yaptı “ diye tüm dünya ülkelerini dolaşıyor. Fakat Anadan, Atadan Bir Kazak Halkının temsilcileri ve onursuz yöneticileri bu ülkenin askerini kabul ediyor. Bir diğer ayrıntı da Rusya; girdiği hiçbir ülke iflah olmamıştır. Rusya’nı girdiği ülkede ot bitmemiştir. Rusya girdiğinde orada insan olmasa bile ağaca, taşa soykırım yapar. Bunun için bahanesi de vardır: Kırım’ı, adını bile Kırım Halkından alan yerde Rus nüfus var diye işgal etti. Ukrayna’yı hala parçalamaya çalışıyor; orada da bahanesi Rus nüfus var narasıdır. Kazakistan’da %25 civarı Rus nüfus oraya nasıl geldi? Onları acil değiş, tokuş (Mübadele) yapmak gerekmiyor muydu? Rusya onları bahane etti.
Kazak yöneticiler, Rus Mandasını kabul etti, halkının isyanını bastırmak işçin. Oysa istifa etseler, seçime gitseler, yeniden seçim olsa ülke ve demokrasi kazanacak, onurlu bir devlet ortaya çıkmayacak mıydı?
Kabile ve Göçebe kavmi imajından bu Türkler hiç kurtulamayacak. Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Azerbaycan, Türkiye… Bin yıl önce de aynı mantıkla yönetiliyordu. Arada Türkiye’ye bir demokrasi uğrayıverdi, sonra o da bizi terk etti.
Kazak yöneticiler, demokrasiyi, halkın iradesini sırf koltuk uğruna, çaldıkları uğruna, hırsızlıkları uğruna hiçe sayıp, koltuk koruma uğruna kendi halkını Rusya gibi bir katliamcı ülkenin boyunduruğu altına girdirdiler.
Utanç verici!
Kaygı verici!
Rezillik!
Demek ki gerçekten diktatörler için halkının hiçbir önemi yokmuş. Soyduğu ve soymaya devam etiği bir para kanalının bekçiliğini yapmak için her türlü rezilliği yapabilecek zihniyette olanlara sadece hırsız denmez, diktatör de denirmiş.
Demek ki hırsızlığı büyük yapan siyasilerin sonu diktatörlük, diktatörlüğü uzun yapanların sunu da halkına ve devletine hainlikmiş.
Kıssadan hisse çıkaramaz ‘aptal’ halkıma diyeceğim hiçbir şey yok.
Yolu açık olsun…
****