Dolar 34,5055
Euro 36,4583
Altın 2.955,93
BİST 9.084,29
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 18 °C
Az Bulutlu

Nimet Abla ve Kırmızı Topuklu Ayakkabılar

25.11.2019
29.213
A+
A-
Nimet Abla ve Kırmızı Topuklu Ayakkabılar

Mesiha İREHAN

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı Mesiha-irehan-Nimet-Abla-Kirmizi-Topuklu-Ayakkabilar-766-9504_27541-5k92_n-3.jpgÇocukluğumun en güzel yıllarının geçtiği iki katlı sarı evin alt katında otururdu Nimet Abla. Evde kalmış Nimet derlerdi. Beşi bitiren kızların gelinlik çağının geldiğini düşünen o küçük ilçede en üst evlenme yaşı 25 olduğuna göre 27 yaş evde kalmış grubuna giriyordu doğal olarak.

Uzun boylu zayıf ve narin bir vücudu vardı. Kestane rengi saçları, ela gözleri, elmacık kemiklerindeki sivilce izlerini saymazsak güzel bir kızdı aslında. 18 ine gelmeden kocaya kaçan fettan kızlara benzemezdi hiç. Türkan Şoray gibi keşfedilmeyi bekleyen hanımefendi bir tarafı vardı.

Mahallenin orta yaş üstü kadınlarının arkasından “Güzel kız üstelik becerikli de, bu yaşa kadar evlenmediğine göre başına iş gelmiştir kesin.” Dedikleri Nimet abla üzerine atılan bu kara lekeyi çıkarmak ister gibi Ferdi Tayfur şarkıları dinleyerek sürekli temizlik yapar, mutfağın mozaiklerinin içindeki çakıl taşlarını inci gibi parlatırdı. Ben o küçük kafamda Ferdi Babanın evde kalmış kızların şarkıcısı olduğuna inanırdım hep.

Ah…Birde kırmızı ince topuklu ayakkabıları vardı ki kapılarını her çaldığımda ayakkabılığın üzerinde pırıl pırıl bana bakardı sanki. Annem “Hadi bir pişirimlik kahve iste Nimet ablandan “ dediğinde, fincanı kapar koşardım. Uzun uzun bakardım kırmızı ayakkabısına. “Böyle ayakkabısı olan kız evde mi kalır hiç ?” derdim içimden.

Çiçekli eteğinin altına giyerdi, yürürken hep aynı ritimle sağa sola savrulurdu eteğinin uçları. Kendi kendime söz vermiştim; büyüyünce bende böyle topuklu kırmızı bir ayakkabı alacaktım, yürürken tıkır tıkır ses çıkaranından.

Düşündüm; aradan onca zaman geçmiş, dolapta siyah, beyaz, krem, mavi ve hatta yılan derisinden ayakkabım bile var. Fakat bir kırmızı ayakkabı almamışım kendime. Neden??

O küçük kızın hayalindeki kırmızı ayakkabıyı sıradanlaştırıp hayal olmaktan çıkarmamak için mi? Yoksa kırmızı ayakkabıları olan kadınların büyüsünü bozmamak ve o kadınları hep özel kadınlar olarak hatırlamak için mi? Kırmızı ayakkabısı olan bütün kadınlara selam olsun.

Mesiha İrehan
İzmir doğumlu olan Mesiha İrehan Sosyoloji mezunudur. Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı'nda Yaratıcı Yazarlık , ardından Uygulamalı Öykü Yazarlığı eğitimi aldı.Çeşitli edebiyat dergilerinde küçük hikayeler yazdı."Mehpare!nin Türküsü " adlı öyküsü 2019 yılında Yaşar Kemal Hikaye Yarışmasında yayınlanmaya değer eser seçilmiştir. Halen Sanatım Dergisinde köşe yazarlığı yapmaktadır.
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.