Dolar 34,5055
Euro 36,4583
Altın 2.955,93
BİST 9.084,29
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 18 °C
Az Bulutlu

Sanal Seçilim Destanı | Nermin Akkan

31.05.2020
4.644
A+
A-
Sanal Seçilim Destanı | Nermin Akkan

Yaşımızın gereği zaten eprik dünyanın
Sırtındaki kamburduk
Ve biz bu seçilimin elenim listesine
Girip güle oynaya heybesini doldurduk

Devirmişiz dördünün üçünü olan ömrün
Baston gözlük kulaklık
proteziz çoğumuz
Lo taşı eziminde her varımız yoğumuz

Deprem terör sel derken
doldurduk çetenleri
Çiti dersen çetenin savaş talan yalanla
İnsansılar eliyle yükseldikçe yükseldi
Birbirinin sırtına diş bıraktı itsiler
Kan üstüne kan emdi piresiler bitsiler

Üçe beşe sattıkça toprağın beleşini
Döşünde bebelerin gördük Rus keleşini
Gördük duyduk sustuk hem
Havva raspiliğinden nasiplenmeden Adem

Kıblemizi çevirip Kabe’yi pazarladık
Muaviye Hasan’ı avradına öldürttü
Haberini vereni gürleyip azarladık
Yezit’e Hüseyin’i tam ikiye böldürttü
Duymaza görmeze verip ormanı hızarladık
Kerbela musaf musaf kainatı inletti
Acem marşı mislinde minberinde dinletti
Biz ise “şükür” deyip kibrit çaktık canlara
Takke cüppe üleştik ekmek banıp kanlara

İrem bahçelerine tek başına kurulup
Billur köşkler kurdurduk cincifit ordulara
Secdemiz kula döndü “Allah” dedik kullara

Biz ki “Sanal Seçilim” denen bu gerçekliğin
hakça seçimleriyiz
Körlediğimiz neslin soyutuk imleriyiz
Sustuk zira korkudan susturduk tüm dilleri
Gülün dikensizini uzatıp sevgiliye
Koynumuzda büyüttük iblisi sevgi diye

Evet sanal seçilimin hak eden tarafıyız
“Oh olsun”la “eyvah”ın ortası arafıyız
“Bismillah”la şükür”ü bağnazlığa eş sayıp
yatakta şiir düzdük
Ölü sevicilerin ödülüne düzüldük
Kostüm kostüm sahnede
matruş matruş süzüldük
“Hurra!” naralarıyla koşarken boğaz boğaz
Sapıtık elitlerin kutsandığı dosyada
ellenmiş bebelere numaradan üzüldük

Cayır cayır yanarken canlar cifit eliyle
Takke takke kan içtik ağlak bir mostralığın ifritik sam yeliyle

“Bir tutam yeşil için” başlığına uyarlı
kol ağası kılıklı kuvvetlere yenilip
yapayalnız bıraktık gencecik çınarları
Çıkmadı içimizden bir yiğit ki duyarlı kör olmadık*

oh olsun sonucu görüyoruz kendi kof dünyamıza sim ağlar örüyoruz

Ne zaman Aylan bizi yarıp Kızıldeniz’i geçirirse geçeye
Ne zaman ülkesine göz dikmiş yahudiyle sırt vermekten vazgeçer Hak yoluna döneriz
Ne zaman sahisinden affeder Hak izniyle varsayar erenleriz

Ne zaman külümüzden doğar tümden yeniden
Ne zaman ki korkmadan
Kaf’ı alır devinden kurtarırız dünyayı

İşte o an seçilim heybesini doldurmuş
yola koyulmuş olur
İşte o an evrene yeniden güneş doğar
Her canın özışığı karanlıkları boğar
Kolkola girip evren daldala erinç solur
NA

· 

Nermin Akkan
Nermin Akkan, Hece Mavisi (2018), Ayrıksı Çiçekler (2019), Cerensiz Olmaz –Anne ile Kızın Uzun Yolculuğu- (2019), Yayla Rüzgârı (2020) ve Kimsesiz Şiirlei’nden (2021) sonra altıncı eseridir. 1971’de birlikte çatısı altına girdiği Tokat Öğretmen Okulu yıllarında şiirleriyle tanıdığı, ama derste yaptığı - kimsenin aklına gelmeyecek dil oyunlarıyla örülü esprilerinden dolayı, ilerde Ahmet Haşim kalemiyle yazılmış mizah bulutlarından aldığı nemi serpen bir deneme yazarı olarak göreceğimizi düşünmüş. Şimdi onun görebildiği yazıları, aradan geçen uzun yıllar boyunca o kalem daha nice mürekkeple karşılaşsa da hepsini silerek kendine özgü karakteristik yazıyı ortaya çıkarmaya çabalamış. Çabanın ne kadar şuurlu olduğu hakkında fikir yürütebilmek metinlerin iç dünyasındaki cehennemî kavuruculuğun da serinletici “yayla rüzgârlarının da kalbe aktığı ilham dönemlerinden okuyucuya vardığı son güne kadarki kılık değiştirmelerini bilmek gerekir. Bu ancak yazdıklarını bir kitap için biriktirmek yerine peyderpey yayımlamayı seçen kalem erbâbı için denenebilecek bir yoldur.
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.