Çocuk yüzlü yaralarım | Ayşe Dağlıoğlu
Uzun bir yolculuğa kaldım yine,
onca deliliği katladım perdelerin arasına,
düşünce sızmayacaktı,
dizi üstüne düşen çocuğu saklıyorum, tanımazsınız
yarası açıkta kalmış
ben çok kırıldım kendime
nefesim yakar,
/Bana
çocuk
Zehirli sargılar sardılar!/
Nasıl yetiştiğini anlat erik ağacının. Ben sana tarladaki korkuluğu, üç tekerlekli bisikletimi,
/Nasıl kaçtığımı, gökyüzündeki kuşlara takılıp
Serseri taşlardan nasibini alan…/
Sen de anlat sen de..
Ay vakti gözlerin
kaybolmadan
Vedanın özrü büyük
Ağır geldi ağrıma gidenlerim
hoşça kal’sın
Vedası bende kalanın
Ve ‘borçlu’ diye yaz
Gideceğim günlere
Ne günler göreceğiz inan çocuk
Hep bir veda havası altında
Kendine dönüşün yoluna
/Ne vedalar yazılır
En büyük gideni beklerken içinden
İnsan bir daha yanılır /
Ben vedayı sevmem işte
İşte bu yüzden çocuk
Bir gün balıklar da uçacak..
bir gün deniz yüzerek geçecek camın hüznünü, el sallayacaksın kuş koyacaklar yoluna,
/Ah tanrım!
Nasıl bir kalp ile doğmuşum/
Acı ve hüzün akışıyla tutunuyor damarlarım..
Ayşe Dağlıoğlu