Beni Uyandır Demiştin | Yılmaz Pirinççi
Sabahın altısında masmavi bir deniz gibi düşlüyordum sesini.
Güneş için için yanıyordu tepelerin ardında.
Ben bilmem kaçıncı kez bakarak saate gülümsüyordum.
Sardunyalar gülümsüyordu saksılar içinde
Kauçuk yapraklı ağaçlarda zeytinyağlı bir tat
Havada biraz tuz
Biraz hüzün
Birde karşı evin çatısında guguk kuşu
Alacalı bir kedi besliyorum bu aralar
Ev kedisi olduğu her halinden belli, uysal, sessiz.
Belki ki hevesini alıp sokağa bırakmış sahipleri.
Balkonun kenarında uzanıp bekliyor bir şeyler vermemi.
vermezsem, hiç bir şey demeden çekip gidiyor, hiç sızlanmadan
Her gün bahçe çitlerinin dışında besliyorum.
Çocuklara balıkların kılçığını ayıklattım onun payını vermeden önce
Yüzüme tuhaf tuhaf baktılar
Yok, bu böyle olmayacak.
Dudağının izi olmalı bir bardağın kenarında.
Yüzün duvarlara değmeli.
Sesin bir şiirin mısralarına düşmeli
Sonra bir kahkaha küfretmeli gözünden düşen yaşlara.
Omzumda bir boşluk…
Gözlerim kim vurdu ya gitmeli