Zavallı yüreklerin tercümanı şiir | Ali Asfoğulları
Benim gecenin bu saatinde pencereni gagalayan. Şiir!
Yaşadığı sevgi fırtınasını, kendi kalbine bile itiraf etmekten çekinen, zavallı yüreklerin tercümanı… Sakın… Sakın yalan gözlerle bakma yüzüme! Anlarım…
Bil ki aşkı çoğaltmakla geçti, bütün anlarım… Sağım, solum, önüm, arkam… Kısacası bütün yanlarım, söbe!
Aşk: Korkakların yanından bile geçmez, canlarım! Yurduna uğramaz yalancıların! Dünyayı umursamaz. Dik başlıdır, isyankârdır, yasaları dinlemez…
Milliyeti yoktur. Deri rengi bilmez… Yaş farkı gözetmez! Irk ayrımı yapmaz… Cekete, kravata, markaya bakmaz… Diplomayı, kartviziti, etiketi takmaz… Par, pul, at, yat, kat, han hepsi hikâye… Aldanmaz…
Aşkı kandıramazsınız, günah sinmiş bakışla ya da sadece kabuktaki nakışla… Yakışıklılık, güzellik beş para etmez… Bu da yetmezmiş gibi pazarlık eden yârle muhabbet de etmez!
Unutma!
Âşık olmak, haktır! İzin gerekmez… Bazen pat diye gelir, bazen ağır ağır çıkar merdivenlerden. Gelir, yerleşir, insanı değiştirir… Dünyayı güzelleştirir…
Asidir. Dik başlıdır. Boyun eğmez… Hak yemez. Yedirtmez de hakkını! Dedikoduları duymaz… Suçlamaları dinlemez… Eleştirilere güler geçer…
Ama Aşk; Daima onu hak edeni seçer…
Hatırla;
Ben bilge bir nehirim. Ve asırlardır sürer bu devinim… Upuzun bir öyküdür Aşk. İnsanlığın cenin haliyle başlar ve sonsuza dek sürer, gider…
Benim gecenin bu saatinde pencereni gagalayan. Şiir!
Yaşadığı sevgi fırtınasını, kendi kalbine bile itiraf etmekten çekinen, zavallı yüreklerin tercümanı…
Antakya, 10 Ekim 2010