Dünyanın En İyi Fotoğrafçısı! | Bekir Yıldız
Sebastiao Ribeiro Salgado…
1944 yılında Brezilya’da dünyaya gelir. Ekonomi okur. Maliye Bakanlığı’ndaki işinden ve ülkesinden siyasi sebeplerden dolayı ayrılmak zorunda kalır. Eşi ile Fransa’ya gelir. Dünyanın en iyi eğitim veren üniversitelerinden biri olan Sorbonne Üniversitesi’nde Ekonomi doktorası yapar. Bir şirkette çalışmaya başlar. İşyeri onu Afrika’ya kahve üretim yerlerini incelemesi için gönderir. Eşinden ödünç aldığı amatör fotoğraf makinesi ile çektiği mükemmel fotoğraflar onu bu sanatın içine sürükler. Kafeslerde yaşamaya mahkûm edilmiş Vietnamlı çocukları çeker. Mülteci cesetlerini çeker. İşçileri, balıkçıları, ezilen halkları çeker. Fakat en az 5-6 yıl içlerinde yaşamadan tek bir kare fotoğraf çekmez. Acıyı, yorgunlukları, insan bedeninin sömürüsünü öyle muazzam anlatır ki, fotoğraflarına bakan insanların tüyleri diken diken olur. Zirvededir artık. Herkesin konuştuğu, fotoğraf dünyasına yön veren bir dahidir.
Kodak firması sadece Salgado için Tri-Max filmlerinin üretimini durdurmaktan vazgeçer. Leica firması piyasaya süreceği objektifleri önce Salgado’ya gönderir, o beğenmezse üretimini yapmaktan vazgeçer. Ünlü fotoğraf ajansı Magnum’u çektiği tek bir fotoğraf karesi ile batmaktan kurtarır. Artık zirvenin bile ona dar geldiği bir zamanda birden ortadan kaybolur. 3 yıl boyunca hiç kimse ona ulaşamaz. 3 yıl sonra ülkesindeki bir köyde çektiği 240 kare fotoğrafla çıkar gelir. Büyük bir kampanya ile bu fotoğrafları yüksek fiyatlara satar. Bu para ile o köye geri döner. Köyün bütün topraklarını satın alarak topraksız köylülere dağıtır. Ülkesinde ismi bir kahraman gibi anılmaya başlar. Kendisine Cumhurbaşkanlığı teklif edildiğinde, “Siyasete girersem yalan söylemeyi öğrenirim’’ diyerek reddeder.
Sanata ve sanatçıya ucube gözüyle bakıldığı günlerde, Salgado’nun ışığı ile güzel ülkemi ve dostlarımı selamlıyorum. İyi ki varsınız.
21.01.2019 Bekir
Yıldız