Unut Gitsin | İsmail Çifçi
Unut, unut gitsin be arkadaş.
Olan olmuştur.
Geçen geçmiş…
“Giden” gitmiştir arık.
Şu deli gönlünü hiç dinleme sen.
Varsınlar seni şu sokakların berduşu bilsinler.
Ya da sana öyle deli-divane desinler.
Seni öyle bilsinler.
Sevda yükü ağırdır.
Anlamazlar o yükün ağırlığını
Bilmeyen hiç anlamaz.
Utangaç duygularına asla gem vurma!
Kapat dünkü geceden kalma
O lanet yalnızlık yolunu kapat.
O yol taşlı ve engebelidir biliyorum.
Kabul etmez o gururun,
Var ya gururun…
Seni senden eden aşk var ya,
O aşk kayıp olmuş bir kapı
Hani o çelik benliğin nerede kaldı be arkadaş
Al bir kaç dertli yoldaşını yanına
Unut gitsin…
Unut,
Ömrünü bitiren ömür ortaklarını…
Unut sen,
Bir bardak demli çayın dibindeki son bir yudumluk tat misali
Varsın en alta düşürsün seni hayat.
Usandım deme,
Sakın ha deme.
Şu üç beş günlük yaşamda
İntikam yok,
Kin yok,
Sebepli, sebepsiz vurgunlara alışkınsın sen biliyorum.
Bir kez değil bin kez öldün sen.
Kaç kez yaşar ki insan,
Kaç kez ölür ki?
Hakikaten kim duydu?
Kim duydu ki arşı yaran çığlığını!
Kim sildi ki sessizce akan gözyaşlarını
Unut, unut sen…
“Bir elim yakanda da” deme.
Varsın teslimiyete saysınlar.
Hayatta küskün bakışlarını sal sen gökyüzüne.
Varsın en olur olmaz zamanlarda,
“Yenildi” desinler.
Ya da hayat denilen o ince çizgide düş e kalka yürü.
Usandırsa da zorluklar, usanma.
Nasıl olsa bir başlangıç
Ve de bir sondan ibaret.
O yollarda,
İyi kötü bir iz kalır.
Kalırız belki de?
Unut sen, unut.
Sıkı sıkıya sarıl.
Yeter ki hiç bitmesin umut
İsmail Çifçi