Bilmiyorsun | Yılmaz Pirinççi
Yanlışlıkla indiği peronda olmayan bir treni bekleyen yolcu gibiyim.
Yağmur ıslağı saçlarımdan damlayan hasretler yakıyor göz bebeklerimi
Uykulu düşler bakışlarımda
Kollarım bitkin düşmüş yalnızlık taşımaktan.
Ben bir tek seni özlüyorum.
Bilmiyorsun..
Sen benden gitmeye bahaneliydin hep
Ben seni sevmeye sebepli.
Hem öyle çok sebepli ki saymakla bitmez.
Çoban ateşi sıcaklar biriktirmiştim içimde.
Geceyi aydınlatan harelerde uçuşan dileklerimle.
Kaval ıslığı türkülerin can yakan ezgilerine bulanmış ruhumu her gün bir parça daha kutsayarak teninde.
Ve her gün bir parça daha vazgeçerek kendimden.
Sana gelmiştim.
Bilmiyorsun.
Her gün yeni öyküler giydiriyorum belki bir nefes sonrası hiç olacak ömrüme
Her gün seni yeniden tırnak tırnak kazıyorum içime.
İçimi kanatan hasretini döktüğüm dizelerden harf harf seni içiyorum yeniden
Kendi kanımı içer gibi
Kahretsin
En çok sen yakışıyorsun bütün öykülerime.
En çok seninle yürümek
Seninle gülmek
Seninle sevişmek yakışıyor yüreğime.
Bilmiyorsun.
And olsun ki senden başkasına açılmadı bu yürek.
And olsun ki bir gece bile senden başkasını öpmedi bu gözler
Senden başka
Senden büyük
Senden güzel bir düşüm olmadı.
Yüklendin bütün günahlarımı.
Yanacak bir cehennem bile bırakmadın bana
Bilmiyorsun…
Yılmaz Pirinççi.
…