Geçmiş hiç geçmedi | Nevzat Oğuz
Mayakovski’ye…
…
geçmiş hiç geçmedi
yaşlandı gelecek
geçmişin kafesinde
oysa gerçek şimdiydi;
ateşten bir öpücük
öpücükten bir gözyaşı
fark edilmeyen
islenmiş düşün kırılan tuztaşıydı
tuz taşıdım
bir ananın evlâdını arayışında
yitirdiğim gözyaşıma
sözcüksüz saydam cümlenin
patikasından
yara yara
yarayı
hakîkât şu ki
aşkın hırçın nehrinde
boğulmalıydı
bakışı kör ışıksız yalan
giriş
gelişme
ve
sonucun
deltasından
sapır sapır
dökülmeliydi
bilginin
aşktan
ve acıdan
arınmış
okyanusuna
geçmişin kafesinde
yaşlandı gelecek
geçmiş hiç geçmedi
…