Dağlar Utanç İçinde | Selahattin Utkun
Bu şehrin her yeri fakir
Her yeri gurbet
Yağmur tenli sokakları
Nefessiz yolları var.
Her köşesi gül kokarken
Şimdi Allah’a emanet hepten.
Böyle değildi eskiden
Dili lal bu şehrin
Gözleri rehin.
Türkü uçlarından aşk dökülür
Dağ eteklerinden gelincikler
Su gibi akardı ne çok çiçek.
Bir de mahşeri sevgiler vardı
Devran tümden değişti şimdi
Çakıl taşı kadar değer yok.
Siyah beyaz resimler ne güzeldi
Ne güzeldi şiir tanesi yüzler.
Sussam gönlüm razı değil
Konuşsam suç.
Dağlar değisti
Değişti nehir
Apar topar değişti
Değişti bu şehir.
Kördüğüm bir zamanı yaşıyoruz
Ki çözülesi değil.
Denizler ah denizler de değişti
Sanki mavisiz.
Ben utanç içindeyim
Dağlar utanç içinde
Gökyüzü renksiz.
Bu bela dolu günler yok mu
Delireceğim.
Gülen bir yoksul görsem
Ya da kenarında gül serili bir nehir
Gözlerinden öpeceğim.
İçimde bir fırtına
Bahtsız nice insan
Sanki sulara da küseceğim.
Ah türküleri bırakmayalım
Hiç bırakmayalım
Ve pespembe düşleri.
Rüzgara benzerdi
Şimdi suskun olsa da sesin
Ah özgürlük nerelerdesin.
Aşk Anarşisttir, Selahattin Utkun
Öyle mavi mavi
Serin serin
Gök yüzüne sarılır gibi
Sarıldım sesine.
Öyle nefes nefes
Sessiz sessiz
Dudaklarından öper gibi
Öptüm sesini.
Öyle parça parça
Yığın yığın
Bulutları tutar gibi
Tuttum sesini.
Öyle kana kana
Hasret hasret
Su yudumlar gibi
Içtim sesini.
SELAHATTİN UTKUN