Günün Kitabı | Ceren’siz Olmaz | Nermin Akkan
Eli kalem tutan her insan yazdığı okunsun ister elbette. Bu yüzdendir ki kitap en özge dostumuzdur bizi kalem ehlinin yüreğiyle tanıştıran buluşturan uzakları yakın eden.
Şiir öykü roman özyaşam türü ne olursa olsun yazdığımız okunsun istiyoruz, dokunduralım yüreklerimizi birilerine, birbirimize. Gönül pencereleri açılsın istiyoruz dört bir yanımızda.
Ben de istiyorum elbette. “Her selam verdiğim, her selamını aldığım okusa keşke” diyorum kitaplarımı.Şiir kitaplarımı, çıktığında öykü kitabımı, henüz üçte biri bile harflerle buluşmamış adı bende saklı romanımı.
Ama “Ceren’siz Olmaz” illaki okunsun istiyorum. Yolu bir şekilde engellilerle kesişmiş olan herkes okusun istiyorum. Eğitim alanındaki rolü ne olursa olsun her eğitimcinin özellikle yönetim kadrolarında bulunan tüm eğitimciler okusun istiyorum.
Elbette parasını ödeyerek bastırdığı bir kitap en azından kendini kotarsın ister her yazar bu nedenledir ki duyarlılık sahibi eş dost akraba arkadaş okunası değilse bile destek olsuna alır kitaplarımızı.
Şiir kitaplaımın göreceli beğeni kriterlerinin varlığı nedeniyle okunup okunmadığıyla çok ilgilenmiyorum açıkçası. Hiç kimseye de bir öneride bulunmadım bulunmam da. Öyle eyvallahlı biri olmadığımı bilen bilir zaten bu anlamda.
Ancak “Ceren’siz Olmaz” için aynı şeyleri söylemiyorum.İstiyorum ki herkes okusun. Satın alıp okuyan kitaplığına hapsetmesin bu kitabı versin bir başkasına o da okusun.
Nedenine gelince, bu kitap; 1985 Türkiye’sinde ilk kez bir özel eğitim merkezinin açıldığı, ilk kez üniversitelerinde özel eğitim bölümünün yer aldığı bir dönemde doğan Ceren’in etrafında salt bir annenin duygu salınımları değil aynı zamanda ülkemizin özel eğitim alanındaki tüm çıkmazları, çarpık ilişkileri, dini bağnazlıklarımızla engellilik kavramının paravan edilerek ülke kaynaklarının nasıl talan edildiği, denetim mekanizmalarının ne denli işlevsiz olduğu ve daha bir çok alandaki özel eğitim handikaplarının masaya en objektif şekliyle yatırıldığı bir kitap.
Aynı zamanda bilimsel olduğu varsayılan bir çok formal tezlerin sevgi sabır emek ve işbirliğiyle nasıl ters yüz edildiğinin raporudur. Engelli bir bireyin tüketen-yük konumundan kendine yeten- üreten – yön veren konumuna nasıl geldiğinin yol haritasıdır.
Ve ” ÖĞRENEMEYEN ÇOCUK YOKTUR, ÖĞRETEMEYEN EBEVEYN VE ÖĞRETMEN VARDIR” sav/özdeyişimimin sağlamasıdır bu kitap.
Ve emin olun bizim gözümüzle izlediğinizde bu özyaşam öyküsünü engelli çocuğunuzun varlığını şükürle baştacı yapacaksınız tıpkı benim gibi.
Gönül yaralarımı bile Ceren’le sarıyorum ben.