Edebiyat tarihinde kendine bir yer edinmiş, yayınlandığı dönemde büyük yankı uyandırmış kitap cümleleri.
“Annem bugün ölmüş, belki de dün. Tam hatırlamıyorum.”
“Uzun zaman, geceleri erkenden yattım. Bazen, daha mumu söndürür söndürmez, gözlerim o kadar çabuk kapanıverirdi ki, “uykuya dalıyorum” diye düşünmeye zaman bulamazdım. Aradan yarım saat geçtikten sonra da, artık uykuya geçme vakti geldiği düşüncesiyle uyanırdım; hâlâ elimde zannettiğim kitabı bırakıp ışığımı söndürmek isterdim; az önce okuduklarım hakkında fikir yürütmeye, uyurken de devam ederdim, ama fikirlerim biraz farklı bir seyir izlerdi; kitapta sözü edilen şey, benmişim gibi gelirdi bana; bu bir kilise de olabilirdi, bir dörtlü de, I. François’yla Şarlken arasındaki rekabet de.”
Marcel Proust – Swann’ların Tarafı
“Anlatacaklarımı gerçekten dinleyecekseniz, herhalde önce nerede doğduğumu, rezil çocukluğumun nasıl geçtiğini, ben doğmadan önce annemle babamın nasıl tanıştıklarını, tüm o David Copperfield zırvalıklarını filan da bilmek istersiniz, ama ben pek anlatmak istemiyorum. Her şeyden önce, ben bu zımbırtılardan sıkılıyorum.”
Jerome David Salinger – Çavdar Tarlasında Çocuklar
“Toy çağımda bir öğüt vermişti babam, hala küpedir kulağıma. ‘Ne zaman’ demişti, ‘birini tenkide davranacak olsan, hatırdan çıkarma, herkes senin imkanlarında gelmemiştir dünyaya!”
Scott Fizgerald – Muhteşem Gatsby
“İnsanların Ay’a ilk ayak bastığı yazdı. O zaman daha çok gençtim, yine de bir gelecek olduğuna inanmıyordum. Tehlikeli bir yaşam sürmek, kendimi zorlayabileceğim yere kadar zorlamak, oraya varınca da ne olacağını görmek istiyordum.”
“Sevmek bir sanat mıdır? Öyleyse eğer, bilgi ve çabaya gereksinimi vardır. Yoksa sevgi, kaderin bir lütfuyla şanslı olanlarımızın kapıldığı tatlı bir duygu mudur? Şüphesiz büyük çoğunluk ikinci önermeye inanmaktadır.”
Erich Fromm – Sevme Sanatı
“Atölye güllerin zengin kokusuyla dolmuştu ve bahçenin ağaçları arasından hafif yaz rüzgarı estikçe açık kapıdan leylakların ağır kokusu yahut çiçek açmış kırmızı dikenlerin daha yumuşak kokusu geliyordu.”
Oscar Wilde – Dorian Gray’in Portresi
“Dört numarada oturan Bay ve Bayan Dursley son derece normal olduklarını söylemekten gurur duyarlardı, sağolun efendim. Garip ya da gizemli işlere bulaşacak son kişilerdi. Böyle saçmalıklara kafa yormazlardı çünkü.”
J.K Rowling, Harry Potter ve Felsefe Taşı
“Galaksinin Batı Sarmal Kolu’nun bir ucunda, haritası bile çıkarılmamış ücra bir köşede, gözlerden uzak, küçük ve sarı bir güneş vardır. Bu güneşin yörüngesinde, kabaca yüz kırksekiz milyon kilometre uzağında, tamamıyla önemsiz ve mavi-yeşil renkli, küçük bir gezegen döner.”
Douglas Adams, Otostopçunun Galaksi Rehberi
“Ertesi sabahta bir demirciyi aldılar götürdüler. Dediklerine bakılırsa gece yarısı atıp suya boğacaklarmış. Oysa demirci kötü hiçbir şey yapmamıştı. Sadece düşünen bir kafası vardı.”
Maksim Gorki – Ana
Kadın,hayattaki en mükemmel enstrümandır.
Ama ne yazık ki, her erkek nota bilmez..
Farid Farjad
“Annem hep insanın tam anlamıyla mutsuz olamayacağını söylerdi, Gökyüzü renklenip de yeni bir gün hücreme sızdığı zaman, ona hak veriyordum”,
Yabancı, Albert Camus
Evlerin pencerelerini tamamıyla açabilen tek bir rüzgâr biliyorum: Ortak keder.
Bağbozumu Şarkıları,
Şükrü Erbaş
Adının üstüne
Anılar koyma
Sen mezar değilsin.
Anılar
Adının ardından gelsin
Sen duvar değilsin
Özdemir Asaf
Bir kadının hayalini elinden almak, bir kaplanın yavrusunu elinden almaya benzer.
Fars Atasözü
Geri dönersem, daha beter! Aynı korkunç yollardan bir kez daha geçmem gerekecek. Oysa ilerlersem, yolun düzelebileceği umudu var..
Oriana Fallaci
“Bugüne kadar milyonlarca insan pes etti.
Öfkelenmiyorlar, ağlamıyorlar, hiçbir şey yapmıyorlar.
Yalnızca zamanın geçmesini bekliyorlar.
Tepki gösterme becerilerini yitirmiş onlar.
Sense üzgünsün.
Bu da senin ruhunun hâlâ canlı olduğunu kanıtlar.”
Işığın Savaşçısının El Kitabı
Ben hayatımı incelikler yüzünden kaybettim..
Arthur Rimbaud
FİLİZ
Ne zaman çiçekçinin önünden geçsem aklıma sen gelirdin. Uzanıp bir demet gül almak, sonra da sana getirmek isterdim. Ne çiçek alabildim ne de sana yaklaşabildim. En iyi sen biliyorsun beni. Herkesin ‘yiğit’ bildiği korkak adamın tekiyim ben. Bak mezarına bile tek başıma gelemedim.
Parantez Aşklar / Dursaliye Şahan / Sola Yayınları / Öykü