Aralıkta | Şükran Uçkaç Yargı
En kısa günlerdeyiz
Ama ben en uzun özlemlerdeyim sana
Sabah güne merhaba diyorum ilk ışıkla
Sana özledim diyorum
Çaya merhaba diyorum sana özledim özledim
Cama gidiyorum sokağa bakıyorum
Yine seni kafama takıyorum
Bütün gemileri yakıyorum
Karşıdan bir çocuk geliyor paspaytak
Hurdacı geçiyor demir arabasıyla tak tak tak
Bir adam ayağını sürüyerek
Bir kadın elinden tutmuş bebesini
Gidiyor yürüyerek
Köşe başındaki köpek de ürüyerek
Bir nine de başını bürüyerek
Hepsine de şahit vallaha
Onlar da biliyor seni özlediğimi
Ondan yolları gözlediğimi
Derken öğlen oluveriyor
Karşı okulun paydos zili çalıyor
Ben de bir tas çorbaya
Çalıyorum kaşığı
Kaşığım hüzün bulaşığı
Biraz havadis dinliyorum
biraz türkü
“Şu dağlar olmayaydı
Sararıp solmayaydı
Bir ayrılık bir ölüm
Hiç birin olmayaydı”
O da yarini özlemiş
Belli o da yol gözlemiş
“Allı turnam bizim ele varırsan
Şeker söyle kaymak söyle bal söyle
Ah gülüm gülüm tutmuyor elim
Turnalar hey”
Duydun mu güzelim
Öğlen ikindi akşam derken
Hava kararıveriyor erken erken
Bir top da gül getir gelirken
Gece yarıya dönerken
Daha ben seni özledim
Demeye kalmadan da
Gün bitiyor
Hatıralar hatıraları itiyor
Yara yare dikiş tutmuyor gayri
Hepsi çıkıyor ortaya bir bir
Sana bir kez daha
Seni özledim deyim bari
“Ay bulutta bulutta
Mendilim kaldı dutta
Geleceksen gel gayri
Yine gönlüm umutta”
Aralık bu
Günler kısa ama
Benim özlemlerim
Kış geceleri kadar uzun Unutma
Ben uyuyamadım
Allahım onu da sen uyutma
Özlemimi daha fazla büyütme
Geliversin Aralıkda
Olmazsa da Ocak başında
Bir kahve pişirir otururuz
Bir kahve içimi ocak başında
Yoksa kavuşmak mahşere kalacak
Adımız da tekce mezar taşında