Matbu ve Üyelik İsteyen Dijital Dergilere | Zeynep Güneş
Bazı dijital dergiler ki çift sözüm var…
Yazarların ve şairlerin şiir, öykü, deneme, makale gibi yazılarını belli şartlar altında alıp, ince eleyip sık dokuduktan sonra yayınlamaya değer gördüğünüz eserleri karşılıksız yayınlıyorsunuz.
Burada yazar, şair ne kazanıyor? Eğer eseri beğenilirse adı belli bir kesim tarafından unutulmak üzere kısa bir zaman diliminde hatırlanıyor.
Yazar için değerli eseri bir dergiye telif hakkı aranmaksızın gönül rızasıyla veriliyor. Gerçekten gönül rızası var mı? Yoksa eli titreye titreye (belki iyi bir yerlere gelirim, belki adımı herkes duyar) mi gidiyor gönder tuşuna.
Yazar o eseri yazarken ne kadar emek harcadı, kaç saati ya da günü bilgisayar başında geçirdi. Elinde kalem kaç defa sildi, belki gecenin bir yarısı uyanıp not aldı küçük defterine. Kaç defa arama yaptı arama motorlarında, tdk ya kaç defa girdi bir kelimenin doğru yazılışı için. Telefona notları alıp araştırma yaparken başı hiç ağrımadı mı? Sabahın kaçında kalktı, kaçıncı sigarasını yaktı aç karnına. Artı bir de zaman mefhumu var ki, hangi zaman aralığında başardı yazmayı.
Anlıyorum yazar bir arkadaşım bana “Vahşi kapitalizm” demişti. Hak vermemek haksızlık olur. İyi de o dergiyi çıkaranlar yazar değil mi? Ya da insan… Onlar o telif hakkı alınmış yazılar üzerinden para, itibar kazanırken eserin sahibine ne düşüyor?
Yazarlarda bir nevi mecbur kalıyor bu pazara. Hâlbuki bir ülkede saygı görmesi gereken değerinin bilinmesi gereken nice yazarlar şairler var. Kalemlerinden sanat gerçeklik sadelik güzellikler damlayan nicesi. Onlar yokluğu çektikleri için mi güzel yazıyorlar? Yoksa yok oldukları için mi? Bilemiyorum…
Lakin derginizde yayınlanmaya değiyorsa güzel olmuştur o yazı, şiir. Size ve kitlenize de hitap etmiştir ki o çok değerli derginizin misafiri olmuştur. Fakat o değerli misafirinizden kendi eserini satın almasını istemişsinizdir.
“Harika bir kaleminiz var, çok değerli yazılarınız var, iyi ki varsınız.”
Siz de iyi ki varsınız…
Yani sözün özü, yazınızın çıktığı dergiyi parayla alma işi de size düşüyor. Yani hem emeğiniz, yazınız, hem paranız gidiyor. Belki o dergileri sadece yazarlar ve şairler alıyor, kendi yazıları için.
Bu yazıyı bitirip yayınlayacakken tevafuk mudur tesadüf mü? Bir derginin yazarlara ithafen yazdığı yarı tehdit içeren yazısına denk geldim. Tam hatırlayamadım da şöyle yazıyordu “Dergimize üç eser gönderip dergimizi satın almayan yazarlarımız, eğer dergimizin birkaç sayısını almaz iseniz yazılarınızı yayınlayamayacağız çünkü sırada bekleyen başka yazarlara haksızlık oluyor.”
Ne talihsizlik ne acı, haksızlık her yere yangın misali yayılmış gibi. Hep adaletten dem vurup, güzel, umutlu, güneşli günlerden bahseden kadın hakları, çocuk, ezilen halk kadın deyince mangalda kül bırakmayan matbu ve üyeliği parasıyla olan dijital dergiler…
Sizler bu şekilde yazarlara değerini vermezseniz kim verecek o değeri? Sizler de o yollardan geçtiniz. Sanırım kaliteli bir yazarın para kazanması için ya dayısı ya parası olması lazım yoksa denizde küçük sanatçı balıklar olup büyüklere yem olacağız.
Zeynep Güneş
25 Ocak Perşembe