Buğday Tarlaları / Gülçin Yağmur Akbulut
Sen giderken
en ağırından
bir kaya kütlesi
vurdu nöronlarıma
şimdi ben sağır dilsiz
başıma yıkıldı
bu güzel coğrafya
İlk kez
karşılaştım kendimle
İçimin koridorlarında
ayrılık neden
hep aynı yerden
söküp alıyor
yaşama sevincimi
neden aynalar vermiyor
göz altı
çukurlarımın hesabını
Gülüşlerimi
kapı eşiğinde bıraktım
papatyalar kuruttum
yüreğimin dehlizlerinde
derinlerimde renk renk
kanamalar büyüyor
yaramda ise
siyah zambaklar
kök salıyor
ağustosta kar
düşüyor üzerime
Arkadaş olamadım sensizliğimle
başım belada
seni esmeyen rüzgarlarla
acının da
bir adı olmalı
her şeyi anladım da
ölüme beş kala
bir gidişini sığdıramadım
bir de vefasızlığını
yarınımda boy
salacak olan
esmer buğday tarlalarına
…
Gülçin Yağmur Akbulut
(Karakedi Dergisi Sayı 21)