Antakya’dan Dünyaya Açılan Pencere | Nebih Nafile
ŞİİR KÖŞESİ
yüreğin çarpıyorsa hâlâ
gözlerinin pınarları akıyorsa
sevinçte, hüzünde ya da
akıyorsa kanın tüm hızıyla
yaşam da senin için akmakta
senin için ey güzel insan…
Nebih Nafile
***
Antakya’dan, dünyanın tüm insanlarına açılan yeni bir pencere araladım. Öyle bir pencere ki; paylaşacağımız şiirlerimizde aşkı, umudu, yaşama sevincimizi dile getireceğiz. Dünya, ancak iyilikle kurtulur. O halde şiirlerimizle güzelleştireceğiz… Her hafta bir değerimizin şiirini sizler için seçiyorum. “Senin İçin” şiirimin bir bölümü ile pencereyi araladım. Bu haftaki konuk şair; Bektaş Çağdaş ağabeyim aracılığı ile biraz daha yakınlaştığım, Diyarbakır’da yaşayan meslektaşım, şair-yazar kıymetli Aydın Alp ağabeyime ait “Yüreğim Ağlarken…” adlı şiiri ile penceremizi sonuna kadar açık bırakıyorum.
Şiir tadında bir ömrünüz olsun…
***
Yüreğim Ağlarken, Aydin Alp
Rodrigo’nun gitar konçertosu mu?
Gheorghe Zamfir’in panflütü mü?
İçin için
Islak
Bir sarşılışta yüreğim
Ve ben hiç iyi değilim!
İyi değilim diyorum, durmayın karşımda!
Yüreğim ağlıyor, gözyaşları yok yanaklarımda!
Ah benim, dünyaya kendini paylaştıran yüreğim!
Sırtımı kollayan sırtlanlar arasında
Kıyıcı ölüme meydan okuyorsun
Yüreğim
“Durayım!’’ dersen, “durma!’’ demem!
Zulme lanet olsun der, çeker giderim!
Ağır ve ağrılı bir hayat bu yüreğim!
Her şey üzerimize üzerimize geliyor
Ben zaten yaşımı başımı aldım
Saçlarımı hele sonuna kadar!
Yüreğim
‘Yeter!’ dersen eğer, ‘yetmez!’ demem
Zulme lanet olsun der, çeker giderim!
Ah, ölürken bile gülümseten absürt hayallerim
Hayat bir yanıyla alçaktır, biliyorum
Bize cehennemi yaşatanlara diyeceğim:
Cennetten güller derlemeyeceğiz, bu kesin!
Bu ağlayan yüreğimin üzerine yemin!
Aydin Alp