Günün Kitabı | Ipini Kopartan Uçurtma | Ertuğrul Erdoğan | Gülsüm Cengiz
Siz de, İpini Kopartan Uçurtma’yla birlikte değişik yerler görmek, serüvenler yaşamak ister misiniz? Öyleyse, takılın uçurtmanın kuyruğuna, çevirmeye başlayın kitabınızın sayfalarını…
İpini Kopartan Uçurtma’nın serüveni, yaşlı bir oyuncakçının dükkânında başladı. Bir yanlışlık, onu sevgiyle yapan Umut adlı çocuktan ayrıldı. Sonra Okan’la Metin ve kardeşleriyle tanıştı; bir yılbaşı günü armağan olarak verildiği Ezgi’yle arkadaş oldu. Uçurtmamız, tanıştığı her çocukla değişik serüvenler yaşadı. Bazen ışıklı caddelerde, bazen karanlık sokaklarda dolaştı. Çocukların çalıştığı atölyelere girdi. Bu süre içinde, o hep, Umut adlı çocuğu bulmayı düşledi. Sonra bir gün…
Siz de, İpini Kopartan Uçurtma’yla birlikte değişik yerler görmek, serüvenler yaşamak ister misiniz? Öyleyse, takılın uçurtmanın kuyruğuna, çevirmeye başlayın kitabınızın sayfalarını… (Kitap arka kapağından alıntı)
Kapımız bir kere çalınca, diyafon ekranına baktım, postacıydı. Yazar Dostum Gülsüm CENGİZ’in imzalayıp gönderdiği yeni kitaplarından birisini bekliyordum.
Ayakkabımı çarçabuk giyip hızla merdivenlerden aşağıya indim. Postacıyı 2. katta karşıladım. Zira evimiz 4. kat ve apartmanda asansör yoktu. Emekçiye saygımdan ve eski bir PTT çalışanı olarak dağıtıcıların ne zorluluklar içinde çalıştıklarını bilen olarak onun yorulmasını istememiştim. O da memnun oldu.
Eve gelip kargoyu açtım. Gülsüm Hanım Say Yayınları’ndan çıkan 10. Baskılı “İpini Kopartan Uçurtma” adlı çocuk kitabını imzalı göndermişti. Kendisine çok teşekkür ediyorum.
Kitabı içimdeki çocukla tanıştırdım. Büyük Ertuğrul’u odadan uzaklaştırdım. Aklıma 1968 yıllarında faaliyete başlayan kitapçı dükkânımız geldi. Önce Teksas Tommiks gibi çizgi romanlarla okumaya başlamış, daha sonra İstanbul’dan gelen Kamalattın Tuğcu’nun kitaplarıyla devam etmiştim.
Gülsüm Hanım, bu çocuk romanının kurgusunu bir dantel gibi işlemiş. Bir çırpıda okudum. Sözcükler biraz büyük punto olunca ne yalan şöyleyim, gözlerim de bayram etti.
Öncelikle ebeveynler çocukları için bu kitabı kaçırmasınlar. Kitapta; bir uçurtmanın İstanbul semalarında çocukların ellerine geçerken, onların yaşamlarını, odalarına kapanıp ekranlara esir düşen çocuklar gibi sosyal çelişkiler içindeki karmaşık yapıyı da öğreneceğiz. Bir uçurtma ve üç çocuk… Ve bu gülen yüzlü uçurtmayı bir öğretmen kızı için alırsa sonuçta neler olur?
Bence hem siz okuyun hem de çocuğunuz…
Gülsüm Hanım’a bir kez daha teşekkürler…
Ertuğrul Erdoğan