DİRİLİŞ İÇİN REQUIEM
DİRİLİŞ İÇİN REQUIEM
Josef H. Kılçıksız
Ölürsem umrumda değil Nora
Umur ölürse bilirim ki
Kuş kopar onu havada tutan sıcaklığından
Yağış ağıştan kopar gülümser gibi
Birazdan gölgede başlar kımıltı, kendi teninden kurtulmak için
Kapıların gel deyişini dinlerim kocaman kanatlarıyla
Kandaki tuhaf özgüveni size akarken
Düşerken en tutuklu ve hükümlü yerimi keşfederim
Susarken
Yankıya devinemeyen sesini sizi söyleyememenin
Neyim eksik ki Nora?
Sayenizde keşfettim yitip gitmenin sınırsızlığını
Kapının eşiğine yakın duruşunu masumluğun
Defne dostluğunu ve ahlat intiharlarını sayenizde
Düşmek iyidir Nora
Seyretmek iyidir, yaprakça yanışını gamın ve vuslatın
Kendi gücünü deneyen ateşe dokunarak yanmak
Suskunken gök ve suskunken toprak
İyidir, yüreğin dikey boşluğuna oyuklanmak
Çokça yenildiğimizi biliyorum
Küflenmez bir uzaklığa çokça gömüldüğümüzü
Sessizliğe uzuyor bakışlarınızda risalelerim
Buz kırığı dilleri gizli bir deyiştir
İçimde ölür ve dirilir
Kanatır kırılgan imgeler sürmüş sivrileri
Boşuna uğraşmayın, onlara yetişemezsiniz
Giderken, üstüme üstüme gelendiniz
Kısık ışığın gölgede çoğalma ihtimali sabah tüllerinden sızan
Sizdiniz, akıtan damdaki kırık kiremit
Siz giderken orman oradaydı köklerinin çamuruyla
Karanlığı emen sokakta düştüğü yerden kalkmaya yeltenen toz zerresi
Yemeden içmeden kesilmiş Hydra içimde
Zehir esriği Şahmaran oradaydı
Ve orospuluğunu alnımıza altın harflerle yazdıran zaman…
Hava siz koktukça pas tutmaz kapı rezeleri
Yine de, “söz verme” der demirin ağrısı
Bin yıldır açık lahitler “söz verme” der.
Gecenin bu saati hayra yorulmaz aynada kedi görüntüsü
Hayra yorulmaz bu yanılsamalar dalıp gittiğimiz
Özlem, yüzünü öpememekten eskittiğimiz bir ülke ki
Geleceksiniz değil mi?
Gelmelisiniz mutlaka.
Josef Hasek Kılçıksız