Arapçayı Kutsallaştırmak | Erhan Tığlı
Arapça’yı kutsallaştırıp,
dinin anlaşılmadan yaşanmasına neden olanların düştüğü gülünç durumun bir
örneği şöyledir:
“Arap Bedevi kadınları ellerinde defler, yanık sesle türküler söylüyorlardı.
Türkülerin konusu da deve etinin lezzetiydi. Bu etin kebabının, haşlamasının,
kızartmasının ne kadar lezzetli olduğu yanık yanık, makam içinde anlatılıyordu.
Töreni tertipleyen Osmanlı Teşkilatı Mahsusa Reisi Eşref Sencer Kuşçubaşı Bey
bir de gördü ki, hazır ol vaziyetinde olan Anadolu’nun aslan yapılı Osmancık
Taburu’nun erlerinden bazılarının Arapça deve eti kasidesini dinlerken
gözyaşları şıpır şıpır damlıyordu. İyi Arapça bilen Eşref Bey şaşırdı, bir ere:
– ‘Oğlum ne ağlıyorsun?’ diye sordu.
Hazır ol vaziyetinde ki; Mehmetçik durumu değiştirmeden cevap verdi:
– ‘Kumandanım bakınız ne güzel Kuran okuyor…’
Bu saf, pırıl pırıl yürekli Anadolu çocuğunun duyguları önünde gözleri dolan
Eşref Bey dayanamıyor:
-’Oğlum o bedevi kadınları kendilerine dağıtılacak olan deve etinin lezzetini
anlatan kasideyi makamla okuyorlar,
sil gözyaşlarıni demistir..”
Şimdi bu olaya ağlamalı mı gülmeli mi? Osmanlı’dan bugüne, durum değişmediği
için ağlamayı sürdürelim bence.
***
SEVERKEN YA DA YERDEN YERE
VURURKEN ÖLÇÜYÜ KAÇIRANLAR,
US TUTULMASI YAŞARLAR.
[TDH] Türkçenin Diriliş Hareketi