Dolar 34,5055
Euro 36,4583
Altın 2.955,93
BİST 9.084,29
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 18 °C
Az Bulutlu

Affet Beni | Öznur Eren Kanarya

09.03.2020
1.867
A+
A-
Affet Beni | Öznur Eren Kanarya

Paylaşımlarım genellikle şiir, şarkı ya da yaşama dair günlük ayrıntılardan ibaret, gördüğünüz üzere…

Gördüğümüz ya da bize dayatılan “şeyler ” üzerine yazmamam, görmemeyi seçtiğim anlamına gelmiyor asla. Ama her konuda yazmamak ta benim seçimim… Nasıl olsa herkes her şeyi yazıyor, biz de okuyoruz.

Gündemi izlemek ağır geliyor bana da pek çoğunuz gibi…  Güne hep iyi duygularla başlamayı istiyorum ama duyduğum ya da okuduğum cümlelerle bu pek mümkün olmuyor.

Herkes kendi yaptıklarından sorumludur ancak bugün bir ara söylenirken buldum kendimi ve dedim ki : ” Bazıları için cehennem bile ödül sayılır…”

Herkes kadar umutsuzluğa kapılıyorum ben de. Ama kendime dönüp kendimle konuşuyorum, sevdiğim bir şarkıyı dinliyorum ya da bir şiir okuyorum, öyle devam ediyorum yola. Görülecek güzel günleri biz göremesek bile, görme ihtimali olanlar için bugün bize iyi gelenlerle canlı kalmak zorunda değil miyiz?

Hep geçmiş güzel günleri, anları, insanların birbirini şimdiki kadar aldatmadığı, herkesin kendini bu kadar gizlemeye gerek görmediği, bir çiçekle ya da şarkıyla mutlu olduğumuz, görece basit yaşadığımız zamanları durup dinlenip hatırlatmamdan sıkılanlarınız ya da buna şaşıranlarınız vardır belki de…Ama o günlerin duygularına bugün çok ihtiyacım var benim… Artık karşılığı olmayan pek çok anı hatırlamak. bugün yaşamak zorunda olduğumuz bunca kire pasa dayanmamı sağlıyor. Sık sık geçmiş zamanın içine kaçtığım, bir süre oralarda bir yerlerde ruhumu dinlendirdiğim doğrudur ama bugünü görmeyi reddettiğim yanlıştır…

“Geçmiş zaman hatırlatıcısıyım, hem yerim dar…” demiş şair… Ne de güzel demiş…

Bugün eskilerden bir şarkı dinledim, Fransızca bir şarkı… İnce zamanların şarkılarından… Eski Türk filmlerinin unutulmaz tema müziklerinden… Filmin kadın ya da erkek kahramanı, rüzgarlı bir günde ağaçların arasında hüzünle dolaşırken, fonda dinlediğimiz müziğin asıl şarkısı…
“Affet beni…” diyor söyleyen…

Bizim bu çılgın kalabalıkta, bu tozda dumanda, ertelediğimiz, gözden kaçırdığımız, göremediğimiz, belki de bize ihtiyacı olan başka yaşamlara dair her ayrıntı için, bu kadar kör, bu kadar sağır olduğumuz için, önce kendimizden özür dilememiz gerekmiyor mu aslında ?

Bir süre için telefonumun, bana iyi gelen bu şarkıyla çalmasına karar verdim, iyi yaptım bence… 

Şair olmadığım için çok dertlendiğim zamanlar olur.
Şair olsaydım, içimden geçenleri doğru düzgün kısacık bir kaç satırla anlatabilirdim. Bu kadar uzun uzun, benden başka herkesi yoran cümleler kurmazdım o zaman … 

Şarkıyı bırakıp gidiyorum şimdi…

Merak edenler, Paul Mauriat’ dan sözsüz halini de dinleyebilir.

Öznur Eren Kanarya

Öznur Eren Kanarya
Öznur Eren Kanarya
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.