Atatürk’ün İzindekiler kitabından | Tolga Aydoğan
Kitap Önerileri…
“Yıllar önce Akgün Sokağı’nın sol sonunda bir küçük Ankara evinde silah sesleri ile uyanmıştım. 4 -5 yaşlarında olacağım. Belleğimi uzak kırlarında bir korkuyu sakladığından o sesleri unutamıyorum. Birden uyanmıştım. Uykulu gözlerle avluya baktım, iki aile dostumuz kadını uzun ince dal boylu Şahver Hanım’la İclal Hanım’ı ayırt etmiştim. Aydın Kuvayi Milliyesine katılan kadın efeler gibi bu iki İstanbullu kadın sağ ellerinde tuttukları tabancaları ateş ediyorlar ve avluyu mermi sesine, dumana boğuyorlardı. Mermi ateşinin ince ışığında yüzlerinde sert bir sevincin parladığını seçmiştim. Gözleri avluya ve onlara bakan gözlerim ile karşılaştı “Korkma yavrum, korkma! Cumhuriyet! Cumhuriyet!” diye bağırdı. Bu tabanca atışları bittikten sonra alt kat odaya girdiler. Ne oluyor ne bitiyor demeye kalmadan Ankara Kalesi’nin oralardan bir gümbürtü indi. Bu gümbürtüyle birlikte avludan içeriye kaçtım, kendimi odanın en güvenli köşesine attım. Bugün gümbürtüler ardarda sürdü gitti, tavanı alçak odamızda ise şenlik sürüyordu, yavaş yavaş ben de alıştım. Şenlik seslerinden tatlı, sevinçli konuşmalardan yüreğime bir güvence geldi korkum geçti. Usulca pencereye yaklaştım basma perdeyi araladım ilk gördüğüm saat kulesine yakın Ankara Kalesi’ndeki cami oldu. Şerefeleri soğuk ve karanlık Ekim gecesinde soluk kandillerle ışımıştı. Bu bir şenlik, bir bayram gecesiydi.
Mazhar Müfit Bey’in eşi İclal Hanım yeniden beni sevgiyle kucakladı; “Cumhuriyet! Cumhuriyet!” diye öptü. Bu sözcüğün ne anlamını bilecek ne de olup bitenlerin önemini anlayacak bir yaştaydım. Ama olağanüstü şeyler oluyordu. Çocukluk belleğimde kalan tabanca sesleri ve top gümbürtüleriydi. Bir de Cumhuriyet sözcüğü. O gün 29 Ekim’di ve yıllardan 1923’tü. Cumhuriyet kurulmuştu top sesleri Ankara’dan Türkiye’ye ve yeryüzüne bunu bildiriyordu.” Ceyhun Atuf Kansu Cumhuriyet Bayrağı Altında adlı kitabında 29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilan edilişini işte böyle anlatır.
Milli Mücadelenin kalbi olan Ankara bugün yine aynı coşkuyla Atatürk’e ve Cumhuriyete sarılıyor. Bize emanet edilen Cumhuriyeti korumak ve ileriye taşımak hepimizin görevi… Herkesin bayramını yürekten kutluyorum.
(Görsel: Yenigün Gazetesi 30 Ekim 1923)
——–