2043 | Barış Çiçek
I.
dilimin kıskacında yetim kelimeler emziriyorum
bir düşe adayarak uykularımı
II.
karasında ebruli bir sızıyla
ömrümü törpüleyen zaman
ıssız sokakların ahını taşıyor dünden yarına
bir göçmen kızının parmakları üşüyor
dalında yaprağın elvada vaktidir
III.
yetimliğime türküler yakıyorum
siyah güllerin kokusuna eş
eski bir fotoğrafın arkasına yazılmış
bozuk bir el yazısıdır kaderim
ve ellerim mazot kokar
cebimde biriktirdiğim umutları
düşürmüşüm yerlere
gözlerimden kan damlıyor mütemadiyen
IV.
içimde/kini söküp
maviyi yamalıyorum arıklarıma
tırnaklarım üşüyor
kalbime doğru yürüdükçe
ayaklarıma takılıyor mazi
V.
seğirtiyor gözlerini gece
karanlık lanetini damıtıyor dudaklarıma
içine gömülüyorum kendimin
~kendimden göçüp kendime varamıyorum ~
VI.
uzun kış gecelerinde
saçlarımı dalgalandıran rüzgar
nefesimin buharında tüten özlem
parmaklarımın arasında üşüyen bir dal sigara
kuş seslerinden ve ninnilerden
kabarıp kabarıp üzerime boşalan bulutlardan
gecenin sessizliğini bölen ıslığımdan
sokak lambalarının titrek sarılığından
gözlerimden illaki gözlerimden
durmadan kaçıyorum
aynaya baksam kusacağım
biliyorum
VII.
kangren gülüşler saçıyorum
yüzümdeki hüzne tanık olmasınlar diye
ve ne zaman kalbime yönelsem duraklıyorum
kalbimde dikenli t/eller
kalbimde ısırgan otları
kalbimde sırra kadem bir ağrı
VII.
bileklerini kesiyorum yalnızlığın
pıhtısında bir hayvan hırıltısı
yaprak yaprak dökülüyor avuçlarıma
ve şarkısını söylüyor hayatın
gözyaşıyla harmanlanmış bedenimle
kapı aralığından su misali akıp gidiyorum
VIII.
ben ölüm tarihimi bilen biriyim
bana dağların yüceliğinden
başağın kudretinden bahsetmeyin ey insanlar
soluğumu kesecek kudret
ve sırrımı ifşa etmeyecek bilinç
bu deli bozkır tenimde
ölümü kucaklayan ellerimde gizli