Bir Şey Söyle | Yılmaz Pirinççi
Bana bir şey söyle.
Yüreğimin titremesine iyi gelecek bir şey.
Hani dolu dolu bir gökyüzü düşüyor ya gözlerime seni düşününce.
Hani fırtınalar yakıp yıkıyor ya ortalığı
İçimdeki o küçük çocuk,
Kıyamet sonrası bir yalnızlık içinde kalıyor ya öyle bir başına.
Gel bul beni.
Çıkar içimden.
Sarıl. Dinsin bu amansız fırtınalar
Saçlarının rüzgârında dağıt o kapkara bulutları
Bir şey söyle.
Tek bir şey…
Gülsün yüzüm.
Bana bir şey söyle.
Bildiğim her şeyden öte bir şey.
Canım derken canım ol mesela.
Gözlerimi al gözlerine as
Ruhuna kat ruhumu
Dünü, bugünü, yarını boş ver.
Sen dolu bir zaman ver bana.
İçinde ay, yıl, gün olmasın.
Evvelim, ahirim, ecelim ol
Sana sürsün bu ömür.
Bu yol bir yere gidecekse, yalnızca sana olsun gelişim.
Bana bir şey söyle.
Biz gibi mesela…
Başka hiç bir şey söyleme
Bir şey söyle bana.
Efsaneleri utandıracak bir şey
Böyle sevmek kaldı mı bu devirde
Böyle yanmak.
Böyle diri diri güle oynaya ateşe dalmak kaldı mı?
Yeniden yaz bizi mesela.
Aşkı senin adınla yeniden yaz.
Özlem sen, vuslat sen hasret sen ol mesela.
Bana bir şey söyle.
İçinde yalnız biz…