Böylece Beni Duyacaksın | Sultan Karataş
Böylece beni duyacaksın
bazen incelen bir ses
martıların kıyıda kalan
ayak izlerine benzeyen
sarhoş bir çan gerdanında
kusursuz, beyaz ellerinde üzümler misali
ne zamandır
sözcüklerime dikkat ediyorum da
benden çok seninkiler
sarmaşığa benzer, eski acılar sarıyor
tıpkı nemli duvarları tırmanır gibi
bu acılı oyunun sorumlusu sensin
içimdeki en kuytu yerden kaçıyor
ne varsa
sen dolduruyorsun
her şeyi, her yeri
senden önce
insanlar doldurmuştu
senden kalan yalnızlığı
ve onlar
daha çok anladı kederlerimi
şimdi onlar, benim sana
söyleyeceklerimi söylesinler
o sözler,o ızdırap rüzgarını taşıyor hâlâ
bazen rüyalarımda kasırga olup
yıkıyorum onları, eski bir lehçede
o eski zamanların yakarışlarıyla
sen terketme beni, benimle ol
yoldaş ol, bu ızdırap rüzgarında
sözcüklerim de
aşkının karartısıyla tamamlanıyor
her şey, her yer
seninle dolu
ben onları
yani senden kalanları
bitmek tükenmek bilmeyen
bir gerdanlığa dönüştürüyorum
kusursuz, beyaz ellerinde üzümler misali…
Pablo Neruda
(twenty love poems, and a song of despair, Sayfa, 17)