ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Bir Dağ Yalnızlığı | Yılmaz Pirinççi

30.01.2023
243
A+
A-
Bir Dağ Yalnızlığı | Yılmaz Pirinççi

Bir yanım koca bir dağ yalnızlığı,

Hiç kimsenin mecbur kalmadıkça gölgesine sığınmadığı…

Bir yanımda el değmemiş çiçekler,

Bir yanım hasret..

 

Neler sığmadı ki şu ömre

Hayat denilen yolda neleri görmedik ki

Uzaktan uzağa el sallayanlar

Hiç orda olmadığı halde “ben yanındayım” diyenler

Yalnızca canı yandığı vakit anımsayanlar,

Sarılıp o en ince yerine canını acıtanlar…

 

Yok, cancağızım yok.

Kimsenin sesine dokunmak gibi bir derdi yok aslında.

Hiç kimsenin kanayan yanlarına baktığı yok.

Herkes kendi dünyasını güzellemekle meşgul

Herkes kendi yarasının izlerini silmekte mahir

Ve herkesin sesinde bir ben yalnızlığı…

 

Yalnız açan çiçekler gibi soluyoruz günbe gün.

Hiç kimsenin kokusu değmiyor bir başkasının yaprağına.

Altımızdaki toprak,

İçtiğimiz su bir olsa da

Güneş her birimizi başka başka yakıyor.

 

Canıyla kanıyla insanız oysa.

Nefes okyanusu içinde bir damla

Ve bir karınca kadar hükmümüz yok aslında

Ben yarattım dediğimiz küçük dağlardan bir avuç toprak bile değiliz.

Bunca kibir, bunca öfke, bunca hırs

Ve bunca şiddet ne için?

Sahi mayamızda eksik olan ne?

 

Kendi kendimize esaretimiz.

Yüreğimizin örsünde dövülmüş bizi bağlayan zincirler

Günden güne kararıyor günler,

Günden güne çürüyor deniz,

Gökyüzü kirleniyor,

Farkında bile değiliz.

 

Haydi, temizlik zamanı…

Yüreğinizin dışarıya açılan camlarını silin.

Bir nefesin buğusu yeter pırıl pırıl bir gün aydınlığına.

Tekmelenmiş bir kediye dokunacak,

Parmaklarınızın ucunda eksik olan ne varsa…

Saçlarını okşadığınız bir çocuğun gülümseyen bakışında, umudun en güzel rengi…

Ve belki yolculukların en güzeli olacak atacağınız ilk adım.

 

Eksik olan bir şey yok aslında mayamızda.

Dönün birbirinize yüzünüzü.

Karışın.

Korkmayın.

Karıştırın ömrünüzü…

 

Yılmaz Pirinççi

 

 

Yılmaz Pirinççi
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.