İncesu Tılsımları | Necdet Arslan
· //*Tamam,
Daha da acılı olsun bundan böyle sevmelerimiz
Şimdi sırası mı
Tavus mavisine gebe keskin bir kış
dururken ,aç susuz doğurmak geceyi
Olsun
Serçelerin bile uğramaz olduğu bu yerde
sevişmek,bir daha,bir daha sevişmek
tufanda kor birikintisi..
Üşüyen ellerimde kırık pervaneler
Granit taşlarla dolu sonsuz bir gökyüzü
eğilmişim hançer gibi
Avunmak için şiirler bulaştırıyorum
Körfezdeki yosunlardan yılkı uykularına şimdi.
Sakin ol…
Öperken seni kulak memelerinden
Ay doğmazsa şaşırma
Kördüğüm olmuş bu gökyüzünden
Atlıkarıncalar gibi ışık dilenmek boşuna.
iki kılıç arasındaki içerik kadar heyecan içerisinde
bu gece sende tutacağım nefesimi
Adresini şaşıran birkaç sözcük kadar
Sığınıyorum dudaklarına
Acınası bir diş iziyle mühürle günlük güneşlik arzularımı…
Buzdan farksızım bu sıralar
Susmasın yalnızlığım
ışığının peşine düşsün parmaklarımın arasında gözlerin
boş ver delip geçsin yüreğimi bir kardelen gibi özlemim
volkan olup gölgene püskürürken sensizliğim
uyu sen,hadi
hiç olmazsa o uzun ağıdını bırakırsın bizlere giderken
Yıldızı bol bir gece çiziyorum şimdi,
saklambaç oynadığımız sokağa…
Sen yine yoksun
Hiçlik cirit atıyor ortalıkta
Sana yarattıkça biraz daha eksik kalıyor anlamın
Kim bilir hangi yüzyıldan kalma bronzdan doruksun
Bense gölgene yürüyen şaşkın bir karıncayım.
Necdet Arslan
Görsel : Artisstippling