Dergimizin 48. Sayısı ile Yayında

mizah dergisi 48. sayısı ile 4. yılını doldurdu. İlk sayıdan bu güne ilkelerinden ayrılmayan dergi; küfürsüz, temiz bir dille, edep erkân dairesinin dışına çıkmadan mizah yapılabileceği gösteriyor.

İlk sayıda gayesinin kendine alan açmaktan ziyade dili korumak, Nasrettin Hoca’nın yaptığı gibi testi kırılmadan tokat atmak olduğunu söyleyen dergi bu istikamette ilk ve tek yayın organı olarak yoluna devam ediyor.

Her sayıda olduğu gibi bu sayı da usta malı bir şiirle başlıyor: Kaygusuz Abdal’dan Ben de Şu Dünyaya Geldim Geleli. Tacettin Şimşek “36 Çarpı 25 Eşittir 9” isimli anı tadında öyküsünde soğuk bir kış günü kahve otomatıyla yaşadığı komik olayı anlatıyor. Derginin Ispartalı yönetmeni Mehmet Pektaş, “Elektriği Mumla Aramak” isimli öyküde Isparta’da kar yağışı yüzünden dört gün süren elektrik kesintisini konu edinmiş. Pektaş’ın karanlığa gömülen şehirde başına gelenler, kaloriferli eve soba kurarken yaşadıkları, kömürcülerle girdiği diyalog tam bir kara mizah örneği. Halit Yıldırım, Küfeci İrfani’nin dilinden anlattığı öykülere bu sayıda da devam ediyor. “Etlik Nedir?” isimli öyküyle bir Orta Anadolu köyünde harman zamanı yaşananlar komik bir dille anlatılıyor. Öyküdeki karakterler o kadar canlı ve doğal ki neredeyse öyküden çıkıp sizinle yarenlik edecekler. Derginin bir başka öykücüsü Zekeriya Çakabey, “Yaktın Beni Yabancı Dil” diyerek ülkece ortak bir sıkıntımıza parmak basıyor. Öykü, birçok kişiye, yabancı dil yüzünden kendi başına gelenleri düşündürecek. Osman Gazi Turaç ve Osman Selvizade şiirleriyle eleştiri oklarını İstanbul’da kar yağışı sırasında yaşananlara yöneltiyor. Ali Parlak özellikle son dönemde vatandaşın belini büken zamlara karşı tepkisini, Ramazan Demirtaş ise vergi uygulamaları konusundaki eleştirilerini dile getiriyor. Sivaslı Âşık Abdullah ile Ali Kemal Yiğit’in birbirine cevap niteliğinde iki şiiri okuyanların yüzünde tebessüm oluşturacak. Dergide İsmail Kutlu Özalp, Fikret Görgün, Musa Serin, Yasin Şen, Leyla Yıldırım, Yaşar Özden, M. Nihat Malkoç ve Hanefi Yılmaz toplumun aksayan çeşitli yönlerini; köy hayatına, yitirilen değerlere özlemi mizahi bir dille şiire döküyor.

Derginin aylık olarak mail adresinize gelmesini istiyorsanız acikkaradergi@gmail.com adresine bir mail atmanız yeterli. Ayrıca derginin tüm sayıları www.acikkara.com sitesinde erişime açık.