İyiyim | Yılmaz Pirinççi
İyiyim elbette.
Gün aydınlığına gülümseyip geceye ıslak şiirler asıyorum hala
Ve hala hiç olmayacak düşlere vuruyorum yüreğimi.
Hala içimde küçük bir çocuk
Yetim saçlarını okşuyor kendi kendine.
Hani nasılsın diye sordun ya
Hala daha çok seviyorum soğuğu.
Sarılmaları hatırlattığı için.
Ve göğsüme çarpan o buz kesen rüzgârları.
Ve hala göğsüm açık geziyorum.
Yani değişen pek bir şey yok bende
Her gece aynı koku genzimi yakan…
Her gece aynı adımlarla yürüyorum sensizliğe.
Ve her gece seni yazıyorum hala
Merak ettiğini düşünerek söylüyorum
Yani gerçekten merak ettiğini umarak
O saf yüreğimle gülümseyerek bakıyorum resimlerine
Nerde olduğunu
Kiminle olduğunu
Ne yaptığını hiç düşünmeden
Bendeki sana gülümsüyorum hala
Ve bende kalan sen’le konuşuyorum.
Anlayacağın, iyiyim.
Eksik kalmış bir insanın olabileceği kadar
Dili susmuş bir adamın anlatabildiği kadar
Tutuyor ellerim yalnızlığın yakasından.
Gözlerimde uzaklar her gün biraz daha uzak.
Ve her gün bir nefes daha eksilerek…
Yüreğim acıyor arada bir
Bir de gözlerine değmeyen kelimeler üşüyor.
Öyle yaşayıp gidiyorum işte.
Sensizliğin o çıldırtan gürültüsü içinde sessizce
Ve kahretsin, ölmüyorum inadına.
Sahi ben niye ölmüyorum
Yılmaz Pirinççi