Rahatsız | Mustafa Burak Yoldaş
şiir, intihardır kardeşim
olmamışların dışavurumsal titreyişi
en geniş geçmişin tek portede kıyıya vuran pasifik dalgası gibi şiddetli
köprüden atlayış, raylara uzanış,
tüm birikeni bileklerinden küvete kıpkırmızı boşaltıp,
sürgün bir kızıla boyanıştır, şiir.
şiir, hayattan sıçrayıştır, bir deneme…
tüm toplumsal yaşayışı, gerekirse polisin üstüne kusup, kaçıştır;
“ölmediysek başımızı kaldırımlara vura vura elimizde bir somun ekmek torbasıyla,
demek gelmemiş dengimize o gün kolluk, kuytuda…” diye içinden titreyip,
gözyaşların göğsünde dudaklarını konuşamayıştır.
sonuçta hepimiz, aynı gün 14 yaşında…
ve dolanacağız bir yolunu bulup belki de
patronlarının ağzını klozet suyuna yaslaya yaslaya…
diyorum ya şiir, bir kıpırdanış hiç olmayandan yok olmayana
şiir, her durumda suçtur yine birader.
o, her cezadan yıla kaçış, yola sıçış olsa da
bulmadığı umutla yeni bir tünel açıştır
sonu belli olmayan, adımları başlamamış bir sokağa.
çizgileri karıştırıcı, fikir kurcalayıcı,
rahatsızdır yani senin anlayacağın
ve ışığa bir soru,
bir avuçluk güneşi denemeyi taşımaktır bir de şiir.
şiir, karanlıktır melek
melek, şiir yamuktur
penceredir, şiir melek, yanaşmadığın
eğrilmiştir melek şiir, yolunda
kırılmıştır şiir melek, paramparça ve sarhoş
yoldur ve gitmemiştir melek, şiir
melek şiir, bitmemiştir.nokta
.
.
.
şiir, intiharın bileğini çizmek,
kolunu miyavlayıp, çatıları tırmalarken,
geceleri yalayıp,
ölüme atlamadan bir de fıkra anlatıp,
kulaç kulaç karşıya tırmanmaktır, güneş… şiir.
üzerinde üsküdar belediyesi yazan bankı,
sarıyer’deki tripleks yuvasına kadar patileyip,
üstüne yontulmuş kalbe işedikten sonra,
aşk için martı beklememek,
her gecenin özgünlüğü kalmamış libidosuyla
kendi göğsüne sarılıp, uyumaktır şiir, uzay’a uzaya.işte nokta