ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Dostların En Güzeline | Yılmaz Pirinççi

02.05.2023
212
A+
A-
Dostların En Güzeline | Yılmaz Pirinççi

Kanatılmış bir öykünün binlerce sana ait sayfalarını okuyorum gözlerinde.

Ve gözlerine bakarken daha iyi anlıyorum.

Elsa’nın; gözlerinden topladığı cam kırıklarını;

Aragon un; İçmeye eğilemediğim o berrak pınarlara karışmış gözyaşının tuzunu

Ve her gün pense pense canından sökülen can parçalarının o sessiz haykırışlarını okuyorum sende.

 

Hiç usludan sayılmadı çocukluğun.

Ne yana dönsen bir ses yükseldi hayallerine.

Çok sesliydi gülüşün.

Başın öne düşmeyecek kadar yakışıyordu yüreğine.

 

Dirsek çürüttüğün okul sıraları kaç basamak yükselmiş olsa da

Ceylan gözlerine vurulacak bir avcının izini sürdün.

Dudağın patladı gecenin birinde.

Birinde gözüne mor güller iliştirdin.

Süt koktu memelerin.

Kucağında bir nefes dünya…

En iyi kendini sen vurdun.

 

Has kızı olmadın belki ama

En iyi anne oldun.

Arkadaş oldun şımarığa sayıldı

Sırdaş oldun.

Kızım bu, normal mi şimdi?

Sağa baktın söz oldu,

Sola baktın göz…

Konuştun deliye çıktı adın

Sustun,

Öldün mü yoksa?

 

İlk avcı bilemedi yüreğinin yerini.

İkincisi gözlerinin hüznünden öptü.

Çıkmadı izi.

Hem öyle bir dokunuş ki…

Soğudu tenin.

Kalbin unuttu sevmeleri.

Bir kadeh,

Bir cigara…

Vay haline dalıp gidene…

Sonbaharlar gözlerinde toplandı.

 

İyi de canımın içi,

İyi de…

Yok mu hesabı gözlerine yağmur biriktiren gecelerin

Hep,

Hep öte tarafa mı kalır bu ah’lar?

 

Elim yetişmiyor canımın içi.

Keşke yetişse.

Yürüdüğün sokağın taşlarına değse ayağım.

Soluğunun karıştığı havasından bir nefes alsam…

Değdim desem yüreğinin o en incesine.

Sarılsam şöyle,

Sarılsam…

Bir ömür unutmasam….

 

Yılmaz Pirinççi

 

Yılmaz Pirinççi
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.