Kanatsız Kuşlar | Yaşar Üstün
Kanatsız Kuşlar…
Sevgiyi
sevgiliyle affetmek
ömrümün
alıcısız mezadı
unutmalar
nereye
dokunursa dokunsun
canıma
topuk dikeni batmaları
gecenin tuz atıkları
avuçlarımda
biriken damlalar
yağmur suları değil
nedenin içinde
nedensiz
b/aşka gözyaşı
kuledibi taşlarıyla
seke sek oynamaların
uzağa sakladığım
çocuksu sevinçlerin
umudum
başına
gökyüzü düşecek
danslar
roman yüzlerine
sığındığım
içimi sıcak tutan
efkarsız harsız sobasız
rakı şerbetli ateşim
betikler içine
dille tutkallandığım
yakaladığım
seninle
yaşadım dediğim
an’lar
yedı tepeli bin bir yokuşlu
adalı köprülü boğazlı
karabataklı martılı
intiharı bile beceremeyen
mülteci dolu bu kentte
yalnızlığın yalnızı
kadıköy karaköy
vapurlarından
galata’ya
yukarıdan
aşağıya “çıkan”
kalabalığıyla
yara damlalarıyla
harflerin ucu yakılı
seranadlar
sonsuzluğu
uyandırsam
da
geriye kalan
KANATSIZ KUŞLAR
gidişin yola döşenmiş
eski taşlar üzerinde
çıplak kalmış ayak izlerin
hüzünler vedası
koca bir kentin
içine yığılmış
derdestlik
kanat çırpan
kırlangıç göçlerine
ğöğün kalbim dedikçe
suyu damlasına
sığdıran için
tütün basmış
viran ömrümde
telgrafın telleri
kaçkınlarla
hayyam berduşlarıyla
sirkeci’ye çıkan
tren yolları
…
ahh…
kulaklarına
istiklal’deki kaybolan
sokak çalgıcıları damlasın
önemin
seni istediğim
hissettiğim kadar
aysız yakamozsuz
güneşsiz
deniz dalgaları
coğrafyasız
haritasız
ıslığı sessiz
feleğin içine gömüldüğü
İki cambaz bir ipte
oynamaz dediğin
mezürosu kalbim
yalnız
bir aşk işte
…
Mart / 2020-23
Yaşar Üstün
…