Fakir Baykurt Öykü Ödüllü Kitap | “Gör Bağır” | Fuat Sevimay

Kitap Değerlendirme yazarı: Özgül Eren

Geçtiğimiz aylarda okuduğum, Fakir Baykurt Öykü Kitabı Ödüllü “Gör Bağır” adlı kitabın değerlendirmesini sizlere sunmak istiyorum.

Bu sene 11.si düzenlenen Fakir Baykurt Öykü yarışmasında Öykü Kitabı kategorisinde Fuat Sevimay’ın Gör Bağır kitabı, Simlâ Sunay’ın Yalancı İçin Bir Boşluk kitabıyla beraber birinciliği paylaştı.

Dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım, umarım faydalı olur.

Yazarla tanıştığım kitap oldu “Gör Bağır”. Bol ödüllü roman, hikaye, çeviri ve çocuk kitapları olan Fuat Sevimay’ı çok geç tanımışım. Neyse efendim geç olsun da güç olmasın.

9 öyküden oluşuyor kitap. Çoğu etrafınızda görebileceğiniz, tepki vermek isteyeceğiniz hatta avaz avaz bağırmak isteyeceğiniz olaylar. Kısacık bahsedeyim.

İlk bölümle ilginç bir giriş yaptım, bu güzelim öykü kitabına. Maharetle arka arkaya dizilmiş kelimeleri okurken Artiz Mektebi’ndeki Gafur Uzuner’in o bildik tekerleme sahnesini izliyor gibi hissettim bir an. Üçüncü sayfaya geldiğimde hâlâ bitmeyen cümlenin sonunda bekleyen kötü sürprizi bilseydim bu kadar keyifle okur muydum bilmem? 

Peşi peşine gelen öyküler kitabı elimden bırakmaya fırsat vermedi, diyebilirim. İlki hariç başka hangi öyküyü sevdin derseniz, neredeyse hepsi derim.

 Hepsinin farklı bir yönü etkiledi. Kimi zaman “Bizim büyük çaresizliğimiz” dedirtti. Kimi zaman savaşın acımasız mantığını (ya da mantıksızlığını) sorgulattı. 

Sonunardı’nı okurken ayrı bir heyecan duyduğumu söyleyebilirim. Okumayı sevdiğim distopik kitapları anımsattı bana. Turnikeye çantası takılan kadın ben olabilirim. Hani o çantasında yetmedi, dünya uydusu ayı da taşıyan kadın. 

Öykü yazmak isteyenlere öğüdünü aldım, baş üstüne koydum sayın yazarım. 

Hanzala bize yüzünü dönmeden gitti hatırlayınca bir hüzün geldi yüreğime, çöreklendi. Hanzala’yı bilirsiniz, peki Picasso’nun o muazzam tablosu Guernica’nın hikayesini bilir misiniz? 

Biraz dağıldı cümleler farkındayım. Şu an ben dünyanın farklı zaman ve mekanlarına gitmiş aklımı toplamaya çalışıyorum. 

Ha evet siz kitabı diyorsunuz. Sahi o hayat değil miydi? 

Alıntı:

 “Memlekette adalet var diyorlar. Vardır kıyıda köşede bir yerlerde zahir. “

“Unutmak ne görkemli, ne gizemli bir kelime…”

Kitap Tanıtım Bülteni

Gör Bağır | Fuat Sevimay

İthaki Yayınları

Devam edemeyenler, aşkı bedel ödemek sayanlar, basamağa damlayan kanlar, ölü balık gibi bakanlar, iyiler, kötü ve çirkinler, nişan alanlar, hep bir ağızdan haykıranlar, Medusa başları ve aç kalan İsalar.

Fuat Sevimay, yeni öykü kitabı Gör Bağır ile tamir edilmeyi bekleyen bir makinenin parçalarını gösteriyor bize. Aramızdakileri değil, doğrudan bizi, hem de lafı eğip bükmeden anlatmayı yeğliyor. Bir duygu ortaklığı kuruyor yabancı saydıklarımızla aramızda.

“Neşeli günlerdik her şeye rağmen. Millet Corona’dan takır takır kırılıyor, dükkânlar, iş yerleri hepten kapalı, turuncu kafa Amerikan yavşağı her gün bir laf yumurtluyor ama olsun. Biz dalgamızda dümenimizdeyiz. Tipi kayıklar mahallede Allah’ın günü bangır bangır bağırıyor. Döviz almış başını gidiyor, cep delik cepken delik, işsiziz ve yarınımız belirsiz ama olsun. İnceden inceye muhabbetimize bakıyoruz. Bizim mahalleden sahile indiğimiz köşede FEB Bankası var ya hani, tabelası yanarken bütün gece ışık ışık ve hani ben güzeller güzeli Emel’e sırılsıklam âşık.”