Çocuk Dünyası | Elif Yavaş
Erken çocukluk dönemine değinesim geldi...
Bir çocuğun 0-72 aylık dönemi yani 0-6 yaş arasındaki hayatı kritik bir dönüm noktasıdır. Beslenmesi, oyun saati, uyku saati, kişisel gelişimi, motor becerileri, psikolojik dünyası, drama ile sosyalleşmesi ve birçok faktör etkilidir. Her an açılmaya hazır bir çiçektir, uçmaya hevesli rengârenk bir balondur sanki çocuk. Marakas gibi sallayınca ses çıkaran müzik aletleri özelikle bebeklerin çok ilgisini çeker. Bambu ağacı ve tahtadan yapılan marakaslar plâstik olanlardan daha sağlıklıdır. Müzik, her yaş grubu için ruhun gıdasıdır. Müzik, masal saati, drama çocukların sözel dil becerilerini geliştirir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) “Sağlık” terimini “Bedensel, ruhsal ve sosyal yönden tam iyilik hâli” olarak tanımlamıştır. Fiziksel, duygusal, zihinsel ve sosyal ihtiyaçlar karşılanırsa ruh dünyamız olumlu şekillenir.
Prof. Dr. Atalay Yörükoğlu’nun “Gençlik Çağı” isimli kitabının 6. Baskısında bir çocuğun anne babasına yazdığı, kendi ruh dünyasını kaleme alarak iç sesini ailesine duyurduğu bir mektubu var. Okudunuz mu bilmem. Mektubun başından biraz alıntı yapıp sizlerle paylaşmak istiyorum:
“Sevgili Anneciğim, Babacığım,
Bütün duygu ve düşüncelerimi dile getirebilseydim, size şunları söylemek isterdim:
Deneme ile öğrenirim. Bana oyunda, arkadaşlıkta ve uğraşılarımda özgürlük tanıyın. Beni her yerde, her işimde koruyup kollamaya çalışmayın. Davranışlarımın sonuçlarını kendim görürsem daha iyi öğrenirim. Kendi işimi kendim görmeye alıştırın. Büyüdüğümü başka nasıl anlarım?
Büyümeyi çok istiyorsam da ara sıra yaşımdan küçük davranmaktan kendimi alamıyorum. Bunu önemsemeyin. Ama siz beni şımartmayın. Hep çocuk kalmak isterim sonra. Her istediğimi elde edemeyeceğimi biliyorum. Ancak siz verdikçe almadan edemiyorum. Bana yerli yersiz söz de vermeyin. Sözünüzü tutmayınca sizlere güvenim azalıyor.……”
Mektup deyince ilkokul ve ortaokul dönemimde çok sevdiğim hatta çocukluğumda okuduğum ilk çocuk romanım olan İtalyan yazar Edmondo De Amicis’in “Çocuk Kalbi” isimli romanı aklıma gelir. O kitapta bir çocuğun dilinden yazılan gayet içten, sade dilde mektuplar vardı mesela. Eğer isterse beş yaşındaki minik yavrularımız da kendi duygularını rahatça ifade edebilirler. Okuma yazmayı okul öncesinde öğrenen bir çocuğun iki satır mektup yazması yahut duygularını ailesiyle sözel yolla paylaşması mektup kültürünü pekiştirebilir. Her çocuk özeldir. 0-6 yaş grubu çocuklarımız, ilköğretim dönemi yavrularımız her daim büyüklerinden ilgi beklerler. Çocuk ruh sağlığı, çocukları tanıma, çocuk dostu ortamlar, çocuklarla iletişim mühim konulardır. Çocuk kalbi ayna gibidir ve doğruları hep kıvırmadan yansıtır.
Kaynak: Mektup Edebiyat Dergisi