Anneler Gününüz Kutlu Olmasın | Cemil Biçer
Bu gün ne
yazsam diye düşünüyorum. Oysa ;”ne yazsam diye değil, hangisini
yazsam” diye düşünmeliyim.
*
*
Kırk yamalı fukara cepkeni gibi ülkemin hal-i pür melali, nereye dokunsan
elinde kalıyor.
*
*
Lise öğrenciliği yıllarımdan beri bu ülkenin toplumsal olaylarının bir şekilde
içindeyim. Bazen “defansta”, bazen “orta sahada”, çoğu
zaman ileri üçlüde”, zaman zaman da “kalede,” ama hep sahanın
içinde olmuşumdur. İnkıta dönemleri olmuştur, yedek kulübesine çekilmişliklerim
de ama itiraf etmeliyim en sevdiğim ve performansımın zirve yaptığı mevki hep
“sol açık” olmuştur.
*
*
Bunda “Yasarı” olmamın genetik etkisi kadar babamın KÖY ENSTİTÜ’lü
öğretmen oluşunun da katkısı büyüktür.
*
*
Yine acemi cami imamları misali “gameti” uzattık, hiç beceremem
bodoslama lafa dalmayı; illada lafı sündüreceğim “fukara sümüğü”
gibi.
*
*
Ama bazen de iyi oluyor böyle lafı eveleyip gevelemek, satır aralarından sağa
sola laf sokuşturmaktan ince bir keyif almıyor da değilim hani.
*
*
Bu gün ülkem erkeklerinin davranışlarında çok sıkça rastladığımız aşağılık
kompleksinden kaynaklı söylemlerden bahsetmek istiyorum.
*
*
Ulu dedem Soylu Şapsığ Şpaşigo Kıtıj Smayll: “Eziklik” derdi,
genizden gelen Çerkeş aksanı ile bu tip erkek egemen tavırlara.
*
*
Erkek egosunun doğal gelişiminin tatminsizliğinden çoğu zamanda
kifayetsizliğinden kaynaklı vahim bir sendromdur EZİK’lik. Belki de kadın
muhteşemliği karşısında ki çaresizliğinin doğal refleksi.
*
*
Testestoron hormonunun yeterli oranda salgılanmadığı bedenlerde bu kompleks
cinsiyet ayrımcılığına ve saldırganlığına dönüşür,sadece hormon
yetersizliğinden değil geleneksel bir kültürün baskınlığı da önemli rol oynar
bu komplekste.
*
*
Cinsiyet ayrımcılığı dediğimiz ve kadın bedeni üzerinde uygulanan bir icra-i
faaliyettir eziklik. Gün geçmiyor ki, bunun en klasik örnekleri görmeyelim. İster
namus cinayeti, ister töre cinayet, ister kıskançlık, ister travmatik bir
melankoli. Adına ne derseniz deyin şarkılara, türkülere, destanlara
atasözlerimize konu olmuş derin bir toplumsal kültürdür bu ayrımcılık.
*
*
Erkeklik: apış arasında horoz ibiği gibi sallanan bir et parçasından ibaret
değildir.
*
*
Erkeklik, her ne koşulda olursa olsun fiziksel üstünlüğünü cinsiyet, inanç, etnik
farklılıklara karşı kullanmama becerisi göstermenin adıdır. Bu beceriye sahip
erkek cinsi maalesef ülkemiz habitatında çok bol yetişir.
*
*
Bir toplum düşünün, bin yıllık kültürel hafızasında onlarca kadim aşk
destanları var, ama bir tanesi bile “vuslat” ile sona ermiyor hep
hüsran, hep, ahirete kalıyor kavuşmalar. Kerem ile asli, Tahir ile Zühre, Mecnun
ile Leyla, Ferhat ile Şirin. Bunlardan ilk akla gelenler.
*
*
Kadınlar ki, doğal yaşam diyalektiğin “olmazsa olmazlarıdır. “Onları
sadece yılda bir kez değil, gün yirmi dört saat saygı, sevgi ve şükranla
kucaklayıp yaşamı birlikte paylaşmayı öğrenmeliyiz. Geç kalmış olsak bile.
*
Bazen tüm iyi
niyetim ile düşünürüm; kadın üstündeki bu paranoyak sevdamızı. Acaba bu saldırgan
sevgi gösterisinin bilinçaltımızdaki yansıması, “Cennetten
kovulmanın” müsebbibinden öç almak olabilirliğini…
*
*
Kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin ayyuka çıktığı ve buna rağmen hiç bir
yasal önlemin alınmadığı, hatta kadınlar üzerinden yapılan çirkin politikalar
ve çağ dışı söylemlerin prim yaptığı bir ülkede ANNELER GÜNÜ adı altında
sergilenen bu sahte günü protesto etmek adına hiç bir annenin gününü
kutlamıyorum.
*
-Cemil Biçer-