Kalenin İçinde Gizli Tarih | Aylin Özgür
Alanya kalesini göreniniz var mı bilmem ama içinde tüm geçmişimiz gizli desek haksızlık etmiş olmayız.
Alanya’nın simgelerinden biri olan kale… Denizden yaklaşık olarak 250 metre kadar yükselen bir yarımada üzerinde bulunmaktadır.
Surlarının uzunluğu toplam olarak 6,5 kilometredir. Kalede toplamda 83 kale ve 140 burç vardır ve birçok sarnıç yer almakta bazıları günümüzde de kullanılmakta.
Kaleye götüren yoldan tutun da, yol üzerindeki küçük el işi dükkânlarının dizilişi ve el işlerini çeyiz serer gibi görücüye çıkmaları hepsi uyum içinde.
Kaleye giden yol virajı olduğu için insanda ister istemez bir merak uyanıyor.
El emeği göz nuru, birde Türk lirasına göre satılmakta her biri.
Bu arada Alanya’nın diğer yerlerinde dövizle satılıyor her şey. Türkiye’nin içinde farklı bir ülke sanki?
Kaleye ulaşınca giriş ücreti ödemeniz gerek.
Bu arada Kaleye ister araçla, yürüyerek ya da teleferikle ulaşmanız mümkün.
Yarım adanın en tepesinde yer alan kaleden her yeri kuş bakışıyla görmeniz mümkün
Büyülü manzara insanı kendine aşık ediyor.
Kaleye girince değişik enerjisiyle karşılıyor sizi, üstelik yapım yıllarını düşününce tarihin en derin sırlı dünyasına inmeniz mümkün
Beklentileriniz olmalı da.
Kalede neler görmeniz mümkün.
Tarihi anlatan farklı şeyler var en çok sarnıçlar, yazıtlar, yapılar, savunma silahları ve taştan gülleler yer almakta. Kaleyi gezip, kale ile ilgili bilgileri de dinlemeniz mümkün
Kalenin birde bir kaç hikâyesi bulunmakta.
Rivayete göre kalede dövüş yarışı yapılınca mağlup olan tarafı denize doğru fırlatırlarmış, kişiler de uçurumdan düşünce ölüyormuş.
İster istemez o dönemlerin vahşeti geliyor insanın aklına.
Akdeniz’in turkuaz maviliğine kapılıp hiç bir şeyin masum olmadığı gerçeği yüzünüze tokat gibi çarpıyor
Bir diğer hikaye…
Efsaneye göre; “Alaeddin Keykubat Alanya Kalesi’ni uzun süre kuşatmış (1222). Birçok hücum ve kayıplara karşın, kaleyi bir türlü ele geçirememiş. Bunun üzerine bir gece, 15 bin keçinin boynuzlarına birer mum yaktırarak askerleriyle hücuma geçmiş ve şöyle cevap vermiş: “İşte, karşıda savaşa hazır binlerce askerimi görüyorsunuz. Boş yere kan dökülmesin. Kaleyi teslimden başka çareniz yoktur.” Keçiler ve zafer ilginç bir benzetme, sonuç itibariyle keçileri inatçılıkla özdeşleştirirler…
Aynı zamanda kalenin tekrar o dönem inşa edildiği bilgisi de kaledeki bilgi panolarında mevcut.
Kalede hala kazı çalışmaları sürmekte.
Tarihin gizemli dünyasını göz ardı etsek de.
Bizi her an onu keşfedelim diye beklemekte.
Her daim bir umut vardır.
Saygılarımla…