Cumhuriyet Döneminde Oyun Yazıları ve Toplumcu Gerçekçilik
Prof. Dr. Âlim Gür, Yrd. Doç Dr. Ertan Engin; Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı.
Cumhuriyet Dönemi Toplumcu Tiyatro (Oyun) Yazarları Ve Eserleri
Tiyatro yazarlarımız Cumhuriyet döneminin gerçeklerine bağlı kalmışlardır. Biçimden çok öze yönelerek kültür, töre, âdet, ahlâk, din, ekonomi, gibi konulara farklı bakış açıları getirmiş; “… köylerden başlayarak büyük şehirlere uzanan toplum hayatındaki siyasî ve sosyal sıkıntıları ve özellikle bu sıkıntıların yarattığı ruh hallerini derinlemesine ele” almışlardır.
Cumhuriyet Dönemi Türk tiyatro edebiyatına eserleriyle katkıda bulunan oyun yazarlarından bazı temsili isimleri kronolojik akışla sıralayacak olursak:
1. İbnürrefik Ahmet Nuri Sekizinci:(1874-1935)
İbnürrefik Ahmet Nuri Sekizinci‘nin eserlerinin önemli bir kısmı uyarlama olup, tiyatroya erken yaşta başlayan, sahneye oyuncu olarak da çıkan yazarın bütün oyunları komedi ve vodvil tarzındadır. Ciddi konularla birlikte günlük meseleleri de komedi açısından işleyen eserleri arasında;
Hisse-i Şayia,
Ceza Kanunu,
Nakıs,
Şeriye Mahkemesinde,
Son Altes,
Himmet’in Oğlu,
Belkıs sayılabilir.
2. Musahipzade Celal (1868-1959)
Musahipzade Celal, çocukluğundan beri tiyatro ile ilgilenmiş ve ortaoyununda zenne rollerine çıkmış, bazıları sinemaya da aktarılan oyunlarının hepsi sahnelenmiştir.
Gelenekten büyük ölçüde yararlandığı, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerindeki sosyal bozukluklar üzerinde durduğu eserlerinde klasik Batı komedyası kurgulama tekniği ile geleneksel halk tiyatrosunun üslubundan yararlanmıştır. Yönetim, din ve adalet anlayışındaki dengesizliklerin çöküşü hızlandırdığı temasına yoğunlaşan töre komedyası tarzındaki oyunları:
Aynaroz Kadısı,
İtaat İlamı,
Fermanlı Deli Hazretleri,
Kafes Arkasında,
Bir Kavuk Devrildi,
Macun Hokkası,
Kaşıkçılar,
Atlı Ases,
Moda Çılgınları,
Pazartesi-Perşembe,
Mum Söndü,
İstanbul Efendisi,
Lale Devri,
Yedekçi,
Gül ve Gönül,
Balaban Ağa…
Eski kurumların işleyişinden ve insani zaaflardan üretilmiş durumlar ile ağırlıklı olarak hareket, söz ve karakter güldürüsü ögelerini taşırlar.
3. Faruk Nafiz Çamlıbel: (1898-1973)
Cumhuriyet dönemi şairleri arasında önemli bir yer tutan ve ‘Beş Hececiler‘ in önemli bir ismi olan Faruk Nafiz‘in bir diğer kimliği de tiyatro yazarlığıdır.
İçerik ve tema açısında yol açıcı nitelikteki hece vezniyle yazdığı tiyatroları; Canavar, Akın Kahraman başlıklarını taşır.
Cumhuriyetin kazanımları, Atatürk ilke ve görüşlerine dayandırılan destani söyleyişi sahnede de büyük etki yaratmıştır.
Adalet ve sanat duygusunun ağır bastığı Özyurt, yurt sevgisinin her şeyin önünde geldiği temasının işlendiği Akın‘ın devamı mahiyetinde olup; Ateş ve kendisinin “sahne romanı” olarak takdim ettiği Yayla Kartalı diğer eserlerini oluşturur.
4. Vedat Nedim Tör: (1897-1985)
İşsizler,
Köksüzler,
Üç Kişi Arasında,
Hayvan Fikri Yedi,
Çarliston,
Kör,
Fevkalasriler
Sanatkar Aşkı,
Kadın Asker Olursa,
Değişen Adam,
İmralı’nın İnsanları,
Sanatkar Aşkı ve Hiç,
Siyah Beyaz,
Aşağıdan Yukarı,
Sahte Kahramanlar
adlı pek çoğu sahnelenen eserlerinde, Vedat Nedim Tör; toplum meselelerini ekonomik ilişkiler almış, toplumun sürüklendiği durumun sebep olduğu ruhsal çökün-türleri ve yıkımları işlemiştir.
5. Reşat Nuri Güntekin: (1889-1956)
Romanlarında ele aldığı konuları tiyatro eserlerinde de işlemiş olan Reşat Nuri Güntekin;
Yaprak Dökümü ve
Eski Hastalık romanlarını oyunlaştırdığı gibi
Hançer,
Eski Rüya,
Ümidin Güneşi,
Gazeteci Düşmanı,
Şemsiye Hırsızı,
İhtiyar Serseri,
Taş Parçası,
Bir Köy Hocası,
Babür Şah’ın Seccadesi,
Bir Kır Eğlencesi,
Ümit Mektebinde,
Felaket Karşısında,
Gözdağı,
Eski Borç,
İstiklal,
Vergi Hırsızı,
Hülleci,
Bir Yağmur Gecesi,
Balıkesir Muhasebecisi,
Tanrıdağı Ziyafeti gibi oyunlar yazmıştır.
Toplumsal gerçeklere ve sorunlara yönelik temaların işlendiği bu oyunlarda bireyselden toplumsala ve kurumlara açılan eleştirel bir bakış hakimdir. Reşat Nuri, aile konusunun ağırlıklı bir şekilde ele alındığı ve pedagojik unsurların ağır bastığı oyunları ile Faruk Nafiz, Mahmut Yesari gibi eğitim amaçlı ilgi görmüş, eserleri okul temsillerinde kullanılmıştır. Yazarın; tiyatroya, tiyatronun teknik konuları ve sorunları üzerine kaleme almış olduğu yazıları da son derece önemlidir.
6. Cevdet Kudret (Solok): (1907-1992)
Cevdet Kudret Solok‘un toplumsal baskılara yenik düşmüş, delilik sınırlarını zorlayan insanların dramını, bazı ruhsal problemleri anlatan oyunları şunlardır:
Tersine Akan Nehir,
Rüya İçinde Rüya,
Kurtlar,
Yaşayan Ölüler.
7. Halit Fahri Ozansoy: (1891-1971)
‘Hecenin Beş Şairinden biri olarak daha çok şair kimliği ile bilinen Halit Fahri Ozansoy‘un;
Hayalet,
Baykuş,
Sönen Kandiller,
İlk Şair,
Nedim,
On Yılın Destanı,
Bir Dolaptır Dönüyor
adlı oyunlarıyla, kişilerdeki ruhsal çatışmayı ilk ele alan oyun yazarlarından bir olduğu söylenebilir.
8. Ahmet Kutsi Tecer: (1901-1967)
Şair ve yazar kimliğinin yanında halk tiyatrosu incelemeleri ile beslenen bir tiyatro yazarı olan Ahmet Kutsi Tecer, Türkiye Tiyatro Yazarları Derneği kurucuları arasındadır.
Hepsi de sahnelenmiş oyunları, 1940’lı ve 1950’li yılların yapıcı ismi olarak tiyatronun kültürel kalkınmayı destekleyici gücü olduğuna inanmıştır. En önemli eseri Köşebaşı; mahalle ortamında bir günün hikayesi üzerine kurulu olup, eserde geleneksel tiyatronun özelliklerinden büyük ölçüde yararlanılmıştır. Koçyiğit Köroğlu, Yazılan Bozulmaz, Bir Pazar Günü, Satılık Ev diğer oyunlarıdır.
9. Nazım Hikmet Ran (1902-1963)
Türk şiirinin önemli bir ismi olan Nazım Hikmet; Muhsin Ertuğrul‘un sahnelenmesini sağladığı ve baş rolünde oynadığı ilk tiyatro eseri olan Kafatası’nda bir bilim adamının sosyal yalnızlığını ve toplumun duyarsızlığını, Unutulan Adam, Bir Ölü Evi yahut Merhumenin Hanesi’nde bir miras meselesini komedi tarzında ele almıştır. Nazım Hikmet’in; ünlü Medea mitosunu tersine çevirerek işlediği Unutulan Adam,
halk hikayesinden oyunlaştırdığı Ferhat ile Şirin,
İnek,
İnsanlık Ölmedi Ya! ve yeni uyarlaması Enayi,
Sabahat,
Evler Yıkılınca,
Ocak Başında,
Yolcu ve yeni versiyonu İstasyon,
Demokles’in Kılıcı,
Yusuf ile Menofis,
Nan İvanoviç Var mıydı Yok muydu,
Tartüf-59,
Kadınların İsyanı,
Yalancı Tanık,
Kör Padişah,
Her Şeye Rağmen adlı eserleri diğer oyunlarını oluşturmaktadır. Tiyatrosunda mesaj olarak; toplumsal düzensizlik ve sınıfsal yapının etik değerleri yozlaştırdığı ve bireylerin ruh sağlığını bozduğunun altını çizen Nazım Hikmet’in, son dönemlerde şiir ve romanlarının da sahneye uyarlanarak değişik yaklaşımlarla yorumlandığını görüyoruz.
10. Yakup Kadri Karaosmanoğlu: (1889-1974)
Cumhuriyet döneminin seçkin yazarlarından olan Yakup Kadri, ilk sahnelendiğinde sansürlenen Sağanak adlı tek oyununda görüş ayrılığı ve konusunu ele almıştır.
11. Halide Edip Adıvar: (1844-1964)
Maske ve Ruh ile Kenan Çobanları adlı iki oyunu bulunan Halide Edip Adıvar, özellikle Maske ve Ruh’ta Batı’nın maddeci-pozitivist görüşüne ironik yaklaşarak aynı zamanda eleştirel bir bakış getirmiştir.
12. İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu: (1889-1978)
İnanmak, Ölüler, Sait Çelebi, Hayvanlar, Akıl Taciri, Kafa Tamircisi, Andaval Palas, Kütük, Dolap Beygiri, Karagöz Ankara’da, Küçük Şehit adlı oyunları olan İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu, özgün bir tiyatro anlayışına sahiptir
13. Cevat Fehmi Başkut: (1905-1971)
Tiyatro yazarlığında erken yaşlarda başlamış olduğu gazetecilik mesleğinden beslenen Cevat Fehmi, asıl ününü bu alanda yapmıştır. Günlük hayattan alınan aktüel konuların işlendiği eserleri, tek boyutlu olup, iyi-kötü çatışması üzerine kurulmuştur. Aile hayatı, sosyo-ekonomik ilişkiler ve politika ortamındaki iki yüzlülük, hile ve aldatmaca, güvensizlik gibi yoz temaları işleyen Cevat Fehmi’nin yirmiyi aşkın eserlerinin hemen hepsi sahnelenmiş ve defalarca oynanmıştır.
Küçük Şehir,
Büyük Şehir,
Ayarsızlar,
Göç,
Öbür Gelişte,
Paydos,
Harput’ta Bir Amerikalı,
Soygun,
Buzlar Çözülmeden,
Koca Bebek,
Hepimiz Birimiz İçin,
Sana Rey Veriyorum,
Makine,
Kleopatra’nın Mezarı,
Hacı Yatmaz,
Ayna,
Dostlar,
Kadıköy İskelesi,
Emekli
adını taşıyan eserleri, değişen toplumda paranın gücü ve bu gücün bireyler üzerinde yapmış olduğu etkiler üzerine kuruludur.
14. Ahmet Muhip Dranas: (1909-1980)
Şair kimliğinin yanında Gölgeler ve O Böyle İstemezdi adlı iki oyunu olan Ahmet Muhip, özellikle değişen ve modernleşen değerler karşısında geleneksel aile yapısının ortadan kalkışı üzerine kurulu Gölgeler’de Batı tiyatrosunun modern özelliklerinden yararlanarak, ilgi çekici bir anlatım sergilemiş ve şiirsel bir dil kullanmıştır.
15. Orhan Kemal: (1914-1970)
Orhan Kemal‘in roman ve hikayelerinden teknik katkılar alarak oyunlaştırdığı;
İspinozlar,
Koğuş,
Bekçi Murtaza,
Eskici ve Oğullan,
Kardeş Payı adlı
eserlerinde yalın anlatımlı, sosyal gerçekçi ve yer yer trajiğe uzanan dramatik durumlar sergilenmiştir.
16. Necip Fazıl Kısakürek: (1905-1983)
Çağdaşı Nazım Hikmet gibi bir diğer yazar kimliği de tiyatroculuğu olan Necip Fazıl, manevi değerlerin kaybolduğunu teatral durumlar ve olaylar eşliğinde sergilemiştir.
İlk eseri Tohum‘dan sonra
Bir Adam Yaratmak,
Künye,
Sabır Taşı,
Para,
Nam-ı Diğer Parmaksız Salih
peş peşe yayınlanmış; sonra uzun bir süre (1935-1949) oyun yazma çalışmalarına ara vermiştir.
1964’te Ahşap Konak’la başlayan tiyatro serüveni,
Siyah Pelerinli Adam,
Yunus Emre,
Abdülhamit Han,
Kanlı Sarık,
Mukaddes Emanet 1970’li ile yıllara kadar sürmüştür.
Şiirlerinde olduğu gibi tiyatrolarında da mistik açıdan konulara yaklaşan, görünenin ardındaki görünmeyeni arayan Necip Fazıl’ın monolog ağırlıklı, tarihten ve tarihi kişiliklerden beslenen oyunlarında mesaj ve manevi derinlik ön planda yer tutar.
17. Oktay Rıfat: (1914-1988)
Garip şiir akımının kurucularından, Cumhuriyet sonrası Türk şiirinin önemli isimlerinden biri olan Oktay Rıfat‘ın da oyun yazarlığı, Türk tiyatro repertuarına birçok oyun kazandırmıştır. İlk oyunu, yayınlanmadan önce oynanmış olan Kadınlar Arasında ya da Fettah Payalar’dır.
Bir Takım İnsanlar,
Atlarla Filler ya da Dirlik Düzenlik,
Çil Horoz,
Yağmur Sıkıntısı,
Zabit Fatma’nın Kuzusu,
Oyun İçinde Oyun
pek çok defa sahnelenmiş oyunlarını oluştururlar.
18. Aziz Nesin: (1915-1995)
Hikayeleriyle benzer özellikler taşıyan, büyük ölçüde komedi unsurları ağır basan kendine özgü tiyatro çalışmalarına 1939’da başlayan Aziz Nesin, oyunlarında toplumsal yapıdaki bozukluklardan hareket ederek taşlama ve yergi yoluyla düzeni eleştirir. Toplumun bozuk yapılanışı içindeki insanın dramını humour yüklü bir anlatımla ve yer yer kara mizah düzeyinde sergiler. Bu bağlamda insanlığın evrensel sorunlarına da değinen Nesin, geleneksel Türk tiyatrosunun kaynaklarına yönelerek yazdığı Üç Karagöz oyunuyla da çağdaş Türk tiyatrosuna yeni açılımlar kazandıran denemeler yapmıştır.
Mizah, ironi ve hicivin yer yer kabalaştığı oyunlarında sosyal-eleştirel bir bakış açısı vardır:
Çiçu,
Hakkımı Ver Hakkı,
Hadi Öldürsene Canikom,
Tut Elimden Rovni,
Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz,
Ah Biz Eşekler (Sermet Çağanla birlikte),
Sen Gara Değilsin,
Hazır Ol,
Bir İnsan Başı Üstüne Üç Fesli Üzünç,
Bir Kadın İçin Düet,
Yaşasın Kavuniçi,
Tek Yol,
Pırlanta Bal (çocuk oyunu).
Üç Karagöz Oyunu (Karacan Armağanı) zengin muhtevalı tiyatro eserlerini oluştururlar.
19. Haldun Taner: (1918-1986)
Yazı hayatında hikaye, deneme ve tiyatro türünde eserler vermiş olan Haldun Taner, yurt dışında tiyatro eğitimi almış ve dersler de vermiştir. Türk tiyatro edebiyatının önemli bir halkasını oluşturan yazarlığı, Keşanlı Ati Destanı’ndan öncesi ve sonrası olarak ikiye ayrılırken, sosyal-eleştirel tavrı ilk oyunu Günün Adamı‘ndan itibaren hiç değişmez.
Dışarıdakiler,
Ve Değirmen Dönerdi,
Fazilet Eczanesi,
Lütfen Dokunmayın,
Huzur Çıkmazı
şeklinde devam oyunlarında “güleriz ağlanacak halimize!” deyimiyle içselleştirilmiş temaları işlemiştir.
Bir Şehr-i İstanbul ki adlı ilk kabare denemesinden sonra geleneksel tiyatromuzun örgüsü içinde yazdığı Keşanli Ali Destanı‘nı kaleme almıştır. Müzikal kabarenin yer yer öne çıktığı Keşanlı Ali Destanı’ndan sonra
Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım,
Sersem Koca’nın Kurnaz Karısı,
Eşeğin Gölgesi,
Zilli Zarife,
Astronot Niyazi,
Ha Bu Diyar,
Dün-Bugün,
Aşk ve Sevda,
Dev Aynası,
Yar bana Bir Eğlence,
Haneler,
Çıktık Açık Alınla,
Ayışığında Şamata,
Yalan Dünya,
Hayırdır İnşallah,
Kapılar
yazarın diğer oyunları olup, hemen hepsi de yakın tarihe göndermelerde bulunan mesajlarla yüklüdür.
Hızlı toplumsal değişim ve dönüşüm, bunun ortaya çıkardığı kimlik bunalımı, kuşak çatışması, tarihsel saptırmalar gibi temalar oyunlarının konusunu oluştur.
Haldun Taner’i en çok etkileyen yazarlardan biri epik tiyatronun ustalarından Bertolt Brecht olmuş, özellikle Almanya’da Sezuanın İyi İnsan’ını izledikten sonra bu etkilenme giderek artmıştır.
Keşanlı Ali Destanı oyunuyla politik tiyatroya atılan Haldun Taner, geleneksel tiyatromuz ve Bertolt Brecht’in epik tiyatro özelliklerinden yararlanmıştır. Son derece kuvvetli bir sosyal hiciv niteliği taşıyan oyunda tema, yöre ağzı ve söz kalıpları eşliğinde verilir. Taner, aynı kentteki farklı kesimlerden oluşan insan gruplarının yaşantılarını, duygu ve düşüncelerini dile getirmiş ve gecekondu olgusunu sahnede ilk kez tartışan yazar olmuştur. Geleneksel Türk tiyatrosundan yararlanılması ve göstermeci bir anlatımla sahneye konulması açısından büyük önem taşıyan bu oyun, ilk kez Gülriz Sururi-Engin Cezzar tarafından oldukça başarılı bir biçimde oynanmış, birçok ülkede yerli ve yabancı topluluklar tarafından sahnelenmiştir.
Haldun Taner, epik tiyatro etkisinde kalarak yazdığı oyunlarının yanında geleneksel Türk tiyatrosunun özelliklerini yansıtan, politik ağırlıklı kabare tiyatrosunun da kurucusudur.
20. Melih Cevdet Anday: (1915-2003)
Garip akımının bir diğer kurucusu olan Melih Cevdet Anday‘ın tiyatro yazarı kimliği de, en az şair kimliği kadar öne çıkmıştır.
İçerdekiler,
Mikodo’nun Çöpleri,
Dört Oyun (Yarın Başka Koruda, Dikkat Köpek Var, Ölüler Konuşmak İsterler, Müfettişler)
başlıklı oyunlarının hepsi de çağrışım alanları geniş, yorumlanmaya elverişli yapısıyla modern insanı işleyen niteliklerle örülmüştür. Konuşmalara dayalı, yalan, abes ve şaşırtmacalarla yüklü bu oyunlar oldukça ilgi çekmiş ve üzerinde değişik çalışmalar da gerçekleştirilmiştir.
21. Tarık Buğra: (1918-1994)
Romancı ve hikayeci kimliğinin yanında yazdığı oyunlarla da ses getiren Tarık Buğra‘nın;
Ayakta Durmak İstiyorum,
Yüzlerce Çiçek Birden Açtı,
Dört Yumruk,
Güneş ve Aslan,
Patron,
İbiş’in Rüyası,
Akümülatörlü Radyo
adlı eserleri birçok defa sahnelenmiş, bir kısmı da TV’ye uyarlanmıştır.
22. Sabahattin Kudret Aksal: (1920-1993)
Şair, küçük hikaye ve tiyatro yazarı olarak önemli bir isim olarak, almış olduğu felsefe eğitimi kalemine yansıyan Sabahattin Kudret Aksal, daha çok oyun yazarı kimliği ile tanınmıştır.
Çağdaş tiyatro anlayışını ve teknik özellikleri oyunlarında kullanan ve yorumlayan Sabahattin Kudret Aksal’ın oyunları;
Evin Üstündeki Bulut,
Şakacı,
Bir Odada Üç Ayna,
Tersine Dönen Şemsiye,
Kahvede Şenlik Var,
Kral Üşümesi,
Bay Hiç,
Sonsuzluk Kitapevi,
Önemli Adam’da, insanın gerçekleşmeyen duygu ve tepkilerinin sarmalında iç dünyalara yolculuk, kendi ve çevresiyle olan etkileşimi, mücadelesi, soyuta açılan yorum ve yaklaşımlar ana çizgileri oluşturur.
23. Nazım Kurşunlu: (1911-1980)
Branda Bezi,
Çığ,
Merdiven,
Fatih,
Dumanlı’da Telaki Var,
Melekler ve İnsanlar,
İpler Elimizde Değil,
Çivi Çiviyi Söker,
Analar Babalar Okulu,
Gecikenler,
Kör Dadı
gibi bir kısmı basılmamış eserlerinde değişik konuları ele almış olan Nazım Kurşunlu, bireyden topluma uzanan sosyo-kültürel sorunları ve insan ilişkilerini işlemiştir.
24. Behçet Necatigil: (1916-1979)
Şair kimliğinden beslenen dramatik formdaki radyo oyunlarıyla, bir dramaturg olarak da son derece başarılı örnekler veren Behçet Necatigil‘in oyunları şiirleri kadar önemlidir.
Yıldızlara Bakmak,
Gece Aşevi,
Üç Turunçlar,
Pencere,
Emekli,
Hayal Hanım,
Kadın ve Kedi,
Yol,
Gaz,
Süslü Karakol Durağı
gibi isimler taşıyan bu oyun metinleri; insan ilişkileri, iletişimsizlik, moral değerler, duyarlılık ve gündelik hayat arasında şiirsel ögelerle yüklü, Türkçenin en güzel örneklerini sergileyen nitelikte eserlerdir.
24. Necati Cumalı: (1921-2001)
Reşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu romanını tiyatro haline getirerek sahneye uyarlanmasına öncülük etmiş, aynı zamanda şair ve yazar olan Necati Cumalı‘nın tiyatro yazarlığı da lirik özellikler taşır.
Boş Beşik,
Geceyi Dinle,
Mine,
Derya Gülü,
Susuz Yaz,
Ezik Otlar,
Nalınlar,
Masalar,
Bakanı Bekliyoruz,
Tehlikeli Güvercin,
Kaynana Ciğeri,
Yeni Çıkan Şarkılar,
Zorla İspanyol,
Vur Emri,
Aşk Duvarı,
Gömü,
Kristof Kolomb’un Yumurtası,
Yürüyen Geceyi Dinle,
İş Karar Vermekte,
Yaralı Geyik,
Vatan Vatan Diye Diye,
Devetabanı
adlarını taşıyan oyunlarında kadın konusu, bireyin yalnızlığı ve iç çatışmaları, uyumsuzluk, sosyal dengesizlikler soyutlama ve siyasi yaklaşımlarla birlikte verilmiştir.
25. Orhan Asena: (1922-2001)
Mesleği tıp doktorluğu olan Orhan Asena, şiirle başladığı edebiyatta giderek tiyatro üzerine yoğunlaşmış, bu alanda özellikle tarihi oyunlarıyla önemli bir yer edinmiştir.
İnsanın doğasında var olan, sahip olmayı hep arzu ettiği “güç” kavramına dayalı çeşitli yorum ve yaklaşımları içeren tarihi konulara ağırlık vermesi ve tiyatroda tarihin nasıl olması gerektiği üzerinde duran Asena, tiyatro yazarının seyirciye karşı sorumlu olduğunu belirtir.
Eserlerini konuları bakımından, ‘kadın’ ve ‘iktidar tutkusu’olarak ele almak mümkündür.
Kadın-erkek ilişkilerini ve aile içi etkileşimi işleyen oyunları;
Yalan,
Fadik Kız,
Bir Kadın üzerine çeşitlemeler (El Kapısı, Geçkin Kız, İkili Yaşam, Ana Kapılar, Korkunç Oyun, Kocaoğlan)
Güç ve iktidar mücadelesini konu alan oyunlarında tarihi konular ve şahsiyetler, günlük olaylar etrafında gelişen ve kahramanları kadın-erkek olarak işlenen eserleridir:
Gılgamış,
bir Kanuni Sultan Süleyman dörtlemesi olan İlk Yıllar-Roksalan, Hürrem Sultan, Ya Devlet Başa Ya Kuzgun Leşe-Şehzade Beyazıt,
Sığıntı’da güç ve iktidar tutkusunu aynı aile çevresinde ele almıştır.
Alemdar Mustafa Paşa-Tohum ve Toprak,
Simavnalı Şeyh Bedreddin,
Atçalı Kel Mehmet,
Korku,
Şili üçlemesi olarak adlandırılan Şili’de Av, Bir Başkana Ağıt, Ölü Kentin Nabzı,
Gılgamış,
Yurttaş A,
Yurttaş B,
Yurttaş C,
Tanrılar ve İnsanlar,
Yıldız Yargılanması,
Orhan Asena’nın ana temalarını değişik konular etrafında işleyen diğer oyunlarını oluştururlar.
26. Recep Bilginer: (1922-2005)
Gazetecilik mesleğinden gelen Recep Bilginer‘in tiyatro yazarlığı, aile içi ilişkiler fert-toplum-devlet etkileşimi ve yakın tarih etrafında çeşitlenen konuları işler.
İsyancılar,
Ben Devletim,
Sarı Naciye,
Yunus Emre,
Men Kimim,
Oyun Bitti,
Karım ve Kızım,
Kıskanç,
Sevdiğim Adam,
Mevlana,
Zaferden Sonra,
Sevgi ve Barış,
Sırat Köprüsü,
Parkta Bir Sonbahar Günüydü
Recep Bilginer’in oyun repertuarını oluşturan eserleridir.
27. Rıfat Ilgaz: (1911-1993)
Rıfat Ilgaz, değişik formatlarda sinemaya ve televizyona da uyarlanan Hababam Sınıfı ile toplumdaki değişen ve dönüşen değer yargılarının yanında sosyal düzensizlikleri de dile getirmiş, çağdaş Türk tiyatrosunun klasiklerinden sayılan bir oyun örneği sergilemiştir.
28. Cahit Atay: (1925-2012)
İlk yazarlık deneyimini halkevlerinde oyun sergileyen amatör tiyatro toplulukları için yazdığı oyunlarla edinen ve daha sonra TRT Ankara radyosu için oyun yazmaya başlayan (1950) Cahit Atay‘ın yazdığı oyunlar Devlet Tiyatroları, Ankara Sanat Tiyatrosu ve birçok topluluk tarafından sergilenmiştir.
Eserlerinden bazıları;
Pervaneler (O’Henry),
Pusuda,
Sahildeki Kanepe,
Hamdi ve Hamdi,
Karaların Memetleri,
Sultan Gelin,
Ana Hanım Kız Hanım,
Göltepe Oyunları
isimlerini taşır.
29. Çetin Altan: (1926-)
Gazeteci-yazar olarak oyunlarının konusunu genellikle eleştirel bir yaklaşımla kendi çevresinden seçen Çetin Altan‘ın kişileri mutsuzdur.
Oyunlarının isimleri;
Çemberler,
Tahterevalli,
Mor Defter,
Suçlular,
Dilekçe,
Yedinci Köpek,
Komisyon,
Beybaba,
Islıkçı,
Telefon Kimin İçin Çalıyor.
30. Sermet Çağan: (1929-1970)
Tiyatronun; oyuncu, sahneye koyucu, dekoratörlük gibi alanlarında çalışan ve ayrıca dış politika gazete yazarlığı da olan Sermet Çağan‘ın Ayak Bacak Fabrikası adlı oyunu oldukça ses getirmiş, yabancı dillere de çevrilerek sahnelenmiştir. Yazarın, bir kısmı yayınlanmış olan radyo oyunları da vardır.
31. Adalet Ağaoğlu: (1929-)
Radyo programcılığı ve radyofonik oyun temeli ve pratiğinden beslenen bir mesleki arka planla tiyatro eserleri de kaleme almış olan romancı Adalet Ağaoğlu‘nun psikolojik boyutlu ve sosyal eleştiri içerikli oyunları; kadın ve aile sorunları, eğitim meseleleri, birey ve toplum etkileşimini ele alır.
Evcilik Oyunu,
Çatıdaki Çatlak,
Tombala,
Çıkış,
Bir Kahramanın Ölümü,
Kozalar,
Üç Oyun,
Kendini Yazan Şarkı,
Sınırlarda Aşk,
Kışı Barış,
Sessiz Adam,
Çok Uzak Fazla Yakın,
Duvar Öyküsü…
bir çok defa devlet ve özel tiyatrolar tarafından sahnelenmiştir.
32. Refik Erduran: (1928-2013)
Yükseköğrenimini tiyatro ve dramatik edebiyat üzerine yurtdışında yapan Refik Erduran‘ın eserleri ağırlıklı olarak oyunlardan oluşur:
Deli,
Bir Kilo Namus,
Cengiz Han’ın Bisikleti,
İp Oyunu,
Karayar Köprüsü,
İkinci Baskı,
Büyük Jüstinyen,
Aman Avcı,
Ayı Masalı,
Direkler Arasında,
Uçurtmanın Zinciri,
Kartal Tekmesi,
Turp Suyu,
Kelepçe,
Canavar Cafer,
Tamirci…
adlı oyunlarından bazıları kitap olarak da basılmıştır.
33. Güngör Dilmen: (1930-2012)
Klasik diller eğitiminin ardından yurt dışında tiyatro eğitimi alan Güngör Dilmen, sadece bu sanata yoğunlaşan tiyatro edebiyatımızın önde gelen yazarlarındandır. Modern tiyatronun birçok ögesini içeren hemen hepsi ödüllü oyunları absürdü de içinde barındırır;
Ayak Parmakları,
Avcı Karkap,
Canlı Maymun Lokantası,
Midas’ın Kulakları daha sonra Midas’ın Altınları ve Midas’ın Kördüğümü üçlemesiyle,
Bağdat Hatun,
Akad’ın Yayı,
Kurban,
Deli Dumrul,
Ak Tanrılar,
Hasan Sabbah,
Ben Anadolu,
Anadolu: Söylenceden Gerçeğe,
Devlet ve İnsan,
konusunu Kurtuluş savaşından almış olan Aşkımız Aksaray’ın En Büyük Yangını,
Hakimiyet-i Milliye,
Aşevi,
Galile’nin Günahları,
Osmanlı Dram Kumpanyası,
Troya İçinde Vurdular Beni,
Kurban
başlıca eserleridir.
34. Turgut Özakman: (1930-2013)
İlk oyunu Pembe Evin Kaderi’nden itibaren kuşaklar arası kültür çatışmalarını ve eski-yeni karşıtlığını işleyen Turgut Özakman‘ın oyunlarından;
Ocak,
Paramparça,
Kanaviçe,
Güneşte On Kişi,
Duvarların Ötesi
bu tür temalar etrafındaki konulara yöneliktir.
Fehim Paşa Konağı ile
Resimli Osmanlı Tarihi,
konusunu tarihten alan eserleri olup;
Babamla Birlikte,
Ben Mimar Sinan,
Ah Şu Gençler
televizyona da uyarlanan oyunlarıdır.
Reşat Nuri Güntekin’in Değirmen adlı romanını Sarıpınar 1914 adıyla tiyatroya uyarlayan Turgut Özakman’da; toplumun dışına sürüklenmiş kişilerin sosyal uyumsuzlukları, birey-toplum çatışması gibi durumlar oyunlarının genel çizgisini oluşturur.
35. Ülker Köksal: (1931-)
Sacide,
Yollar Tükendi,
Besleme,
Adem’in Kaburga Kemiği,
Bir Garip Oyun,
Uzaklar,
Sevdalı Fidanlar,
Karanlıkta İlk Işık,
Dünyanın Yaşlı Çocukları
adlı bir çoğu ödüllü oyunlarıyla çağdaş Türk tiyatrosunda yer edinen, çocuklar için de yazdığı oyunları defalarca sahnelenen bir yazardır.
36. Oğuz Atay: (1934-1977)
Modern sonrası Türk edebiyatının önemli, postmodern romanın öncü isimlerinden Oğuz Atay‘ın ölümünden sonra sahnelenen tek oyunu olan Oyunlarla Yaşayanlar, insanın kendisi, çevresi ve içinde bulunduğu koşullarla etkileşiminin ironik bir dille anlatılması üzeri ne kuruludur.
37. Turan Oflazoğlu: (1932-)
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitirmiş ve İngiliz Edebiyatı’ndan sertifikası bulunan Turan Oflazoğlu, Amerika’da da tiyatro eğitimi almıştır.
İlk oyunları birer perdelik Keziban ve Allah’ın Dediği Olur adlı eserleridir.
Oyun yazarlığı çizgisini üç başlıkta tanımlarsak; Konusunu köyden alanlar:
Keziban,
Allah’ın Dediği Olur,
Elif Ana…
Tarihi Oyunlar:
Deli İbrahim,
IV. Murat,
Genç Osman,
Bizans Düştü-Fatih,
Kösem Sultan,
Kanuni Sultan Süleyman-Hem Kanuni Hem Muhteşem,
III. Selim-Kılıç ve Ney,
Cem Sultan,
Sinan,
Kanuni,
Yine Bir Gülnihal,
Korkut Ata,
Yavuz Selim,
Sokrates Savunuyor…
Ağırlıklı olarak Osmanlı tarihinin işlendiği Shakespeare tarzı oyunlarda güç-iktidar ilişkisi ve bu kavramlar etrafındaki tarihi olaylar ele alınmıştır.
Sembolik Oyunlar:
Dörtbaşımamur Şahin Çakır Pençe ile
Şeyh Galib‘in eseri Hüsn-ü Aşk’dan hareketle yazdığı Güzellik ile Aşk,
insanı yorumlayan ve benliğin hallerini işleyen eserleridir.
Türk tiyatro edebiyatında tragedya türünün yetkin örneklerini sergileyen Turan Oflazoğlu’nun
Sultanahmet,
Atatürk
gibi ışık-ses gösteri metinleri;
Topkapı, Mütareke’den Büyük Taarruz’a
gibi televizyon yapımlarına kaynaklık etmiş senaryoları da vardır.
Oyunlarının temelinde, çatışan güçler arasındaki eşitliği gözeterek yola çıkan yazar; efsane, mitoloji ve rivayetlerden yararlanarak kahramanlarının psikolojilerini zenginleştirir. Divan edebiyatının yanında halk edebiyatından da oldukça yararlanan Turan Oflazoğlu, Türk tarihine trajik açıdan bakmış; modern tiyatro teknikleri kadar geleneksel tiyatromuzun özelliklerinden de faydalanarak yakın ve uzak tarihimizin siyasal olaylarını, tarihi kişilikleri, kritik dönemeçleri, sembol ve kavramları tiyatro sanatının prizmasından geçirerek yorumlamıştır.
38. Oktay Arayıcı: (1936-1985)
Oyunculuk ve yönetmenlik tecrübeleri de olan yazar;
Dışarıda Yağmur Var,
Seferi Ramazan Bey’in Nafile Dünyası,
Bir Ölünün Toplumsal Anatomisi,
At Gözlüğü,
Rumuz Goncagül
adlı oldukça ses getirmiş olan oyunlarında sistemin insanla ilişkisi ve etkileşimini mizahi bir dille işlemiştir.
39. Dinçer Sümer: (1938-)
Altın Kalpli Kız,
Katip Çıkmazı,
Eski Fotoğraflar,
Gecenin Kulları,
Üç Derste Aşk,
Karacaoğlan,
Gül Satardı Melek Hanım,
Maviydi Bisikletim,
Memur Oğlu Memur,
Beni Dünya Kadar Sev,
Ayşe Ali’yi Seviyo
gibi oyunları ve
Evlere Şenlik,
Ortakçılar
gibi uyarlamaları ile duygusal atmosferli kırık ve yenik düşmüş insanların hikayelerini anlatmıştır.
40. Vasıf Öngören: (1938-1984)
Almanya’da epik tiyatro öğrenimi gören yazar;
Asiye Nasıl Kurtulur,
Göç ve yeni düzenlemesiyle Almanya Defteri,
Bu Oyun Nasıl Oynanmalı,
Zengin Mutfağı
adlı ödüllü oyunlarıyla politik tepkiler içeren ve epik yaklaşımı ilk sergileyen tiyatro yazarı olarak tanınmıştır.
41. Bilgesu Erenus: (1943-)
Radyo oyunları da yazmış olan Erenus;
El Kapısı,
Ortak,
Nereye Payidar,
İkili Oyun,
Kelaynaklar,
Güneyli Bayan,
Misafir,
Halide,
Arka Bahçe
adlı birçoğu ödüllü oyunlarında toplumcu bir tavır sergilemiştir.
42. Başar Sabuncu: (1943-2015)
Tiyatroda oyun yazarı ve yönetmenlikten sonra Türk sinemasında da Namuslu gibi önemli filmlere imza atan Başar Sabuncu‘nun;
Kargalar,
Şerefiye,
Zemberek,
Çark,
Mutemet Ali Rıza Bey,
Memurlar,
İşçi Babası Ömer Ağa ile Küçük Hanımın Şoförü,
İşgal ya da Talihli Amele Mehmet Ali’nin Harikulade Maceraları
isimli bazıları ödüllü ve basılmış olan oyunları vardır.
43. Tuncer Cücenoğlu: (1944-)
Mücadeleci portrelerin öne çıktığı
Kördöğüşü,
Öğretmen,
Yeşil Gece,
Çıkmaz Sokak,
Kadıncıklar,
Dosya,
Biga-1920,
Yıldırım Kemal,
Helikopter,
Metruşka,
Kumarbaz,
Boyacı,
Kızılırmak-Karakoyun,
Çığ,
Neyzen,
Sabahattin Ali
adlı oyunlarında didaktizmden uzak değerleri işleyen bir yaklaşımı vardır.
44. Mehmet Baydur: (1951-2001)
Limon,
Gün Gece/Oyun Ölüm Yalnızlığın Oyuncakları,
Kadın İstasyonu,
Cumhuriyet Kızı,
Yangın Yerinde Orkideler,
Maskeli Süvari,
Düdüklüde Kıymalı Bamya,
Yeşil Papağan Limited,
Vladimir Kamarov,
Menekşe Korsanları,
Aşk,
Sevgi Aylakları,
Kutu Kutu Tensing,
Çin Kelebeği,
Güne Bakan Cam Kırıkları,
Elma Hırsızları,
Lozan
gibi eserleriyle son dönem oyun yazarlığında oldukça üretken olan Mehmet Baydur, birbirinden farklı konular etrafında kurguladığı kimlik ve kişilik konularını ironik ve etkileyici bir anlatımla işlemiştir.
45. Murathan Mungan (1955-)
Murathan Mungan, kendine özgü anlatımıyla hem şiirde hem tiyatroda başarılı olan yazarlarımızdandır. Güneydoğu Anadolu’nun söylencelerinden yola çıkarak; insanın aşk, nefret, kin gibi doğal tutkularını ve bu gerçeklere bağlı olarak gelişen töreyi kendine has akıcı bir dille anlatır.
Yazar benzer konuların işlendiği
Mahmut ile Yezida,
Taziye,
Geyikler ve Lanetler’den oluşan Mezopotamya üçlemesiyle tiyatroya adım atmıştır.
Mungan’ın oyunlarında genelde yaşanmış bir geçmişin ya da düşlenen bir gerçeğin, kendi özel geçmişiyle bağlantılı bir şekilde irdelendiği görülür.
Taziye’de, törenin insan hayatını nasıl değiştirdiği ve yöre insanını nasıl etkilediği ele alınmıştır.
46. Ferhan Şensoy: (1951-)
Oyuncu, yönetmen ve yazar kimlikleriyle Türk tiyatrosunda kendine özgü bir yer edinen Ferhan Şensoy yurt dışında sahne sanatları eğitimi aldıktan sonra birçok özel tiyatro gruplarında çalışmış ve kendi topluluğunu kurmuştur.
Bilimum Haneler,
İdi Amin-Avanta Lavanta,
Dur Konuşma Sus Söyleme,
Bizim Sınıf,
Şahları da Vururlar,
Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı,
Kiralık Oyun,
Anna’nın Yedi Ana Günahı,
İçinden Tramvay Geçen Şarkı,
Ferhangi Şeyler,
İstanbul’u Satıyorum,
Kiralık Padişah
gibi oyunlar, TV skeçleri yazmış ve oynamış sıradışı bir isim olan Şensoy, oyunlarında daha çok dil inceliklerine dayanan mizah ögelerini kullanarak güncel konulara eleştirel yaklaşmış, keskin ironiler getirmiştir.
Geleneksel Türk tiyatrosundan epik tiyatroya kadar çeşitli üsluplardan izler taşıyan çalışmalarıyla Türk tiyatrosunda kendine özgü bir yer edinmiş isimlerden biri olmuştur.
47. Yılmaz Erdoğan; (1967-)
Tiyatroya Ferhan Şensoy ve Levent Kırca gibi ustaların yanında başlayan Yılmaz Erdoğan, oyunculuğunun yanında;
Gereği Düşünüldü,
Kadınlık Bizde Kalsın,
Sen Hiç Ateşböceği Gördün mü,
Otogargara müzikali ve
Bir Demet Tiyatro dizisini yazmış, yönetmiş ve oynamıştır.
Sinema ve edebiyatta da ses getiren yazar, kurmuş olduğu Beşiktaş Kültür Merkezi’nde çalışmalarını sürdürmektedir.
Diğer Türk oyun yazarları
Örneklemeğe çalıştığımız Türk oyun yazarları kadrosuna;
Sevim Burak,
Selçuk Baran,
Nezihe Araz,
Nezihe Meriç,
Melisa Gürpınar,
Yılmaz Onay,
Ülkü Ayvaz,
Turgay Nar,
Behiç Ak,
Remzi Özçelik,
Hidayet Sayın,
Yıldırım Türker,
Kenan Işık,
Yeşim Dorman
Nihat Genç,
Üstün Dökmen…
gibi başka türlerde ve dallarda da öne çıkmış pek çok ismi eklemek mümkündür.
Kaynak: Prof. Dr. Âlim Gür, Yrd. Doç Dr. Ertan Engin; Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı