İnadına Gülümse | Yılmaz Pirinççi
Ne çok şey birikmiş göz bebeklerine.
Gömdüğün ne çok ölü.
Birbirine karışmış ne çok yas var yüreğinde
Artık silinmiş isimler
Ve artık hiç bir önemi yok geçmiş zamanın .
Sen gülümse inadına.
Böyle daha güzelsin.
Bir parça huzurdu oysa biten günden beklediğin
Parmak ucu kadar bir mutluluk kırıntısı.
Bir dokunuş ya
Şöyle omuzuna düşen bir dudağın izinde
Yüzünü saracak bir avuç sıcaklığı
Belki burnunun ucuna değecek bir nefesin buğusu
Olmadı.
Değil mi
Boş ver.
Sen gülümse inadına
Böyle daha güzelsin.
Geçip gitti seneler. Geçecek göz açıp kapayana dek.
Şimdi dilini öpen o şarkılarda eskiyecek bir zaman sonra.
Yüzünde çizgiler artacak gün be gün.
Saçında aklar.
Kimbilir belki artık cebinde taşıyacaksın ilacını.
Olsun.
Sen gülümse yinede
Böyle daha güzelsin.
Altın harflerle yazılmayacak elbette adın.
Bir selvi ağacının gölgesi düşecek üzerine bir zaman sonra.
Ve elbette unutulacaksın sende herkes gibi.
Olsun.
Şimdi yaşıyorsun ya.
Gülümse inadına.
Sen böyle güzelsin
Şimdi tanıyor ya seni çikolata dağıttığın çocuklar.
Seni görünce çığlıklar içinde sarıyor ya yüreğini o tertemiz yüzler.
Şiirlerdesin ya.
Bir de sen bilmesen bile.
Birileri hala seviyor ya seni hiç dokunmadan.
Daha ne olsun
Gülümse inadına.
Sen böyle daha güzelsin.
Kimin hesabı gider öte tarafa bilinmez
Kimin ahı yapışır kimlerin yakasına.
Yetim incitmedin ya.
Ezmedin ya kimsenin yüreğini kendi yüreğini ezdigin kadar
Gülümse inadına.
Sen böyle çok güzelsin.
Yılmaz Pirinççi