Öncesiz Seviler Söylencesi | Necdet Arslan
Kış karartılarının tüneğinde
Siner bumerang
Şimdi
Dip sularımın içine sessizce dalan her şey
solgun yapraklardan farksızdır
Kocaman boşluklara teker teker düşüyorken
Öksüz kalmış bir yürek çarpıntısının
Medcezirleri yeri göğü inlettiği an’lar içinde
Bir örümceğin ağlarını sarmasına benzer
Sarmalıydım usul usul seni
Gamzelerin güze küskün yapraklar
örneği sararırken
Ulaşamadığım sensizliğe her defasında
Derin bir çukurun içinde bakar bakar dururum
Elim kolum yerinden oynamayan
kocaman bir taşa dönüşürken
Ah kurt kapanından ayrıksı ayna boşlukları
Alır duldasına yürekteki hacizli umutlarımı
Karadut lekesi değil ki aşk dediğin
Kuzgunun akıttığı gözyaşlarıdır
Katreleri, yıllanmış şaraplara maya olup doluşurken
Utandığım zamansızlıklarımda her seferinde dinlediğim
Yeni bir mağmanın yatağında için için yankılanan
Lili Marleen şarkısıdır
Çığlıklarım ufuk eğrilerini delip geçerek
Sonsuzluğun saklı bahçelerine ulaşırken
Bir de bakmışsın ki,
Melez adımlarını gere gere şiire gelmiş Aslı.
Kerem eşliğinde tiz perdeden başlamış
‘’Yine Bir Gülnihal’’
Alıp da gönülleri giderken
Hey Dionysos dem vaktidir
Gölgelerin gezindiği mekanlarda
İçelim başımızı döndüren köz rengi şaraplardan
Yıldızlar samanyolu’na sığınırken…
https://www.youtube.com/watch?v=NepnS3a9UTw