Bil ki | İsmail Çifçi
Ben sırma köşklerde doğmadım
Kötülüklerin ardından hiç ama hiç gitmedim
Ben kendiliğimden isyankâr olmadım
Ve de
Bil ki
Benim bu ıssız dağlarda dolaşmam nedenlidir
Sevgilim
Nedenlidir karlı dağların eteklerinde
Sana hasret kalışım
Bil ki
Şu gök kubbenin altında
Yalnız kalışımı ben seçmedim.
Ve
Sen tam da yüreğimin derinliklerindesin
Biliyormuşsun?
Hasretinin yükünü
Bir ben bir ben bilirim
Korkunun en alâsını bilende benim.
Buza kesilmiş ellerimle
Ben sisleri yararken
Ve de
Kurd’a kuş’a yem olma olasılığı varken
Özgürlüğe koşarken
Özgürlük kadar
Seni düşlüyorum
Seni düşünüyorum.
Ben kendiliğimden isyankâr olmadım
Namus saymışım ben özgürlüğü
Namus saymışım ben insanlığın kurtuluşunu
Talan olmuş ülkemde
Bir gün mutlaka
Eskisi gibi coşkulu akacaktır
Fırat, Dicle…
Zalimlere inat
Sen sabret sevgilim
Mutlaka kavuşacağım seninle
Zindanlar yıkılırken birer, birer
Özgürlük günlerinde
Amed’de, Suruc’da, Sur’da Agiri’de…
Sen bekle beni sevgilim
Karanlıkları yara, yara geleceğim
Kendi ellerimle
Güneşi getireceğim sana
Bekle beni
O isyan topraklarında
Özgürlüğün tadına varacağız
Yakında
Seninle elele
Dengbejlerin sesleri yankılanırken
Her bir köşeden
Govendlerimize duracağız
Kadınlı erkekli
Sana hasretimi getireceğim
Yüreğimin en derinliklerinden
Ben sana en güzelinden dağ çiçeklerini de getirmeyi unutmayacağım
Bekle,
Bekle beni sevgilim
Karanlıklar yerini aydınlığa bırakırken
Bir bahar gününde
Döneceğim sana
Sen o isyan topraklarına
Bekle beni sevgilim
Beni bekle umut ile sevda ile bekle beni
Özgürlüğe döneceğim
Bir gün mutlaka
Sana sana geleceğim ben
Bekle beni sevgilim bekle!
İsmail Çifçi