Dolar 34,2415
Euro 37,0227
Altın 3.029,06
BİST 8.838,60
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 26 °C
Açık

Nâzım Hikmet Kültür Merkezi | Mayıs 2022 Etkinlikleri

09.05.2022
409
A+
A-
Nâzım Hikmet Kültür Merkezi | Mayıs 2022 Etkinlikleri

11 Mayıs 2022 Çarşamba: 20:30 

Ruhi Su Salonu

“Ben Rosa. Nam-ı diğer Kızıl Rosa.

1871 yılının 5 Mart’ında Yahudi bir ailenin çocuğu olarak Polonya’da doğdum. Genç yaşlarımda sosyalizmle tanıştım ve dönemin solcu gruplarında yer aldım. Daha 18 yaşındayken içinde bulunduğum gruplar ve politik görüşüm yüzünden İsviçre’ye kaçmak zorunda kaldım. Marksist, filozof, ekonomist, savaş karşıtı ve devrimciyim, Leo’nun da dediği gibi biraz da müsrifim. Marksizmin katı bir ideoloji ve biat edilecek bir görüş olmadığını savundum. Bir dönem Engels’in öğrencilerinden Eduard Bernstein’la “Sosyalizmin Sorunları” hakkında tartışma yaşadım. Lenin ile de parti bünyesi kavramı ve parti kütle eylemleri konusunda polemiğe giriştim. Berlin’de bir süre kaldıktan sonra, Rusya’daki devrime katılmak için ve Leo’dan da uzun süre haber alamayınca sonunda Polonya’ya gitmeye karar verdim.”

Oyun, Margarethe von Trotta’nın filminden esinlenerek, 1871 Polonya doğumlu siyasi tarihin en önemli isimlerinden Marksist filozof Rosa Luxemburg’un hayatını, siyasi geçmişini ve duygusal yaşamını anlatmaktadır.

 

Sol Sahne

YAZAN & YÖNETEN

Yüksel Aymaz

 

OYNAYANLAR

Haris Simyonidis

Deniz Eylem Çubuk

Eray Karadeniz

 

KONTRBAS

Aycan Bilginer

 

KOSTÜM & DEKOR

Yüksel Aymaz

 

SES & IŞIK

Tugay Boz


12 Mayıs 2022 Perşembe: 20:30

Ruhi Su Salonu

9 Mayıs 1945, Nazilerin Sovyetler Birliği tarafından tarihin çöplüğüne atıldığı gün oldu. Nazi faşizmini tarihe gömen Kızıl Ordu’yu, Sovyet halklarını, Avrupa’nın dört bir yanında büyük bir yurtseverlikle mücadeleye atılan ve bu mücadelede yaşamını yitirenleri Büyük Zafer’in yıl dönümünde şarkılarımızla anıyoruz.

Savaş günlerinin, savaş zamanı aşklarının, özlemlerin ve umutla mücadele eden insanlığın şarkılarından bir seçkiyi bu konserde dinleyeceksiniz.

Piyanist Dinara Birnazarova’nın oluşturduğu repertuardaki şarkılar insanlık umudunu hiç yitirmesin diye seslendiriliyor.

 

Piyanist: Dinara Birnazarova

Solistler:

Kemal Akdoğan

Günselin Seda Çetinkaya

Tuğçem Kar

Ulaş Saka


14 Mayıs 2022 Cumartesi: 16:00

Ruhi Su Salonu

NHKM İstanbul, Nâzım Hikmet’in mücadelesi ve yapıtı hakkında düşünenleri, üretenleri “Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni” başlığıyla kültür merkezinde konuk etmeye devam ediyor. Söyleşi serisinin ikinci oturumunda yazar, şair ve araştırmacı Güney Özkılınç ile “Nâzım’ın Bursa Yılları” başlıklı kitabından hareketle, usta şairin on bir yıla yakın hapis yattığı Bursa Cezaevi’ni nasıl bir okula dönüştürdüğü, bu dönemdeki eserleri ve hapishanedeki yüzlerce insanın nasıl “Şair Baba”sı olduğu ele alınacak.

Bursa Cezaevi’ndeki yirmi dört saatini şöyle anlatır Nâzım:

“… Belki sizi ilgilendirir diye, normal yirmi dört saatimi yazıyorum: Sabah yedi yataktan kalkmak, yedi kırk beş radyoyu dinlemek, sekiz buçuktan on ikiye kadar Tolstoy’un Harp ve Sulh romanını tercüme. İkiden dörde kadar dokuma atölyesinde çalışmak. Dörtten yediye kadar, adını henüz koyamadığım ve bir türlü bitmeyen kitabıma çalışmak. Yedide radyoyu dinlemek… Sekizden on bire kadar, küçüklü büyüklü şiir yazmak. On birden on ikiye kadar kitap okumak. Yemekleri ne zaman yediğim malûm. Bu şartlar içinde bazen günlerin yirmi dört saatten ibaret olduğuna içerliyorum.”

Şairin devingen, çoksesli, çokbiçimli üretimini ve heyecanını, bilincini, mücadelesini, çeşitli yönleriyle ele almayı hedefleyen “Ne Güzel Şey Seni Hatırlamak” söyleşimizin ikinci oturumuna tüm NHKM dostlarını bekliyoruz.

Etkinlik ücretsizdir; katılım durumunuzu bildirmenizi rica ediyoruz.


18 Mayıs 2022 Çarşamba: 20:30

Ruhi Su Salonu

Öfke duygusu, modern zamanlarda birçok duygu gibi bastırılarak yönetilmeye çalışıldığı için, toplumuzda kendisini yıkıcılık sonucu ile de gösterebilmektedir.

Oyun, bastırılmış öfkenin nedenlerinden birisinin de yas yaşantısının insan ruhsallığındaki evrelerinin doğal bir parçası olan öfke duygusunun modernizimle birlikte, bir baş etme yöntemi olarak bastırılmasından doğan, bireysel ve toplumsal sorunsallara değinir. Yas yaşam döngüsünün, doğanın bir gerçeği olduğunu hatırlatır. Öfke duygusuyla yaratılan yıkıcılığın yerine bir dönüştürücü olarak yaratıcılığı koymayı önerirken bir çözüm yolu olarak doğayı, bilimi ve sanatı işaret eder.

Seyirciyi kendi içine bakmaya da davet eden oyun, Freud’ un psikanaliz alanı ile sürdürülmüş bir üretim sürecini konu alışıyla, bilim ve sanatın işbirliğine de bir örnek teşkil eder.

 

Tiyatro Gülgeç

Yöneten: Emre Saka

Yazan ve Oynayan: Bihter Gülgeç Saka

Kukla Tasarım Uygulama: Sedef Kermen

Beden Kukla Tasarım Uygulama: Asude Kılıç

Kukla Kostüm Tasarım Uygulama: Sema Maviş

Oyuncu Kostüm Tasarım Uygulama: Funda Güder

Müzik: Fatih Gümüş, Hakan Ali Toker

Dış Ses: Gülnur Badakal

Afiş Tasarım: Leyla Özkan


21 Mayıs 2022 Cumartesi: 20:30

Ruhi Su Salonu

Piyanoda Yiğit Özatalay ve davulda Mustafa Kemal Emirel’den oluşan Yürüyen Merdiven uzun bir aranın ardından tekrar NHKM İstanbul sahnesinde seyirci ile buluşuyorlar. İkili, vokalde Ülkü Aybala Sunat ile birlikte sahne alacaklar.

Yürüyen Merdiven, yirmi yıla yakın bir dostluğun hikâyesi ve onun müziğinin yolculuğu.

İlk akla gelen mekanik bir yürüyen merdivenden çok; iki bacaklı ve seven, koşan, dans eden, nefes alan bir yürüyen merdiven.

Davulun melodik yaklaşımıyla piyanonun perküsif karakterinin iç içe geçtiği; canlı ve muzip bir kimlikle çıktığı yolda, rastladığı herkesi kendisiyle birlikte yolculuğa çıkarmayı bekleyen, buna hevesli bir Yürüyen Merdiven.


25 Mayıs 2022 Çarşamba: 20:30

Ruhi Su Salonu

Eskişehir Halk Sahnesi “Galileo’nun Korkunç Düşünceleri” oyunu ile tekrar NHKM sahnesinde…

Bilim ve dogmanın ilk büyük çatışmasında Galilei’nin bilimsel kanıtlarına günün iktidarı tarafından şiddetle karşı çıkılırken, Galilei neredeyse yakılarak “cezalandırılacaktı”; çağdaşı Giordano Bruno gibi…

Oyun, Galilei’yi bu çatışmanın ortasında teleskopuyla yapayalnız bırakan süreci; Galilei’nin bilimsel inadı ile yükselme arzusunun günün siyasal, dinsel ve ekonomik arka planında O’nu nerelere sürüklediğini; bilim insanının bilimsel gerçekleri dile getirdiğinde, hangi ekonomik güç veya iktidar sahiplerini nasıl rahatsız edebileceğini ve bilim insanın başına neler gelebileceğini tarihi bir örnekten yola çıkarak aktarmaya çalışıyor.

Eskişehir Halk Sahnesi

Yazan-Yöneten: Erkal UMUT

Oynayan: Latif TİFTİKÇİ

Yön. Yard. : Dilara ACER

Ses-Işık-Efekt: Tansel ŞAHİNOĞLU

 

Dramaturji: Topluluk Çalışması

1 Perde |1 saat 15 dk.


27 Mayıs 2022 Cuma: 20:30

Ruhi Su Salonu

Oyun İşleri’nin Gogol’ün Palto adlı öyküsünden uyarladığı oyun sezonun son gösterimi ile NHKM sahnesinde bir kez daha seyirciler ile buluşuyor…

“Kahkahayla Gözyaşı Arasındaki Sosyal Sınıf Çelişkisi ve Aşk” alt başlıklı oyun, Nikolay V. Gogol’ün “Palto” öyküsünden oyunlaştırılmıştır. Yaşadığı dönemin Rusya’sının soğuğunu, kötülüklerini, çarpıklıklarını, gülünç durumlarını sergileyen Gogol’ün, olanca özverisiyle edindiği paltosunu çaldıran küçük bir memurun (Akakiy Akakiyeviç’in) üzüntüden ölmesini anlatan “Palto”su…

“Bir Palto, biliyorum size delice gelecek ama hava o kadar soğuktu ki, soğuk ciğerimi bile donduruyordu… Raton, kaston, ayı, kedi, tilki, sonra hermin, bütün bu derileri insanlar kendi derilerinin üstüne koyuyorlar. Gerekli olmayan bir şeye sahip olmak. Çok güzel! Aferin! Ama ne güzeldir onlara dokunmak, okşamak, yumuşacık…”

 

Oyun İşleri | İstanbul

Oyunlaştıran ve Oynayan: Şükrü Veysel Alankaya

Çeviri: Oyun İşleri

Müzik Düzenleme: Merve Akyıldız

Işık Tasarım: Uğur Çağlayan

Grafik Tasarım: Mehmet Dağlar

Ses ve Işık Kumanda: Orçun Ertaman

Asistan: Öğeday Çakır

Tek perde, 60′

Yaş Sınırı: 9+


28 Mayıs 2022 Cumartesi: 20:30

Ruhi Su Salonu

“Ben Rosa. Nam-ı diğer Kızıl Rosa.

1871 yılının 5 Mart’ında Yahudi bir ailenin çocuğu olarak Polonya’da doğdum. Genç yaşlarımda sosyalizmle tanıştım ve dönemin solcu gruplarında yer aldım. Daha 18 yaşındayken içinde bulunduğum gruplar ve politik görüşüm yüzünden İsviçre’ye kaçmak zorunda kaldım. Marksist, filozof, ekonomist, savaş karşıtı ve devrimciyim, Leo’nun da dediği gibi biraz da müsrifim. Marksizmin katı bir ideoloji ve biat edilecek bir görüş olmadığını savundum. Bir dönem Engels’in öğrencilerinden Eduard Bernstein’la “Sosyalizmin Sorunları” hakkında tartışma yaşadım. Lenin ile de parti bünyesi kavramı ve parti kütle eylemleri konusunda polemiğe giriştim. Berlin’de bir süre kaldıktan sonra, Rusya’daki devrime katılmak için ve Leo’dan da uzun süre haber alamayınca sonunda Polonya’ya gitmeye karar verdim.”

Oyun, Margarethe von Trotta’nın filminden esinlenerek, 1871 Polonya doğumlu siyasi tarihin en önemli isimlerinden Marksist filozof Rosa Luxemburg’un hayatını, siyasi geçmişini ve duygusal yaşamını anlatmaktadır.

 

Sol Sahne

YAZAN & YÖNETEN

Yüksel Aymaz

 

OYNAYANLAR

Haris Simyonidis

Deniz Eylem Çubuk

Eray Karadeniz

 

KONTRBAS

Aycan Bilginer

 

KOSTÜM & DEKOR

Yüksel Aymaz

 

SES & IŞIK

Tugay Boz


*Oyun saatinden önce kültür merkezimizde hazır bulunmanızı rica ederiz.

*Oyun başladıktan sonra salona seyirci alınmayacaktır.

Nâzım Hikmet Kültür Merkezi

Ali Suavi Sokak No:7

Bahariye – İstanbul

0216 414 22 39

 

 

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.