Çalacağım Kapını | Yılmaz Pirinççi
Çalacağım bir gün kapını.
Belki boynundan aşağı terler akarken söylene söylene açacaksın kapıyı.
Dudağının kenarında sigaran
Dağılmış saçların.
Ve hep olduğu gibi buğulu bakışların
Belki kızıl bir ateşte yanarken gün
Dışarıda sesler yavaş yavaş yutarken kelimeleri.
Çalacağım kapını.
Çalacağım kapını bir gün
Belki ellerinde toprak kokusu çiçeklerin
Belki bir şiirden devşirilmiş taze bir hüzün gözlerinde
Nefesinde kahve kokusu
Belki hala ıslak saçların
Uçlarında damlalar sevişirken
Çalacağım bir gün kapını
Belki bir şarkının notalarında adımların düşecek kapıya.
İçinde çocuksu bir telaş..
Titreyen dudakların
Parmaklarında henüz kurumamış ojelerin
Zemheride doğan bir güneş aydınlığı yüzünde
Bir an durup bakacaksın öyle.
Ocakta yemeğin.
Bir iki parça bulaşığın lavaboda
Demlenmeye yüz tutmuş çayın sanki beni beklerken.
Ve hiç konuşmadan sıkıca sarılıp saçlarının kokusuna tel tel…
Yağmurun toprağı öptüğü gibi öpeceğim seni binlerce.
Göğsünde eriyerek.
Yılmaz Pirinççi