Ah Kavaklar /Metin Altıok / Şiir Değerlendirme: Canan Aktaş
METİN ALTOK (14 Mart 1940- 9 Temmuz 1993)
1980’li yılların başında felsefe öğretmeni olarak atandığı Bingöl Lisesi’ndeki sınıf pencerelerinden birinden şehri ikiye ayıran Çapaxçur Deresi ve dere boyunca salınan kavak ağaçlarını seyrederken yazdığı söylenen bu şiir, Metin Altıok’un belki en çok bilinen şiiridir .
1982 yılında “Küçük Tragedyalar” kitabında öndeyiş olarak yazılmıştır Kavaklar şiiri.Toplumların özgürlük ve hür benlik özlemini, sitemin dinmeyen iç sızısını,sürgün edildiğin bir dünyaya yönelik iç çekişin en güzel ifadelerinden birisidir bu şiir.
Metin Altıok bu şiiri ölümünden sonra bir ağıda dönüştü ve Sivas’ta birlikte yakıldığı canlardan 23’ünün Ankara’daki toplu cenaze töreninde çalındı. Sezen Aksu’nun sesinden yakılanan bu ağıt acıyı derin anlatmasıyla bir simge oldu. Metin Altıok kendisini bu şiir ile eski bir fotoğraftan oyarak tanımlar ama aynı zamanda bütün bir coğrafyada yaşanan sürgünleri , ezilenleri ,ötelenen her etnik grubu ,yurdundan ailesinden sökülüp alınanları ,işkencede katledilenleri “oyulmuş “ imgesiyle tanımlar. Toplumsal olarak onlar tıpkı kendisi gibi bu toplumdan oyulup çıkarılmıştır.
“Beni hoyrat bir makasla
Eski bir fotoğraftan oydular.”
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe bölümünü bitirmiştir .Siyasi görüşü sebebiyle Bingöl’e sürgün edilen Altıok, burada geçirdiği yalnız yıllardan yakınmak için yakın arkadaşı Behçet Aysan’a yazdığı mektuba bu şiirini de koymuştur.Yalnızlığını ve sürgün edilişini anlatırken ;
“Orda kaldı yanağımın yarısı,
Kendini boşlukla tamamlar.
Fotoğraftan çıkarılışını “yanağımın yarısı “ile tanımlar ve bu kesiğin boşluğunu hiç bir şey doldurmaz .Bu aynı zamanda onun için aydın kırımıdır .Neticede ne yazık ki tıpkı onun şiirinde geçtiği gibi o ve bir çok aydının katledilişiyle sonuçlanmıştır .Ona göre yaşanan her aydın kırımının ,her toplumsal gelişimin önünün tıkanmasının sonucunda kitlesel bir “boşluk” kalır . Yaratılan asimile sürgün ,baskı ,işkenceler toplumun her kesiminde aslında tamda onun anlattığı “kesik el “gibi yeni nesillerde durmadan kanar. Sonrada bir acı düşer peşimize yüreğimiz her zaman sızlar “Ah kavaklar Ah kavaklar “ rüzgarda ağır ağır sallanırlar ama acıyı sürekli duyduğumuz ıslık gibi hatırlatırlar.
“Omzumda bir kesik el,
Ki durmadan kanar.”
“Ah kavaklar, kavaklar…
Acı düştü peşime ardımdan ıslık çalar.”