Sarı Zeybek | Zeynep Güneş
Bir de benim gözümden o sahneyi izleyin…
Sarı Zeybek…
Herkes beklemekteydi bazıları olmaması için dua ederken bazıları hemen olması için kulaklarını dikmişlerdi radyoya.
Bir bahar akşamıydı hava ay ışığının loş sevdasına bürünmüştü.
Davete icabet etmesi gerekiyordu dostu sevindirmek, düşmanı bir daha alt etmek için Mavi gözlü dev, bütün bekleyenler için vargücüyle ayağı kalktı.
Bu ölüme belki son meydan okuyuşu idi. Yıkılmaz bir kapı gibi durmuştu düşman karşısında bu gücü ona veren göğsünde yuva yapmış vatan aşkıydı. Türklüğün verdiği asalet dolu kanı her kalbe dokunduğunda şahlanıyordu nabzı son bir kez daha ayakta olduğunu yıkılmadığını göstermeliydi cümle aleme.
Mavi gözlerinden şefkatle bakmaktaydı etrafa. Orkestraya “Sarı Zeybeği” çalmasını söyledi.
Öyle çıktı ki sahneye, sarı saçlı çakır gözlü Paşa, hastalığına ve yılların yorgunluğuna inat dizlerini yere vura vura oynadı. Her vuruşunda silah arkadaşlarına özlemini anlattı, bir çakıl taşı için şehit düşen Türk gençlerini anımsadı, gözleri yaşardı. Kurduğu yüce Türk devletinin ilelebet yaşayacağını dünyaya hatırlatıyordu dizini yere vurdukça.
O oynadığı Sarı Zeybek ile “Hasta yatağında ölümü bekliyor” diyenlere ben hâlâ dimdik ayakta ben hâlâ Miletinin başındayım demek için oynadı.
O Hâlâ Türk Milletinin başındadır bedeni ölmüş olabilir. Fikirleri asla ölmeyecek her Türk gencinde bir daha yeşerecektir.
Zeynep Güneş
20 Temmuz 2024
…