Algos’tan Azize’ye | Aylin Tamakan Nergiz
“Azize çocukluğuma gitsem, bir daha da dönmesem.” / Deniz Dengiz
Ahh Algos!
Hayat, insanı havanda dövmeden
suyunu çıkarmadan,
özünü bulmadan istediğini vermiyor maalesef…!
Çocukluğum mu dedin?
Kalbim yara bere içinde, ruhum desen tarumar
dizlerimin yarasını istesem de saramaz zaman dediğin yalan…
Ahh Algos!
Kandırmayalım birbirimizi
tentürdiyot basarak iyileştiremezsin ruhunda açılanı.
Sen en iyisi mi tütün basta oluk oluk boşalsın geçmiş damarlarımdan…
Ağaçlarda çoktandır sevilmiyor Algos
ama meyvelerini koparıp duruyorlar.
Şeytanı kandırıp
silebilir misin yazılanı
ya da şah damarını keserek mi
daha yakın olabilirsin Tanrı’ya?
Havva’nın hatası mıydı yoksa Adem’in merak mı?
Adem’in merakının bedelini, Havva’nın ödeyeceğini düşünmemesiydi en büyük hata…
Elmayı beraber ısırmalarına izin verseydi tanrı,
Adem’in kaburgasından yaratılmayı
kabul etmeseydi Havva da;
belki o da benim seni sevdiğim gibi severdi Adem’i…
Bak! Kaburgası içine batıp batıp duruyor yüzyıllardır Havva’nın…
ve yuğlum yuğlum bağırıyor içindeki doğmamış çocukları…
Söyle Azize’ye de; içimdeki çocuğu onlarca kez öldürdüler
ve çok derinlere gömdüler…
amma velakin kurduğum köprülerin anahtarı bende
kurduğum gibi yıkmasını da bilirim
-sadece ben yıkabilirim…