Öyle Anlamsız / Mustafa Söylemez
“Giyinmesin, ne çıkar bir avuç şiir…”
Sabahın yakası arsız koyların
Güneşin terinden üşüyen yangınımsın.
Kıvrak bellerin kavruk o sekide
Karayeli çağırmışsın uykusuzluğuma,
Gökkuşağından kilim taşırken özlemin.
Öyle anlamsız
Öyle derin baktığında gözlerime.
Anaforların yalpalar şahin bakışıma
Körpe sağımlarından gül toplarım
Atsın düğmelerini göğün üzengisine
E-limde üşümeyen ellerin.
Körfezin göbeğinde doyasıya kum olsak,
Aşkın kaçan topuklarında kırmasan bizi
Komşu olsa rıhtımdaki kuytu odamıza,
Dudaklarında mavi bir yosun
Avucumda unuttuğun yüreğin
Sessiz bir inci şimdi.
Öyle anlamsız
Öyle derin baktığında gözlerime.
Safiri siyah perçemin son uçurum
Kanadım yırtarken göğü,
Tırnağımdaki öksüz lezzet
Çığlıklarına ektiğim beyit
Sen misin ela?
Azap üzümleri gevşemesin şaraba
Pınarla sulansın arzumuz
Koşsun çırılçıplak kemiğinden gün.
Giyinmesin ne çıkar bir avuç şiiri
Dudaklarının bu eşsiz şavkı.
Geceye daha ne düşler düşecek
Aşk kemiğe akacak
Tozlar savrulacak gökyüzüne
Bağrındaki son fay kırığıyla.
Öyle anlamsız
Öyle derin baktığında gözlerime.
MUSTAFA SÖYLEMEZ