Sanal Seçilim Destanı | Nermin Akkan
Yaşımızın
gereği zaten eprik dünyanın
Sırtındaki kamburduk
Ve biz bu seçilimin elenim listesine
Girip güle oynaya heybesini doldurduk
Devirmişiz dördünün üçünü olan ömrün
Baston gözlük kulaklık
proteziz çoğumuz
Lo taşı eziminde her varımız yoğumuz
Deprem terör sel derken
doldurduk çetenleri
Çiti dersen çetenin savaş talan yalanla
İnsansılar eliyle yükseldikçe yükseldi
Birbirinin sırtına diş bıraktı itsiler
Kan üstüne kan emdi piresiler bitsiler
Üçe beşe sattıkça toprağın beleşini
Döşünde bebelerin gördük Rus keleşini
Gördük duyduk sustuk hem
Havva raspiliğinden nasiplenmeden Adem
Kıblemizi çevirip Kabe’yi pazarladık
Muaviye Hasan’ı avradına öldürttü
Haberini vereni gürleyip azarladık
Yezit’e Hüseyin’i tam ikiye böldürttü
Duymaza görmeze verip ormanı hızarladık
Kerbela musaf musaf kainatı inletti
Acem marşı mislinde minberinde dinletti
Biz ise “şükür” deyip kibrit çaktık
canlara
Takke cüppe üleştik ekmek banıp kanlara
İrem bahçelerine tek başına kurulup
Billur köşkler kurdurduk cincifit ordulara
Secdemiz kula döndü “Allah” dedik
kullara
Biz ki “Sanal Seçilim” denen bu
gerçekliğin
hakça seçimleriyiz
Körlediğimiz neslin soyutuk imleriyiz
Sustuk zira korkudan susturduk tüm dilleri
Gülün dikensizini uzatıp sevgiliye
Koynumuzda büyüttük iblisi sevgi diye
Evet sanal seçilimin hak eden tarafıyız
“Oh olsun”la “eyvah”ın ortası
arafıyız
“Bismillah”la şükür”ü bağnazlığa eş
sayıp
yatakta şiir düzdük
Ölü sevicilerin ödülüne düzüldük
Kostüm kostüm sahnede
matruş matruş süzüldük
“Hurra!” naralarıyla koşarken boğaz
boğaz
Sapıtık elitlerin kutsandığı dosyada
ellenmiş bebelere numaradan üzüldük
Cayır cayır yanarken canlar cifit eliyle
Takke takke kan içtik ağlak bir mostralığın
ifritik sam yeliyle
“Bir tutam yeşil için” başlığına uyarlı
kol ağası kılıklı kuvvetlere yenilip
yapayalnız bıraktık gencecik çınarları
Çıkmadı içimizden bir yiğit ki duyarlı kör
olmadık*
oh olsun sonucu görüyoruz kendi kof dünyamıza sim
ağlar örüyoruz
Ne zaman Aylan bizi yarıp Kızıldeniz’i geçirirse
geçeye
Ne zaman ülkesine göz dikmiş yahudiyle sırt
vermekten vazgeçer Hak yoluna döneriz
Ne zaman sahisinden affeder Hak izniyle varsayar
erenleriz
Ne zaman külümüzden doğar tümden yeniden
Ne zaman ki korkmadan
Kaf’ı alır devinden kurtarırız dünyayı
İşte o an seçilim heybesini doldurmuş
yola koyulmuş olur
İşte o an evrene yeniden güneş doğar
Her canın özışığı karanlıkları boğar
Kolkola girip evren daldala erinç solur
NA
·