Günün Kitabı | Cahil Filozof | (Voltaire)François-Marie Arouet
Voltaire adıyla tanıdığımız François-Marie Arouet, 1766 yılında, 72 yaşındayken, yayınlamıştır Cahil Filozof’u.
Aristoteles ve Descartes’in izinden giderek, onların dediği gibi, “Bilgeliğin kaynağı şüphe”dir deyip başlar doğruyu, bilgiyi aramaya. Doğruyu bulmak için, doğru soruları sormak şarttır. Voltaire de sorularla başlar kitabına felsefenin temel sorusuyla: “Sen kimsin?
Ve devam eder sormaya: Nereden geliyorsun? Ne yapıyorsun? Ne olacaksın?”
Doğru soru bilginin anahtarıdır, 72 yaşında bile hâlâ kendine sorular sorar Voltaire gerçeğin peşinde.
Keskin zekası, eleştirel bakışı ile bazı konularda yanlış düşündüğünü fark ederek gocunmadan kendisine “Cahil Filozof” der. O kadar yetersiz ve eksik görür kendisini. Öğrenmeye, anlamaya kendinden başlaması gerektiğini bilerek. Ne kadar öğrenirsen o kadar bir şey bilmediğinin farkına vararak.
Aşkî’nin dediğini çağrıştırdı bende bu kitap, “Okudukça cehaletin artar. Bilmediğinin farkına varırsın. Kim, “ben biliyorum.” dediyse, cahil odur.”
Bir yandan Tanrının varlığını kendi benliğine arar, ahlakı sorgular bu kısacık kitapta ama kısalığıyla derinliği ters orantılıdır.
Okunması gereken eserler diye karşımıza çeşit çeşit listeler çıkıyor nette. Bu tarz listelerden birinde adı geçiyor mu bilmem ama bence muhakkak okunması gereken kitaplardan biridir. Düşünen, sorgulayan biri olduğunuzu düşünüyorsanız bu kitabı mutlaka okumalısınız.
…
Alıntılar
“Uçsuz bucaksız bir evrenin ortasında, tek bir noktaya sıkışıp kalmışken, değil kral olmak, etrafımı saran her şeyin kölesi olan ben, kendimi aramakla işe başlıyorum.”
“… şayet bu iğrenç zamanlarda yaşamış bir bilge var ise, kendisi çöllerde yaşamış ve ölmüş olsa gerektir.”
“Hakikati arayacak her kim olursa olsun zulüm görecek. O halde karanlıklar içerisinde tembel tembel oturmalı mı? Yoksa hasedin ve iftiranın kendi meşalelerini yeniden yakmak için kullanacakları bir meşale mi yakmalı? Bana kalırsa, ben zehirlenme korkusuyla yemek yemekten ne kadar imtina edilmesi gerekiyorsa, hakikatin de bu canavarlar karşısında o kadar saklanmaması gerektiğine inanıyorum.”